Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.98
Gram Altın
2457.24
BIST 100
9887.55
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Haziran 2014

Daha çok beklersiniz

Geçen yıl Türkiye, IMF'yi kovduğu, ekonomik büyümede dünya zirvesine yerleştiği, Çözüm Süreci'ni başlatarak akan kanı durdurduğu, devasa yatırımların startını verdiği bir dönemde, çok fena bir takoz konuldu önüne.

Siyasal talepleri, ideolojik duruşları olmayan, dünyayı sanal alemdeki hızlı gelişmelerden anlamaya çalışan gençler provoke edildi.

Taksim Gezi Parkı'nda 12 tane ağacın yerinin değişimi bahane edilerek sokaklar ateşe verildi. Vandalların ortaya çıkmasıyla birlikte son bir yıldır her gerilimde, yanan Molotofları, ölüme itilen gençleri, üzerinde tepişilen cesetleri izliyoruz maalesefu2026

***

Gezi'de sahneyi boş zanneden herkes piste fırladı.

1980 öncesi yapamadığı darbe içinde kalmış eski tüfeklerden, CHP'li vekillere, tiyatrocu geçinen artistlerden, banka reklamlarının aranan solcu yüzü 'oyuncular'a, 'Beyaz kuvvetler'den, eski özel harpçilere, Turuncu devrim ajanlarından, Batılı ve yerli ajitatör medyaya kadar herkes sahneye atladı.

Kimi 'Devrim' dedi, kimi 'darbe' dedi, kimi 'Kemalizm' dedi, kimi "Kahrolsun bağzı şeyler" dedi.

Türkiye'nin en zengin iş adamları ile Türkiye'nin en anti kapitalist devrimcilerinin kolkola "Direnmesi", meselenin ne kadar konjonktörel ve ne kadar alengirli olduğunu gösteriyordu.

***

Öyle 'konjonktörel' bir ortam ki, geçen sene Gezi'deki bir sahneyi unutamıyorum.

Bir internet haber sitesinde rastlamıştım videoya.

Tüm ayrıntılarıyla hatırlayamayabilirim ama genel olarak şöyle bir sahneydi izlediğim:

Hayatı boyunca kandillere "Bid'at" deyip kutlayanları aşağılayan, Cuma'lara gitmeyen kapital düşmanı tiplerle, gay ve lezbiyenlerin, zengin kalantorların, yenilmiş şarapçı solcuların kolkola 'Devrim'ine tanık olmak, her zaman rastlanacak bir şey değildi haliyle.

Bizim antikapitalistler de Gezi'nin civcivli günlerinde "Biz de bir eylem goyuverek gari" dediler.

Çünkü 'bizimkiler' kandil lokması yapıp dağıttı. Yer sofrasında iftar açtı. Kızıl korumaların oluşturduğu insan zinciri arasında "Cuma" kıldı ya.

Şimdi de 'Komünist, Sosyalist' arkadaşlarına kendilerinin de nasıl 'antiemperyalist' olduklarını gösterme fırsatı doğmuştu.

İşte bu Gezi'ye katılan 'antikapitalist' dindarlar, alandaki tonlarca flama ve devrimci slogandan da gaz alarak yakılmış bir minibüsün üzerinde İsrail ve Amerikan bayrağını yakmak istiyordu.

Hani herkes 'Devrimci', herkes 'Sosyalist', herkes 'Anarşist' filandı ya, buna güvendiler.

***

Ama ne oldu?

Tam o anda alanda Gezici gençleri yönlendiren birileri çıkıp "Şşşt, yapmayın sakın, inin aşağıya bakim" gibi bir şeyler söyledi.

Yaşı başı ilerlemiş, sakallı kapital düşmanı abi, bunun üzerine yanındaki gençlere "Yapmayın gençler" talimatı verdi.

Öylece bayrakları koltuklarının altına kıstırıp kös kös indiler yanmış minibüsün üzerinden.

Ya bir sorun, "Niye yakmayacakmışız bayrakları? Devrimci değil miydik hepimiz?"

Yok, sormadılar bile.

Çünkü yoldaşlar arkalarındaki baronların ABD ile olan güçlü bağlantılarını biliyordu.

Çünkü yoldaşlar, eylem 48 daha sürerse NATO'nun müdahale edeceğine güveniyordu.

Daha çok beklersinizu2026