Dağlık Karabağ sorununun geçmişi
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki
çatışmalar daha doğrusu Ermenistan’ın işgalci tavrındaki ısrarı, Dağlık Karabağ
sorununu tekrar gündeme getirdi. Bölgedeki çatışmalar ve sorunlar nasıl
başladı, geçmişten bugüne Dağlık Karabağ sorunu nasıl bu hale geldi hep beraber
bir bakalım.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından hemen sonra Ermenistan, Dağlık
Karabağ’ı topraklarına katmak için harekete geçti. Sovyetlerin dağılmasının
ardından Ermenilerin Karabağ’da hak iddia etme sorunu başladı. Aynı dönemde,
Dağlık Karabağ Ermenilerinin ayrılma girişimleri de yoğunlaştı. Karabağ’daki
Azeri Türk nüfusu, zorunlu göçler nedeniyle yüzde 20’lere kadar düşmüştü.
Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerbaycan Türklerinin boykot ettikleri
referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandılar.
Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi. Ancak bu
girişim, uluslararası toplumda karşılık bulmadı.
Ermenilerin nihai hedefi ise yüksek bir
tepe üzerine kurulu olan Hocalı kasabasıydı. Kasaba, Karabağ’ın çok önemli
yerlerini birbirine bağlıyor, askeri ve lojistik açısından büyük önem
taşıyordu. Savaşın, tarihe geçen en
kanlı günleri bu kasabada yaşandı. Ermeniler, 1991’de başlattıkları
saldırılarla Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal etti. Başında Ermenistan eski Cumhurbaşkanı
Sarkisyan’ın olduğu Ermeni kuvvetleri, 26 Şubat 1992’de sivillerin bölgeden
çıkışına müsaade etmeden kasabaya girdi. 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere
613 Azerbaycan Türkü, Hocalı’da Ermeni milisler tarafından acımasızca, dünyanın
gözleri önünde katledildi. 1 milyona yakın Azerbaycanlı yaşadıkları toprakları
terk etmek zorunda kaldı. Dağlık Karabağ’daki çatışmalar, 1992’de sıcak
savaşa dönüştü. Rusya’nın arabuluculuğuyla hazırlanan ateşkes anlaşmasıyla,
savaş 1994’te son buldu. Dağlık Karabağlı Ermeniler, savaş sonunda bölgenin
tümünün kontrolünü ele geçirdikleri gibi, komşu yedi bölgeyi de işgal etti.
Savaşta 30 bin kişi hayatını kaybetti.
Dağlık Karabağ’da yaşayan Azerbaycan Türkleri, mülteci durumuna düştüler.
İki ülke barış anlaşması imzalamadığı için halen de savaş halinde. Dağlık
Karabağ, o günden bu yana Ermenistan işgali altında. Dağlık Karabağ, Güney Kafkasya’da 4400 Km2’lik bir
alanı kapsıyor. Azerbaycan sınırları içerisinde, Ermenistan işgali altında olan
bir bölge. Dağlık ve ormanlık bir coğrafi yapıya sahip. Bölge yer altı
kaynakları ve doğalgaz boru hattından dolayı stratejik öneme sahip. İşgal
edilen yerleşim bölgelerinde ise sadece Ermenistan askerleri bulunuyor. Sorun
zaman içerisinde uluslararası boyut kazansa da aralıklarla devam eden
müzakerelere rağmen sonuç alınabilmiş değil. 26 yıl önceki ateşkes sadece kâğıt
üzerinde kaldı. Dağlık Karabağ sorununa
barışçıl çözüm bulunmasını teşvik amacıyla 24 Mart 1992’de Avrupa Güvenlik
Konseyi, Minsk grubunu oluşturdu. Grubun eş başkanlıklarını Rusya, Fransa ve
ABD üstlendi. Ancak grup bugüne kadar hiçbir sonuç almadı.
Rusya, bir yandan çözüm grubunun eş başkanlığını yürütürken diğer taraftan
da belirsizlik yaratarak iki tarafı da elinde tutma politikası güttü. Eski
Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, 2010-2018 arasında Rusya’nın Ermenistan’a
50 bin tondan fazla silah gönderdiğini açıkladı. Türkiye de uluslararası hukuk kuralları ve ilgili BMGK
kararları gereği Azerbaycan’ın tutumuna hep destek verdi. Azerbaycan
topraklarının işgali sona ermedikçe, Ermenistan ile diplomatik ilişki
kurulmayacağını sık sık dile getirdi. BMGK,
Ermenistan işgali altındaki bölgeleri derhal boşaltmasını içeren dört karar
kabul etti. Ancak Ermenistan yönetimi bu kararlara da uymadı. Azerbaycan, haklı
olarak barış sürecinin başlaması için Ermeni askerlerinin işgal ettikleri
bölgelerden çekilme şartını haklı olarak öne sürüyor. Ancak Ermenistan, bu
bölgenin Azerbaycan’dan ayrılarak bağımsız olmasını istiyor. İşte büyük kıyamet
de bundan kopuyor.