Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Ekim 2023

Cumhurun bayramı

Flama, afiş, Atatürk’e tapınma, eylemsiz söylem, özde olmayan sözler ve cekcaklarla balolarda kutlanan bir bayram olmayı hakketmiyor 29 ekim.

Acı ama gerçek olan sayısız yaşanmışlıklarımız var, bunlarla yüzleşip hatadan geçte olsa dönmek için bir tarih bir milat olmalı 29 ekim.

Yaşım nedeni ile son yarım yüzyılı acısı ile tatlısı ile yaşamış ve bugün bu kadarı da olmaz denen o kadar çok olmaz denen olmuşu görmüş bir yurttaş olarak içimdekileri dökmem elbette bu makalenin konusu değil.

68 kuşağı ve bizim nesil, kendi doğrularına ve değerlerine zıt düşen cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinden sapmışlığın eza ve cefalarını bizzat yaşadı.

Cumhuriyetimiz dualarla kurulmuş ve din hanesinde İslam yazılmış olduğu halde, cumhuriyeti koruma ve kollama adı altında yıllarca dinimizle, inancımızla savaşılmış ve bu uğurda yaşanmadık kepazelik bırakılmamış.

Kurulduğu günden bugüne onlarca ihtilal, muhtıra ve dine diyanete baskı ve özel hayata müdahale türünde her türlü kepazelik hep cumhuriyeti koruma adı altında yapılıp, adı istiklal olan sözde mahkemelerin verdiği ucube kararlarla sağdan soldan gençler dar ağacında sallandırılıp, yaşını başını almış mütedeyyinler şapka uğruna kellerinden olunca, 29 ekimler halk tabanında kutlanmaktan çok bir avuç zinde tarafından halkın değerlerine küfredercesine balolarla danslarla kutlanmış.

Dualarla açılan TBMM, zamanla din düşmanlığının zirvesini yaşatacak kararlara imzalar atarak yurttaşlar nezdinde büyük güven kaybı ile halktan kopuk bir sistemin adeta emniyet supabı olmuş.

Adı cumhuriyet olmuş ama uyguladıkları ile cumhuru çileden çıkartmış ve rejime muhalefet edelim derken devletimiz yıkılmakla karşı karşıya kalmış ve insanlar çareyi şuculukta buculukta aramak gibi bir çaresizliğe itilmiş.

Yaşanılan bu garabetlerde şunu bunu suçlamaya gerek yok, en büyük suçlu kim sorusunun cevabı aslında belli.

İstanbul’u kim işgal etti ve kim sonlandırdı sadece buna bakmak, gerçeğe yaklaşmak için belki de ilk adım olarak doğru bir başlangıç olabilir.

Değerli okurlarım rejimle devleti karıştırmadığımız sürece doğruya yaklaşmada ve bulmada büyük bir engel önümüze çıkmaz.

Devletimizi idare edenlerin yanlışları üzerinden devlet düşmanı olmaya hiç gerek yok. Hatta Cumhuriyetimizi bu hatalardan dolayı suçlamak ve başka yollara tevessül etmeye de gerek yok.

Devlet çatısı olmadığında veya çatırdadığında olabilecekleri gözlemlemek için etrafımızdaki irili ufaklı devletlerde yaşanılanlara bakmak kafi.

Her ne şartta olursa olsun devletimize sahip çıkmalı, ,onu içerden veya dışardan çökertmek isteyenlere karşıda birlik ve bütünlük içerisinde teyakkuzda olmalıyız.

Osmanlı dedelerimizin temelleri üzerine kurulmuş olan Cumhuriyetimiz artık geçmişine küfretmemeli, yakın geçmiş tarihin karanlık dehlizlerinde saklanmaya çalışılan acı gerçekler daha fazla saklanmamalı ve hatta yanlışları ile yüzleşebilmeli.

Çünkü gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu var ve bu huy yüzünden rezil rusvay olmuş sayısız liderler önderler ve yönetimler var.

Gücün, haktan hukuktan üstün olduğu tüm sistemler er ya da geç tarihin çöp sepetinde yerini almıştır.

Devletimizi ve genç Cumhuriyetimizi kirleten zindelerin azınlık iktidarı artık yok. Konuşan tartışan yanlışa yanlış diyebilen bir toplumuz.

Millet hür iradesi ile kararını veriyor ve kimi isterse onu seçerek idare ettiriyor.

Seçme gücünü eline alan necip milletimiz bu gücünü bundan böyle kimseyle paylaşmaz kanaatindeyim.

Nitekim 15 temmuzda ve gezi benzeri kalkışmalarda gösterdiği onurlu dik duruşu ile bu karalılığını göstererek oturun oturduğunuz yerde tepkisi ile taşı gediğine koymayı da beceriyor.

Bu gerçeklik yüzünden yeni Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi devam ettirilemez.

Sağdan soldan gelen çatlak seslere milletimizin karnı tok olduğu için çağdışı gerici özlemcilere avuçlarını yalatır ve kolay kolay geriye de gitmez.

Nice güzel yıllara diyerek makalemi sonlandırıyor ve cumhuriyet bayramımızı bu şuurla sözde değil özde tebrik ediyorum.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.