Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Haziran 2021

Cumhursuz Cumhuriyetçiler

Kadimden beri tarihin hiçbir döneminde, bu ortak vatanda, aynı bayrak altında yaşayan Kürtler ve Türkler arasında kitleleri duygusal kopuşa götüren ciddi bir problem asla mevcut olmadı. Yüzyıllarca barış ve huzur içinde, adalet ve kardeşlik duygularıyla yaşadılar. Olduğu söylenen problemler ise CHP’nin başını çektiği geçmişin yanlış idare anlayışı ve uygulamalarında, “Kürtleri daima potansiyel bölücü ve tehlike gören katı ırkçı” yaklaşımlardan kaynaklandı. Ancak CHP’ye son zamanlarda bir haller oldu. 2023 seçimleri yaklaşırken CHP’de alttan alta bir Kürt sevdası almış başını gidiyor. Şimdi bu sahte aşıkların geçmişine şöyle bir yakından bakalım.

****

1930’ların CHP’li Başbakanı İsmet İnönü Sivas demiryolu açılışında: “Bu ülkede sadece Türk etnik ulusu ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiçbir ırkın böyle bir hakkı yoktur.” ( Milliyet 31.08.1930)

1930’ların CHP’li Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, Ağrı ayaklanması sırasında Ödemiş’te seçmenlere yaptığı bir konuşmasında: “Türk, bu ülkenin yegâne efendisidir, yegâne sahibidir. Saf Türk ırkından olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi ve köle olma hakkı… Dost, düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bile.” (Cumhuriyet 19.09.1930) ( Bu zat eğer CHP’nin adalet bakanı ise diğer bakanları varın siz düşünün!)

Yine 1930’ların CHP Genel sekreteri Recep PEKER, yaptığı bir konuşmasında “ Hukuki ve siyasi haklar tüm ulus ve fertleri için geçerlidir. Ancak farklı etnik kökene sahip olanlar ya da olduklarını düşünenler ulusal topluluğa katılamazlar. Çünkü ulusal topluluğun tek bir etnik kökeni vardır; o da Türklüktür.” ( Recep Peker İnkılap Tarihi ders notları)

CHP’nin 20. Yüzyıldaki Kürt düşmanlığı üzerine kurgulanan ırkçı yaklaşımları bitmemişti, 21. yüzyılda da aynı ırkçı zihniyet bu defa CHP eski İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in 'Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz' sözleriyle kendini ele vermişti.

Yüzyıl geçse de kafa aynı kafa, CHP yine bildiğimiz CHP… Oysa "Demokrasilerde insanların etnik ve dini kökenine göre herhangi bir ayrım yapılmaz, bütün insanlar eşittir. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün vatandaşlarımız eşit haklara sahip olmalı."

****

Yıllar yılı Kürtlerin varlığını dahi inkâr eden, “Türkiye sadece Türklerindir ve Türk etnik ırkından olmayanların bu ülkede sadece köle ve hizmetçi olma hakkı vardır” diyen, “çarşı pazarda Türkçe konuş çok konuş” baskıları yapan, insafsızca Kürtlere işkence yapan, dışkı yediren, mahkemelerde yapılan Kürtçe savunmaları “bilinmeyen dil” diye tutanaklara geçirten, Gezi Olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleriyle ülkeyi uluslararası emperyalizme teslim etmeye çalışan, kirli ve akıl almaz bir koalisyonla “Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı” ortak paydasında yan yana gelen paralelciler, ulusalcılar, vesayetçiler bugün Kürt haklarını savunur gibi olmuşlar.

****

Asırlık sabıkalılar Kürtlere dost oldu da; Kürt meselesine ilk kez bu kanlı geçmişi bize miras bırakan bürokratik ve vesayetçi yapıların ayak diremesine rağmen, büyük siyasi risk alarak sorunu uzlaşıyla ve toplumsal mutabakata dayanan çözüm bulmaya çalışan, büyük riskler alarak çözüm süreçlerini devreye sokan, “Gerekirse baldıran zehri içmeye hazırım yeter ki analar ağlamasın” diyerek OHAL’leri ve DGM’leri kaldıran, Kürtlerin ret ve inkârına son veren, işkence ve fail-i meçhulleri bitiren, Kürtçenin TV, radyo ve okullarda serbest olmasını sağlayan, anadilde savunma imkânı getiren, dışlanmışlığı, geri kalmışlığı, ihmal edilmişliği reformlarla ortadan kaldırmaya çalışan, “Yaratılanı Yaradan’dan ötürü severim” diyerek Türkiye’nin tüm bölgelerinde milletin gönlünde taht kuran Recep Tayyip Erdoğan birden bire Kürt’e düşman mı oldu?

****

Eğri oturup, doğru konuşalım. Yaşananlar ortada. Bugün eğer Kürtler korkmadan göğsünü gere gere, istediği yerde ben Kürdüm diyebiliyorsa, Kürtçeyi özgürce konuşuyorsa, yasaksız ve korkusuz bir şekilde Kürtçe şarkı söyleme hasretini bugün Kürt sanatçılar kolaylıkla dindirmişse bu gibi konularda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katkısı çok büyüktür! İnkâr edilemeyecek bir gerçek şu ki; “Kürtler bu ülkede Başkan Erdoğan’la zorunlu ve mutsuz vatandaşlıktan, gönüllü ve mutlu vatandaşlığın hazını ve tadını almaya başladı.” Son zamanlarda peyda olan sahte Kürt dostları bilsin ki, Kürtler yeminli Erdoğan düşmanlarının göstermelik, riyakâr desteklerine asla muhtaç değildir. Onların üç kuruşluk siyasi hesapları için, kullanmak isteyecekleri rakı masası mezesi hiç değildir. Bu böyle biline...