Dolar (USD)
35.25
Euro (EUR)
36.79
Gram Altın
2964.05
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Temmuz 2019

Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin yol ayrımı

Hatırlayanlar olacaktır 31 Mart seçimlerinin ardından ortaya çıkan siyasi manzaranın tahlilini bırakıp Cumhurbaşkanlığı Sistemi üzerine yoğunlaşarak peş peşe Altı yazı kaleme almıştım. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin hangi ayaklar üstüne oturduğu, daha sağlıklı işlerlik kazanması için bu ayakların nasıl sağlamlaşması gerektiği üzerinde durmuştuk.

Bugün sokağa çıkın veya aydınlar arasında dolaşınız veya bürokraside, iş dünyasında, esnafta hatta hane hane sorunuz; “Cumhurbaşkanlığı Sistemi nedir?” diye. Tek cevap arayacaksınız. Her şeyin Cumhurbaşkanı’na bağlandığı sistem diyecektir. Toplumsal algı nedendir bilinmez hep bunun üzerine odaklandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baskın ve popüler karakterinden midir? Yoksa Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin Yürütme erkinin üzerine düşeni yapıp özellikle Yasama erkinin zayıf kalmasından mı kaynaklanıyor? Tam olarak bilemiyorum.

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” yerine ısrarla “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” kavramını bilinçli olarak kullanıyorum. Bunu not olarak düşeyim.

Öncelikle şu çok iyi bilinmelidir. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin üç önemli ayağı vardır. Yasama-Yürütme-Yargı’dır. Bu ayaklardan ikisini halk doğrudan doğruya seçmektedir. Cumhurbaşkanlığı Sistemi aslında bu iki erk üzerine bina olmuş durumdadır. Bu sisteme karar verenler farkında mı bilmiyorum. Ama Yasama ve Yürütmenin oluşturduğu güç dengesi bu sistemin devamını sağlayacak en önemli durumdur. Bir birlerine üstünlük oluşturması ve birbirlerinin görev alanlarına müdahale etmeleri sistemin tıkanmasına sebep olacaktır.

31 Mart seçimleri sonrası kaleme aldığımız yazılarda özellikle Cumhurbaşkanlığı Sistemi içinde Yasamanın öneminden yola çıkarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin güçlendirilmesi ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine uyumu üzerine durmuştuk. TBMM’nin güçlendirilmesi için yeni yapılandırılmaya gidilmesine işaret etmiştik. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin en güzel yanı bürokratik etkinin yasama üzerindeki hegemonyasına son vermesi ve halk iradesinin milletvekilleri üzerinden tam olarak yansıma imkânı vermesi idi.

Aradan geçen 2,5 yıllık zaman diliminde Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin Yürütme ayağı büyük ölçüde işlerlik kazanırken Yasama ayağında hiçbir ilerleme gerçekleşmemiştir. Sadece uyum çerçevesinde Meclis Genel Kurulun işlerliği açısından içtüzük tadilatı yapılabilmiştir.

Oysa TBMM’nin sadece Genel Kurul çalışmaları değil bütün yapısının yeniden yapılandırılması gerekmektedir. TBMM bünyesinde Cumhurbaşkanlığı Sistemine uygun yeni kurumsal yapılar oluşturulmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Sistemi TBMM açısından sadece İçtüzük tadilatı yapılarak uyum sağlanabilecek bir sistem değildir. Öncelikle Cumhurbaşkanlığı Sistemi TBMM’nin bütün unsurları tarafından içselleştirilmelidir. Bu sistemde ne Plan ve Bütçe Komisyonu yürütmenin güdümündedir, ne de diğer komisyonlar bürokratların hegemonyasındadır. Ne de bu Meclis mevcut kurumsal yapısı ile devam eder.

Bugün için Meclis Başkanı’ndan Başkanlık Divanı Üyelerine, İhtisas Komisyonlarından Siyasi Parti Grup yönetimlerine özelliklede milletvekillerine kadar hiçbir şekilde kurumsal yapısı Cumhurbaşkanlığı Sistemine uyumlu hale gelmeden başarılı olamaz.

TBMM’nin yapısını Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne uyumlu hale getirmek durumundadır. Bunu başka kurum veya erklerin elinden yapmaya kalkması Cumhurbaşkanlığı Sistemine büyük yarar verir. Bugün için Meclis Başkanı Mustafa Şentop Anayasa Profesörüdür. En iyi şekilde Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni en iyi anlayacak kişidir.

Bugün için Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu’nun bütün yapısı ile Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin Yürütme erki üzerindeki aksayan yönleri konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile çalışma yapmaktadır. Bütün kurumlar bu konuda taranmaktadır.

TBMM’nin özellikle Milletvekilleri ve danışman kadrolarına çok acil bir şekilde kanun teklifi hazırlama teknikleri üzerine seminerler vermek zorundadır. Kanun teklifi vermek konusunda tek yetkili milletvekilleridir. Bu görevlerini yerine getirmeleri için hiçbir eğitim verilmemiştir. Bugünlerde bazı odakların “Bu sistem işlememektedir. Kanun tasarısı yöntemine geri dönelim” kulisleri TBMM’nin tekrar bürokratik oligarşinin insafına terk etmektir. Siz hiçbir eğitim ve hiçbir yeni kurumsal yapı oluşturmadan direk milletvekillerinden kanun teklifi isterseniz Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin tıkanmasına neden olursunuz?

Kalın sağlıcakla…