Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Şubat 2020

Cumhurbaşkanlığı millet kütüphanesi

Devletlerin, milletlerin kökü ilim ve irfanla yoğrulmuş ise onlara ait medeniyetlerin abidelerinde bunun izlerini bulmak kolaydır. Yaptıkları han, hamam, kurdukları cemiyet, medrese, yetiştirdikleri bilge ve sanat ehlinin ilim ve irfanla bilinmesi bu yüzdendir.

Orhun Abideleri, Kutadgu Bilig, Divânü Lugât'it-Türk, Selimiye, Ahilik, Selçuklu Medreseleri, Osmanlı Yönetimi ve Mimarisi dediğimizde, bunların kendi alanlarında şaheser ya da “ilk”lerden olup ilim ve irfan ile yoğrulduğunu görüyor biliyor isek meramımız anlaşılmış demektir.

Bu girişi, görselliği ön plana çıkarmak için yapmadım, lakin görselliğin medeniyetten bağımsız olmayacağını da belirtmek isterim. Selimiye Camii öyle değil mi? Büyük Çamlıca Camii de keza o eserler arasında yerini almadı mı?

Geçtiğimiz Perşembe günü Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi vatandaşlarımızın hizmetine açıldı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Muhterem Eşleri Emine Erdoğan Hanımefendinin bizi onurlandıran davetleri üzerine biz de açılıştaydık.

Adı üzerinde Külliye. Yani birkaç bölümden müteşekkil mahal.

Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttikleri gibi Külliye; Camisi, Kültür ve Kongre Merkezi, Sergi Salonu ve en son yapılan Kütüphanesi ile tamamlanmış oldu.

Resepsiyon salonunun hemen karşısında geniş bir arazi üzerine inşa edilen kütüphane 4 milyon yazma eseri barındırıyor. Mimarisi için ne kadar güzel derseniz o kadar güzel. İçerisi bütün ayrıntılarıyla mimari şaheser. Kütüphaneye adımınızı atar atmaz kendinizi bambaşka bir dünyada buluveriyorsunuz. Aradığınız herkes orada (gibi) ve aradığınız her bir sorunun cevabı orada. Kubbesinde Kalem Suresi’nin, “O, kalemle yazmayı öğretendir, İnsana bilmediğini öğretendir” ayetleri yer alıyor ve kütüphanenin her yerinde görülebilen bu ayetler bize aynı zamanda hangi değerlerimizden uzaklaştığımızı, neyi kaybettiğimizi de gösteriyor. Sadece göstermiyor, kayıplarımızı ve dahasını kazanmanın yolunu da bizlere gösteriyor.

Kütüphane için sayısal verilere girmek istemesem de Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olması ve 5 milyon kitabın üzerine çıkma hedefi inanılmaz güzelliklerdendir.

Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan, “Burasını, sadece kitap raflarının dizili olduğu bir mekan değil, aynı zamanda ilim erbabını buluşturan getiren bir ilim ve kültür merkezi olarak tasavvur ettik” ifadesi Millet Kütüphanesi’nin amaç ve hedefini açıklamaya yetiyordu.

Millet Kütüphanesi 24 saat açık ve hizmetleri de 24 saat kesintisiz devam edecek. Yani Kütüphaneden istifade etmek için gecenin geç saatlerinde ya da sabaha doğru görevliler, “Kusura bakmayın biz gidiyoruz, çalışma saati bitti” demeyecek.

Açılışa katılan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev konuşmasıyla törene renk kattı. Yunus Emre’den okuduğu dörtlükle aslında ne kadar “gardaş” olduğumuzu anlatıyordu.

Kütüphanede 134 farklı dilde eser yer alırken, kitapların tasnif, bölüm, raf dizilişi de çok iyi düşünülmüş. Konulara göre dizildiği için bir kitabı farklı bölümlerde görebiliyorsunuz.

Tabi böyle muazzam bir kütüphane olunca ve sizin de kitap haline gelmiş mütevazı bir çalışmanız var ise insanoğlu ister istemez orada kendisine de ait bir şeyler görmek ister. Bu temenni ile bakınırken kendimize ait ANADOLU KIYAMI kitabımızı görmemiz bizi mutlu etti.

Okumak, araştırmak isteyenlerin Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ne uğramaları yeterli. Çünkü oranın manevi ve ilmi atmosferini bir kere tadın gerisi kolay, zira sizi cezbedecek kadar muhteşem bir güzellikle tanışmış olacaksınız.

Ha,

Unutmayın! Sizde değerli bir eser var ise bunu Millet Kütüphanesi’ne bağışlamanız ilim ve irfana yapacağınız en büyük katkılardandır.

Aklınızda bulunsun.