Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2497.34
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Ocak 2020

Cumhurbaşkanı''ndan Şiirli Af

“Kurtaracaksa sevgi kurtaracak bizi” diyor ya şair, her işin başı sevgi. Ne yapılırsa yapılsın aşkla, sevgiyle yapmak gerek. İşine, evine sevgiyle bağlı, umutlarına sevgiyle bağlı oldukça huzur bulacak insan. Hayatta olumsuzlukları sıralamak en kolayı. Görmek istedikten sonra dünyanın her köşesinde acı var, zulüm var, dert var.

Umut ederek yaşayanlar en çok kendilerine faydası olanlardır. Mevzuyu Polyanna’ya kadar indirmeye gerek yok ama tutunacak dalları da çoğaltmak gerek.

Şiir umudun başka bir adıdır. Yürekteki sesin dize dize ete kemiğe bürünmenin hayat bulmuş halidir. Bu toprakların en bereketli iklimi olan şiir, hiçbir zaman gücünü kaybetmemiş, her dem yenilenerek can olmuştur, can bulmuştur kendine.

Bu hafta şiirli bir haber vardı gündemde. Cumhurbaşkanı’na sosyal medyadan hakaret eden iki çocuğun suçları uzlaşma yolu ile affedildi. Uzlaşma yolu nedir? Çocuklardan biri İstiklâl Marşı’nı diğeri de Nurullah Genç’in Yağmur şiirini ezberleyecek ve Cumhurbaşkanı’ndan özür dileyecek.

Şiirler ezberleniyor, özür dileniyor, dava düşüyor.

Bir ülke Cumhurbaşkanı düşünün ki kendisine hakaret eden çocukları şiir ezberleme karşılığında affediyor. Ağızlarının ve zihinlerinin ayarı olmayanların her fırsatta diktatör dedikleri bir Cumhurbaşkanı yapıyor bunu.

Gazete haberlerinde “Akp’li Cumhurbaşkanı” dedikleri bir Cumhurbaşkanı yapıyor bunu.

Akıl ve zihin tutulması ile hakaret yarışına girdikleri Cumhurbaşkanı yapıyor bunu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatında şiirin ne kadar yer tuttuğunu herkes bilir. Onu mahkum eden de şiirdi, meydanlarda coşkuyla alkışlanmasını sağlayan en önemli sebeplerden biri de şiir.

Sevgi işidir; zorlamayla ne yazılır ne okunur şiir. Erdoğan’ın meydanlarda şiir okuduğu andaki coşkusundan etkilenip de şiir okumaya çalışan parti liderlerinin seyirlik hallerine çok şahit olduk seçim dönemlerinde. Ne yazık ki gönül işleri zorlamayla yapılınca oldukça eğreti duruyor.

Ezberletilen şiirlerden biri İstiklâl Marşı’mız. Her sözcüğü ile bu milletin umudu, heyecanı, alın yazısı olan ve Mehmet Âkif Ersoy’un bugün adının biliniyor olmasının sebebi olan bir şiir. Âkif eğer bu şiiri yazmamış olsaydı biz bugün Mehmet Âkif Ersoy isimli bir şairi hiç bilmeyecektik. Çünkü İstiklâl Marşı’nı yazmış olmasına rağmen, milletvekilliği yapmış olmasına rağmen bu toprakları hem kendisine hem de ailesine uzun yıllar zindan etmişlerdi. Bunu unutmamak gerek. Marş olarak okumanın yanında İstiklâl Marşı’nın 10 kıtasını da her çocuğa mutlaka ezberletmek gerek. Her çocuğun bu şiiri satır satır anlamasını sağlamak lazım.

Diğeri; Nurullah Genç’in Yağmur şiiri. Bir naat. 1990 yılında Türkiye Diyanet Vakfı N'at-ı Şerif Büyük Ödülü’nü alan bu şiir Peygamber Efendimiz’i anlatan en güzel naatlardan biri.

Biri vatan, millet, bayrak sevgisiyle yoğrulmuş İstiklâl Marşı’mız, diğeri peygamberi anlatan Yağmur şiiri. Elbette rast gele seçilmiş şiirler de değil bunlar.

Şiir bu toprakların en değerli mayası. Yüreklerde çırpınıp duran duyguları en güzel şekilde ifade eden bir tercüman şiirlerimiz. Bu sebepten; şiirlerle buluşturmak gerek çocuklarımızı. Şiir iklimiyle tanışsınlar ki yüreklerinin sesine kulak verebilsinler.

Şiiri sürekli gündemde tutan; şairlere, yazarlara destek veren bir Cumhurbaşkanımız var. Bunun için ne kadar sevinsek azdır. Tokat’ta Valiliğimiz ve Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile birlikte bir projeye başladık; “Her öğrenci 10 şiir ezberleyecek.” Çocuklarımızın gönülleri, dilleri şiirle yunsun, arınsın, şiirlerle beslesinler ruhlarını diyerek adı şiir olan bir meşale yaktık. Şiirlerle buluşan gönüllerin nasıl coştuğuna hep birlikte şahit olacağız.

İyi ki şiirler ve şairler var.