Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Diyarbakır'da müthiş karşılama
Muhteşem bir karşılamaydı. Diyarbakır Cumhurbaşkanı Erdoğan’a büyük karşılama hazırlamıştı.
1800 kişilik Diyarbakır
Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi Salonu tıklım tıklım doluydu. Salona
alınan herkesin bir gün önceden COVİD-19 testi alınmış ve coşkulu bir kitle
Reis’ini karşıladı.
Öncelikle İl
Başkanı seçilmesinin üzerinden henüz 4,5 ay geçmesine rağmen Muhammet Şerif
Aydın’ın şehirde estirdiği rüzgar hem Danışma Meclisi Toplantısına hem de
açılış mitingine yansıdı.
İl, İlçe,
Kadın ve Gençlik Kolları’nın birkaç günlük çalışmayla harika bir organizasyona
imza attıkları Sayın Cumhurbaşkanı’nın Diyarbakır ziyareti umduğumdan çok daha
iyi geçti.
Cumhurbaşkanı
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretleri bütün dünyada ilgi ve
merakla karşılanır. Aslında meraka değerdir Diyarbakır ziyaretleri çünkü
Diyarbakır siyasi nüfuz olarak bölgesini domine eden bir şehirdir. Bu sebeple
bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretleri dikkatle takip edilir.
Diyarbakır
Valisi Münir Karaloğlu ve ekibinin yaptığı çalışma ve hazırlıklarla bu ziyaret
daha bir anlamlı hale geldi. Devasa tesislerin açılışları göstermelik değildi. Sayın
Karaloğlu, şehrin tanıklık ettiği görkemli hizmetleri Sayın Cumhurbaşkanı’na
açtırmakla bu değerli ziyareti daha önemli hale getirdi.
Bu şehirde
iktidar partisi yetkilileri ile bürokrasinin milletin derdi ile dertlenmeleri başarıları
da beraberinde getireceğini bu ziyaret vesilesi ile herkes görmüş oldu. Uyumlu,
bencil olmayan, sorumluluklarının ağırlığını müdrik kadrolar daima başarılara
imza atmışlardır.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan Kongre Merkezi’ndeki toplantıya gelmeden çok önce tezahüratlar
başlamıştı. Ak Parti Gençlik Kolları, müthiş ve senkronize ekipleriyle slogan,
tekbir ve şarkılarla salonu diri tuttu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin
kendilerine, “Bıji Serok Erdoğan/Yaşasın Başkan Erdoğan” sloganına sık
sık gülümsedi.
Rahmetli
Kayahan’ın “Bizimkisi bir aşk hikâyesi” şarkısından sonra Başkan
Erdoğan’ın Kayahan için Fatiha okumaya daveti çok anlamlıydı.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan Danışma Meclisi Toplantısından sonra evlat nöbetindeki anneleri ziyaret
etti. Annelerle sohbet eden Erdoğan ile anneler arasında kimi zaman duygulu
anlar yaşandı. Umut olmak başka bir şey olduğunu burada da gördük.
Valilik
önünde on binlerce Diyarbakırlı saatlerce önce toplanmış, Başkan Erdoğan’ı
bekliyorlardı. Sayın Cumhurbaşkanı kürsüye çıkar çıkmaz yer yerinden oynadı.
Burada bu sefer Ak parti İl Kadın Kolları ekipleri sahne almıştı. Kadınlar her
zaman mitinglerde önde olurlar ama bu sefer bir başkaydı. Sloganlarla
Başkanlarının gönlünü fethetti.
Doğrusu
Diyarbakır İl Başkanlığı, İlçe Başkanlıkları, Kadın Kolları Başkanlığı, Gençlik
Kolları ve diğer bütün birimleri uyum içinde çalıştıkları bu iki büyük
toplantıda kendini gösterdi.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın konuşmasında bilhassa 12 Eylül faşist darbesinden sonra benim de
dini hassasiyetlerimden dolayı işkence gördüğüm Diyarbakır Cezaevi/zindanı
konusundaki müjdesi müthişti:
“Diyarbakır
Cezaevi artık Kültür Müzesi olarak hizmet sunacak!”
Hele on
binlerce Diyarbakırlı ile birlikte Melayê Cizirî’den okuduğu kaside inanılmaz
derecede güzeldi:
Ey
Şehinşahê mu'ezzem heq nigehdarê te bî,
Sûreyê
Inna Fetehna dor û madarê te bî…
Ey Yüce
Şahlar Şahı, Hak koruyucun olsun senin,
İnna Fetahna Suresi
çevrende Sur’un olsun senin…
Erdoğan’ın en
bilinen özelliği samimi olmasıdır. Yüreğinden geleni döker diline. Kimsenin
gözüne girmek için inanmadığı bir konuyu inanıyor gibi anlatmaz. Çözüm Süreci
ile ilgili söyledikleri de bu samimiyetindendi:
“Küresel emperyalizmin ülkemizde
yaklaşık 1.5 asırdır kaşıdığı bir yarayı kapatmak için evet, Çözüm Süreci’ni
biz başlattık ama sonlandıran biz olmadık. Çünkü Çözüm Süreci’ni bunların
(HDP'liler) kötü niyeti, art niyeti, gizli gündemleri sonlandırdı.”
Küresel emperyalizmin PKK ve FETÖ
kolları bu ülkeye huzur gelmesin diye Çözüm Sürecini de baltaladı. Başkan
Erdoğan’ın dediği gibi, “Yeter ki artık anneler ağlamasın, yeter ki akan kan
dursun” diye başlattığı Çözüm Süreci PKK-HDP-FETÖ tarafından kundaklanarak
bitirildi.
Bu yüzden
Cuma Namazını Fatih Paşa Camii’nde kılması çok anlamlıydı. Başkan Erdoğan
PKK’ya adeta:
Siz yakıp
yıkarsınız, biz de imar ederiz, sözleriyle net mesaj verdi.
Ama
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bunlar, 1940'larda Türkiye'nin başına bir kabus
gibi çöken tek parti CHP zihniyetinin günümüzdeki versiyonudur. Kürt
kardeşlerime yapılan zulüm başta olmak üzere, bu ülkedeki tüm büyük günahların
anası olan CHP ile yol yürümek de zaten ancak bunlara yakışırdı…” sözleri
HDP ve CHP’ye tokat gibi indi.
Başkan
Erdoğan’ın bir sözü vardı ki üzerinde düşünülmesi gereken türdendi:
“HDP’lilere
sorun, Çözüm Sürecini bitirmek için size kim talimat verdi?” yıllardır
söylediğimiz bu:
HDP ve PKK
kimlerin etkisiyle terörsüz yaşamıyor?
Velhasıl;
Diyarbakırlı
bir ağabeyin ifadesiyle, “Her yönüyle büyük ilgi ve coşkunun yaşandığı bir
ziyaretti. Herkese düşen net mesajlar vardı.”