Dolar (USD)
34.45
Euro (EUR)
36.12
Gram Altın
3008.53
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Eylül 2018

Cumhur İttifakı, Yerel Seçim ve Muhalefet…

Başkanlık Seçimi’nin birinci turda kazanılmasını sağlayan “Cumhur İttifakı”nın yerel seçimde nasıl işleyeceğini tartışıyoruz.

Çok zorlu bir süreç bu.

İlişkiler biraz gerilir gibi olunca, duruma müdahale eden Sayın Erdoğan “Cumhur İttifakı”na verdiği önemin altını çizdi.

Görüşmeler için Belediyelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin yanısıra, Vekili Numan Kurtulmuş’u da görevlendirdiğini belirterek, bu işe ne kadar “olumlu” baktığına vurgu yaptı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “İstanbul’dan aday göstermeyeceğiz.” jestinden sonra, Başkan Erdoğan’ın bunları söylemesi, Cumhur İttifakı’nın yerel seçimde de devam edeceğini düşündürüyor.

“Cumhur İttifakı”ndan her iki partinin de “tatminkar düzeylerde” istifade etmeleri kuvvetle muhtemel.

Bununla birlikte…

“Zirve”de sağlanan mutabakatı “teşkilât” ve “tabanlara” tam mânâsıyla benimsetebilmenin hayli çaba gerektireceğini de ifade etmek lâzım.

Öncelikle, bazı konularda çok yakın olmakla birlikte bir takım “mühim” meselelerde de epeyce farklı bakış açıları olan “iki parti”den bahsediyoruz.

"Af" tartışmaları, bakış açısı farklılıklarını "net" bir şekilde ortaya koydu.

Bazı görüş ayrılıklarının “Yerel Seçim’de de Cumhur İttifakı” gibi, ülkenin ve her iki partinin “geleceğini” çok yakından ilgilendiren bir meselede “iplerin kopmasına” yol açacağını pek sanmam.

AK Parti ve MHP’nin “kaybetme” veya “yakın oldukları halde yönetimi ele geçirememe” tehdidiyle karşı karşıya oldukları ve ancak “Cumhur İttifakı” sayesinde kazanabileceklerini düşündükleri yerlerin sayısı hiç de az değil.

Çekişmeye sahne olacak birçok il var:

Adana, Mersin, Eskişehir, Manisa, Balıkesir, Aydın, Burdur, Eskişehir, Giresun, Hatay, Sinop, Yalova, Zonguldak, Tekirdağ, hatta İzmir ve diğerleri…

İstanbul ve Ankara gibi Ak Parti’nin epeyce önde olduğu illerde bile, Cumhur İttifakı’na ihtiyaç duyulabilir.

Bunun yanı sıra, Cumhur İttifakı’nın her iki parti, özellikle de Ak Parti açısından “aleyhte” sonuç verebileceği yerler de var.

Tabii, bazı yerleşim birimlerinde, hem Ak Partili hem de MHP’li “aday adayları” iddialı, bunlardan birinin tercih edilmesi halinde diğerinin hangi yönelimler içine gireceği bilinemez.

Bir de küçük sayılabilecek “yerleşim birimlerindeki” çekişmelerin mahiyetleri çok farklı olabiliyor.

Buralarda da zorluklar var tabii…

“Genelde iddialı olmayan” partilerin, “sağlam adaylarla” çok başarılı sonuçlar alabilmeleri mümkün.

Bu yerel seçimde çok daha mümkün.

---------------------------

HER İKİ PARTİ DE KAZANIR GİBİ… DE…

Çok bilinmeyenli bir denklem, ne getirir ne götürür tarafına baktığınızda “Cumhur İttifakı sonuçta iki partiye de kazandırır.” diyebilirsiniz…

Bununla birlikte “Bu hususta kanaat belirtirken çok daha ihtiyatlı olmak gerekir.” diye de düşünebilirsiniz.

Bugüne kadarki yerel seçimleri, daha ziyade “memleket genelindeki hava” şekillendirdi.

Sayın Erdoğan’ın “One Minute” çıkışının estirdiği rüzgâr, “darbe girişimlerine” duyulan tepkinin büyüklüğü, “Dik Duruş”a hürmet gibi motifler sonuçlar üzerinde etkili oldu.

Bu sefer hangi faktörler daha etkili olur, “Darbe girişimlerine duyulan tepki”nin tesiri ne ölçüde devam etmektedir, bir kısmı “fırsatçılıktan” kaynaklanan “çarşı-pazardaki zamlar” ve ekonomideki daralma sonuçlara nasıl yansır?..

Biraz da “aceleye” geldiği için milletvekili aday listesinin sağlıklı bir şekilde oluşturulamaması hâli, “belediye başkan adayları listesi” için de söz konusu olur mu?..

“Külliye”, mevcut başkanların ve başkanlığa soyunacakların “nitelikleri” konusunda sağlıklı bir şekilde bilgilendirilecek mi?..

Birçok soru var…

Bugünkü tabloya baktığınızda, çoğu “yerel yönetim”den çok büyük şikayetlerin yükseldiğini görüyoruz.

Bunların bir kısmı “ihtiraslardan” kaynaklanıyor olsa da, “büyük resim” haklı şikâyetlerin çokluğuna işaret ediyor.

Bazı belediye yönetimlerinde, “ilişkilerdeki biçimsizlikler” dikkat çekiyor.

Birçok başkanın 24 Haziran’daki Başkanlık ve Milletvekilliği seçimlerine “dostlar alışverişte görsün” nev’inden “asıldıkları” da müşahede edilen durumlar arasında!

Ak Parti, belediyelerin gücünü tam mânâsıyla yanına alabilseydi 24 Haziran’daki kadar oy kaybına uğramayabilirdi.

CHP’li belediyelerin, özellikle “bilenmişlik”ten dolayı 24 Haziran’a, bilhassa da “Başkanlık Seçimi”ne çok daha fazla asıldıklarını gördük.

Ak Parti, Başkanlık Seçimi’ni, Cumhur İttifakı’nın etkisi ve Lideri Erdoğan’ın son etaptaki olağanüstü gayretiyle kazandı.

Çoğu milletvekili adayı ve belediye başkanının “zafere” etkileri son derece sınırlıydı…

Hatta bazı yerlerde “zarar” bile verenler oldu!..

--------------------------

YENİDEN ŞAHLANIŞ VEYA İYİCE ZORLAŞAN BİR YOLCULUK!

Yerel seçimlerin önemini izah etmek gereksiz.

Milli Görüş’ün 27 Mart Mahalli İdareler Seçim Zaferi’ni elde etmesi ve Sayın Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı görevinde efsaneleşmesi, AK Partili yılları hazırlamıştı.

Önümüzdeki yerel seçim, yeni bir “şahlanışın” habercisi de olabilir, memleket ve Ak Parti açısından “çok daha zorlu bir süreci” de ifade edebilir.

Bugün, özellikle “ekonomideki gidişâtın” da etkisiyle, “aidiyet duygusu”nun sarsılması gibi bir tehdit var Ak Parti’nin karşısında.

AİDİYETTE BİRİNCİ SIRADA…AMA

Optimar Araştırma’nın Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Daşdemir’in açıkladığı “Yerel Seçim Araştırması”nın sonuçları, “aidiyet” oranları bakımından birinci sırada yüzde 61,5 ile AK Parti’nin geldiğini gösteriyor.

Bu alanda, CHP yüzde 56,5 ile ikinci, MHP ise yüzde 44,8 ile üçüncü sırada yer alıyor.

AK Parti bu bakımdan iyi durumda sayılır ama bu “aidiyet” oranlarının ne yönde gelişeceğini biraz da “ekonomideki gelişmeler” belirleyecek.

Bir de “aday tercihleri” tabii…

Ak Parti belediye başkan adaylarını tespit noktasında vatandaşın beklentilerini karşılayabilecek mi?..

Optimal Araştırma’nın yayınladığı sonuçlar, seçmenlerin önemli bir bölümünün 24 Haziran’daki tercihlerinden başka yönelimler içine girebileceğine işaret etmekte.

Araştırmacı Hilmi Daşdemir’in değerlendirmesi şöyle:

“AK Parti aidiyet açısından oldukça yüksek bir oy oranına sahip olmakla birlikte, AK Parti seçmeninin bile yüzde 33,2’si yani üçte biri, başka bir partinin adayını daha çok beğeniyorsa oyunu o partinin adayına verebiliyor.”

Yani çok zor bir seçim.

AK Parti, muhalefetteki dağınıklığa ve Cumhur İttifakı’ın etkisine bakarak bir ölçüde gevşerse…

Birçok seçimde olduğu gibi “yukarıya” eksik ve yanlış bilgiler giderse…

Sıkıntı olabilir…

Muhalefet, son yıllarda epeyce çalıştı, “Nerede, hangi işbirliklerini yaparsak daha başarılı olabiliriz?” noktasında hayli mesafe aldı.

Bu mesafe alışlar “seçim başarısını” getirmediyse de, göz ardı edilemez ölçüde “tecrübe birikimi” sağladı muhalefete.

Birçok yerde “İyi Parti” faktörünün etkili olacağını da görüyoruz.

Muhalefet, “yıkabilmek” için “ince” taktikler uygulayabilir…

Bir de…

Ekonomi, çarşı, pazar, fırsatçılar…

Ve tabii “özel bankacılar”, “çok yüksek faiz oranları.”

“Tarihin en zor seçimlerinden biri olacak” dersek, abartmış mı oluruz acaba?..