Cumhur İttifakı Kime Yarar?
Cumhur İttifakı'nın 2023'ün güçlü Türkiye'sini şekillendireceğini ve tarihin akışını değiştireceğini açıklayan MHP lideri Bahçeli, güven ve samimiyet esası üzerine yol aldıkları ittifak ile Türk milletinin istiklal ve istikbalini korumak, geleceğin güçlü ve büyük Türkiye'sini kurmayı amaçladıklarını dile getirdi.
Bu beyan üzerine Cumhur İttifakı’nın Türk siyasî hayatına katkısını değerlendirmek, demokrasimize ve seçmen hareketleri üzerindeki tesirine bakmak lazım. AK Parti’nin kurucularını ve bu kurucuların siyasî geçmişlerini değerlendirdiğimizde dinî ve millî değerler üzerinden siyaset yaptıklarını görürüz. MHP’nin de dinî ve millî değerler bağlamında bir siyasî temelinin olduğunu biliyoruz. Bu iki görüşün 1991’de de ittifak yaptığını ve başarılı olduğunu unutmamak lazım. Türk seçmeninin geneli de dinî ve millî değerlere dikkat ederek oy kullanmaktadır.
Cumhur İttifakı resmen kurulmasa bile seçmen, sandıkta bu ittifakı kuruyordu. Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta yerelde iyi adaylarla hareket etmektir. Zira seçmenimizin de kırılma noktaları artmış durumdadır. İttifaka rağmen seçmen, adaya göre hareket ederek oy kullanabilir. Bu endişeden hareketle daha önce bazı yerlerde adaylarını açıklayan MHP’nin aday değiştirebileceği de söylenmektedir.
Cumhur İttifakı, AK Parti’ye İstanbul, Ankara ve İzmir’de yarar sağlar. Diğer illerde ise özelikle Anadolu’da AK Parti, tek başına zaten her seçimden zaferle çıkıyordu. Bu seçim bölgelerinde MHP seçmeni ne yapacak hep birlikte göreceğiz. Aslında Türk seçmeni genel havaya, kazanma potansiyeli yüksek adaya bakarak yerel seçimde oy kullanmakta. Çünkü herkesin bir hesabı var. Maalesef hizmet odaklı düşünerek oy kullanılmıyor. İdeolojik saplantılar üzerinden veya çıkar odaklı oy kullanılıyor.
Siyasî hayatımıza baktığımızda hangi parti adayı olursa olsun, seçmenimiz hizmet değerlendirmesi yapmadan, belki çok az bir seçmen bunu yapıyor, tamamıyla ideolojik kaygılarla oy kullanıyor. Demokratik bir toplumda böyle oy kullanılmaz. Kapalı bir toplumda seçmenin ne yapacağını kimse bilemez. Cumhur İttifakı ve diğer ittifaklar, seçmenin çoğunluğunu ister istemez bir yere kanalize etmektedir. Keşke daha güçlü bir demokrasimiz olsa ve Türkiye üzerine büyük ve kirli oyunlar oynanmasa da seçmenimiz daha bağımsız hareket edebilseydi. Güçlü demokrasilerde seçmenler daha bağımsız bir yapıdadır.
Türkiye’de demokrasimiz maalesef sandığa kadar yaşıyor. Sandıktan sonra başka şeyler oluyor. Yerel seçimlerde hemen herkes şeffaf, âdil ve demokratik bir yönetim vaat ediyor. Türkiye’de iradesine ipotek konulmuş bir seçmen kitlesi var. Özellikle PKK terörü yüzünden oyu ile canı arasında tercih hakkı olan milyonlarca seçmenimiz var. Bu seçmen bölgelerinde ise sadece AK Parti güçlü. Buralarda Cumhur İttifakı’nın tesiri ne olur tam kestiremiyoruz ama batı bölgelerinde ittifakın etkisi pozitif olacaktır. Temkinli olmak da lazımdır.
Her şeye rağmen seçmenimiz artık daha bilinçlidir. Kimsenin oyu çantada keklik değildir. Halkın istemediği bir aday, hangi ittifakın adayı olursa olsun bilinçli seçmen tarafından reddedilir. Yerel seçimlerde yol, altyapı, park bahçe, imar vb. durumlara göre oy verilirdi ama halk genel duruma da dikkat ediyor. Örneğin İstanbul’daki bir hizmetin Çorum’da bile bir karşılığı var. Bir Çorumlu, başka bir ildeki tünellere, havalimanlarına, raylı sistemlere bakarak yerelde oy vereceği partiyi belirleyebilir. Bir parti, orada bu hizmeti yapmışsa bize de getirir, diye düşünmek mümkündür.
Cumhur İttifakı, MHP’nin çok istediği ama AK Parti’nin mecburen evet dediği bir ittifak olmaktan çıkıp, milletin ve ülkenin âli menfaatinin olacağı tarihî bir oluşumdur. Bu ittifakın başarısı tarihin seyrini değiştirecek, siyasî hayatımıza yön verecektir. En büyük yararını ise millet görecektir.