Çözüm süreci anaların yüreğindedir!

Ama öyle ama böyle yıllarca kan aktı. Görünüşte güya terörü bitirmeye çalışanlar, yıllarca kanın harlanması için, aslında yelpaze tuttular. Babalar kardeşler yandı, ama asıl yanan analar oldu. Hem nasıl yandılar! Özellikle asker anaları, babaları, askerlik dönüşü damatlıkla taçlandırmak istedikleri ve itina ile kollarında büyüttükleri evlatlarını, gözyaşları ile toprağa verdiler. Hatalı ve bizim kimyamıza uymayan yönetimler, düşünceler yüzünden, toprağın altında, dünya saadetini tadamamış ne gençler yatıyor. Sadece anaların evlat büyütmekteki cefası, sancıları düşünülse idi, acılar yaşatılır mıydı? Anaların gözlerine ve döktükleri yaşlara samimi bakabilseydik, sıkıntılar çoktan çözülüp, huzura erecektiku2026

u00c2şık olunan, yuva kurulan, soyun devam etmesine sebep olan ve evlerin sıcaklığı, ocağın ateşi olan kadınlara sırf bunlar için minnettar kalıp, canları yakılmasa ve evlatlarına kıyılmasa, kadın haklarına verilen değer anlaşılacaktı. Semboller etrafında dolanarak aslında sorunlar hep diri tutuldu. Ne insan hakları, ne kadın hakları, maksadı eğri büğrü olanların umurundadıru2026 Bir kap yemeği, kanaatle şükürle yiyen insanların, bir ayda harcadıklarının fazlasını, boğazda ve lüks yerlerde, bir gecede, şükürsüzce yiyen insanların, biraz vatan sevgisi, millet sevgisi olsa idi, onlarca yıl kan akmayacaktı; olan analara olmayacaktı. Kadın hakları yerine ana hakları diyebilse idik, zaten her kadın bir anadır; ana düşüncesi ise daha itinalı davranmaya iterdi. Ana olmak hiç kolay değil; hele hele ciğerini söküp almak affedilir değil! Toprağa düşen her can, anaları yani sizin deyiminizle kadınları mahvediyor, dünyaya küstürüyor. Barış için, önce onların yüzü güldürülmeli. Onları güldürmek istemeyenler ise, kendi iç barışlarını dışarıya satan, kan yerine damarlarında aşağılık taşıyanlardıru2026

Bir ananın evladına kıymak, sevdiği kadının hemcinsine ve evlat sahip olabilme arzusuna ihanet değil midir? Gelelim mevzu ya: Başkalarının planlı ve bilerek isteyerek bu milletin atardamarını kesip, yıllarca kan görmemize, acı çekmemize sebep olanların yanlışını, bu hükümet düzeltmeye çalışıyor. Kan sevmeyenler kanı keser; beslenenler ise bu çabaya küser, ihanet eder. Bu hükümet, analar yüzüne hiç çekinmeden bakabilir. İktidara geldiklerinden beri hiçbir evladın toprağa düşmesini istemediler. Tüm öfkeler altında, lanet bakışların spotları altında, zaman zaman tökezleme olsa da, inat ettiler, her türlü zorluğa göğüs gererek, gençlerin diri kalmasına çalıştılar. Zaten uzamasında, mürekkep yerine baskıda kan kullanan gazete ve kalemlerin ciddi gayretleri oldu. Güya ilim irfan için, doğru habercilik ve kültür için yapılan yayınların mürekkebi kan oldu mu; kan kanı çekiyoru2026

Çözüm Sürecinde hükümetin samimiyetine biraz insafla bakan herkes inanır. Yeni Türkiye'nin niyetinde, genel olarak bir tutarsızlık yok. Yalnız insanlarda, muhalefet ve HDP için inanç kalmadı, güven hiç yok. Hele kandan mürekkep kullanan bazı basına ise kuşkular iyice artıyor. Sayın Davutoğlu, duruşuyla bakışıyla bu yarayı dert edinmiş ve iyileştirmede yeni lider olarak gayret gösteriyor, samimiyetini ortaya koyuyor. Çözüm Sürecinde azami gayret gösterirken, dolaşık olanlara temkini elden bırakmamalı. Yine durup dururken bir imam hatip lisesi daha yaktılar, Ankara'da molotof kustular!

Çözüm Süreci, Allah korkusu olanlarla netice verir. Hiç boşuna bir takım fikirleri ileri sürüp, bozuk felsefeler ile dolambaçlı yollara sokmanın anlamı yok. Devletin ve aklı başında olanların duruşu net. HDP ise hiç net değil. Aklı dağda olanlar ve başkalarının maşası olanlar ile bizim meselemiz halledilmez. HDP önce kandile tükürüp, is vermesine engel olmalı. Sonra bu ülkenin partisi olduğunu ve yine bu milletin vergisi ile maaş aldığını hatırlayıp, 77 milyon insanın huzur ve refahını düşünüp, öyle masaya oturması lazım! Hükümet samimi, hükümet sorunu çözmek istiyor Ülke yönetirken, tüm oyunları iyi bilmek ve tavizsiz uyanıklıkla gereken önlemi alıp, masada hukuka uygun, oyun bitiren olmalı. Her türlü numara çok olunca, dikkat misliyle artmalı! Çözüm için, milletin lehine olacak her türlü iyileştirmeyi yaparken, sadece beşeri kanunları değil, evrensel İslam Hukukuna göre adımlar atmayı da ihmal etmemeli! Mutlaka dikkat ediliyordur, fakat birinci esas alınmalıdır. Kur'an'ın fıtri öğretileri esas alındığı zamanlar, daha ortada adaletsiz kanunlar yokken, her türlü canlının hukuku korunup, hatta çiçeğin böceğin bile hayat hakkına dikkat ediliyordu. Aslında HDP ile değil, sözü geçecek bölge aydınları ile süreci devam ettirmeli, ya da muhatap tam net olmalı. Ve en önemlisi de: İslam esaslarına göre hareket edilmesi. Hiç bir adım, hiç bir çaba, Kur'an esasları dışında olursa, sadece beşeri kanunlar, kişisel zaaflar ve başka sevdalara meftun akıllar ile netice alınmaz. Kur'an, itiraz edilmeyecek ortaklıku2026

Çözüm belli: Önce Çözüm Sürecinde olumlu adım atmak isteyenlerin iyi niyetini muhatapların çözmesi lazım. Sonra, bizim kendimize arzuladığımız her şeyi, başkalarına da arzu etsek, evladımıza titrediğimiz gibi başkalarının evladına titresek, her hangi bir şeyin en iyisini seçerken sergilediğimiz tavrı, huzur ve barış için kullansak, kimin canı yanar, kimin ocağına ateş düşer? Mutlu olmak için, başkalarının da mutlu olması lazım. Güvenliğimiz için, başkalarının da güveni hissetmesi lazım. Şimdi devlet, tüm insanlarını huzurlu etmek, rahat nefes alınması için bir ortam sağlamaya çalışıyor. Bu düşüncenin başarı ile neticelenmesi için, en azından düşüncesi bozuk insanların düşüncelerine omuz vermek yerine, müspet adım atmak isteyenlerin hamlesine ve düşüncesine omuz atıp, ülkenin her yerini cennet haline getirsek, manevi kazancın yanında, maddi kazançta sağanak gibi üzerimize yağacak. Çözümü en fazla analar hak ediyor, bu da unutulmaması gereken hakikat!