Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Haziran 2022

Çözüm insanı nerededir?

Coğrafi, ırki, dini pek çok farklılığına rağmen gelişen teknoloji ve ekonomik yapılardan dolayı tüm insanlar adeta bir vücut gibi bütünleşmiştir. Tıpkı vücudun bir yerinde olan herhangi bir rahatsızlığın tüm vücudu derinden etkilediği gibi dünyanın bir ucundaki rahatsızlık da tüm dünyayı etkilemektedir. Bunun en basit örneği, dünyanın herhangi bir yerinde çıkan herhangi bir sorunun, zincirleme kaza gibi dakikasında bütün dünyayı sarmasıdır. Edepsiz, ahlaksız bir davranışın da ışık hızında diğer ülkelere sıçraması ve aileyi, sosyal yapıları bozmasıdır.

Edep ve güzel ahlaka en fazla ihtiyacımız olan an, belki de içerisinde olduğumuz şu andır. Neredeyse edep, güzel ahlak ve insanlıktan çıkmadığımız hiçbir alan kalmamıştır. Sudan sebeple haksızca insan öldürülmeyen bir coğrafya dahi kalmamıştır. Önceki ümmetlerin (halkların) yok olmalarına sebep olan ilmi, ekonomik, sosyal, cinsel edepsizlik ve ahlaksızlıkların ve bunları günümüzde en ağır, en şiddetli şekilde yaşayanların azalmak yerine aşırı derecede artmadığı bir yer dahi kalmamıştır.

Bu edep ve ahlakı, insanı, hayat şuurunu, çözüm kurumlarını değiştiremediğimiz sürece nesli yok olan bitki ve hayvanlar yerine çok yakında insanı koymamız gerekecektir. İdeal olan, çözüm sunmak, edep ve ahlakı hatırlatmak, insana insanlığı yaşatmaktır. İnsan için ideal olan, duraklardan bir durak olan bu dünyanın gelip geçici olduğunu bilmektir.

Bu geçicilikte asıl kalıcı olanın, edep ve ahlak üzere çözüm insanı olarak mesul olduğu kendisi, ailesi ve etrafının nefs terbiyesi ile meşgul olabilmektir.

Ülkedeki yasaların uzanamadığı anlar, alanlar her zaman olabilir ama nefs terbiyesinin getirdiği edep ve güzel ahlakın uzanamadığı hiç bir zaman, hiçbir mekân ve hiç bir alan yoktur.

Çözüm insanı olmanın demiri vermek ise çimentosu sevgidir. Sevginin en zoru, insanı ve insanları sevmektir. İnsanın dışındaki her şey, karşılığını size kat kat fazlasıyla verir. Hâlbuki insan öyle değildir. Almaya bayılır.

Vermeye gelince nefsi baygınlıklar geçirir. Başkaları için fedakârlık yapmaya gelince eli ayağı birbirine dolaşır. Cimrilik nefsin en büyük, en güçlü birkaç özelliğinden biridir ve sadece nefs terbiye edildiğinde verme fikri gerçekleşir. Ne kadar terbiye edilmişse o kadar verebilir. Ne kadar terbiye edilmişse insanı o kadar sever, o kadar fedakârlık yapar.

Edep ve güzel ahlak yaşanmaya, çözüm insanı olmaya önce kişiden ve aileden başlanır. Bir ülkenin edep ve güzel ahlakını, çözüm insanı kalitesini daima aileden, akrabadan, komşudan başlayarak ölçebilirsiniz.

Gerekçesi şudur:

İnsan, en kolay ailesine, çoluk çocuğuna vererek nefs terbiyesine başlar. Sabredebilmeyi, en kolay eşine, anne babasına, çoluk çocuğuna göstererek nefs terbiyesine başlar. Hiçbir zaman en dıştaki insana, en yakınındakine gösterdiği kadar ilgi ve sevgi göstermez, sabretmez. Onlar için büyük fedakârlık yaparak sorunları çözmez.

Kendi çocuğuna sevgi göstermeyen, kendi eşi için fedakârlık yapmayan, yapamayan nasıl olacak da hiç tanımadığı insanlar için fedakârlık yapacak? Edepsizlik ve ahlaksızlık sorununu çözecek?

Edep ve ahlak, istisnasız bütün insanların ilgilendiği ve bütün insanları kapsayan, müspet ve menfi yönden etkileyen en büyük ve en güçlü insanlık meselesidir. Sorun da burada çözüm de buradadır. Sorun bellidir. Sorunun çözümü, çözüm insanı ve çözüm kurumları nerededir?