Covid gölgesinde bayram
Acısıyla tatlısıyla buruk geçen Ramazan ayının son orucunu bugün tutuyoruz. Bugün arife yarın bayram inşallah. Bayram yapmayı hakkedenlerden olmak en büyük dilek ve temennim. Dünyamızı ve tüm değerleri alt üst eden görünmeyen yaratık olarak tanımladığım covid 19 pandemisi yaşadığımız evrende yeni bir çağın habercisi gibi.
Sık tekrarlandığı şekli ile artık hiçbir şey gerçekten eskisi gibi olmayacak .Buna inananlardanım. Bu pandemi paranın mevki ve makamın hiçbir hükmünün olmadığı gerçekliğini insanlığa bizzat yaşattı. Hemen her şey alt üst oldu. Mahşer provası yapılsa sanırım son iki ayda yaşadıklarımızdan farklı bir senaryo düşünülemezdi.
Evladı iyalden kaçan,en yakınına metreler ötesinden yaklaşabilen ve gölgesinden korkan insanlar olduk bu süreç içerisinde. Olayın sıcaklığını henüz üzerimizden atamadık. Bayram ertesi beklenen normalleşme süreci ,kesinlikle eski normal olmayacak.
Ülkemiz bir çok memlekete göre süreci gıpta edilecek kadar az kazalı atlatmasına rağmen durum bu olunca , dünyanın birçok yerindeki milletlerin halini varın siz düşünün. Kaldırımlarda yürüyüş şeklimiz değişti .Eş dostla karşılaştığımızda tutum ve davranışımız garip geliyor birbirimize. Ama durum bu. Gerçek bu.
Bayram ile kavuşacağımız yeni anormalimizi normal olarak kabul etmek zor olsa da , insanlarla fiziksel yakınlık mesafemiz metrelerle sınırlı kalmaya devam edecek. Tokalaşmak sarılıp koklaşmak belki daha uzun bir süre hayal olacak.
Daha fazla iç karartıcı olmak istemiyorum ama bana bir şey olmaz kolaycılığı içerisinde de olmamalıyız. Aklımızı kullanarak tedbir babından önlemlerimizi alıp kurallara uyarak hem dini hem de vatandaşlık görevimizi harfiyyen yerine getirmeliyiz ki, sonunda ahlar vahlar kırıla gitmesin.
Fiziki mesafeleri korurken sosyal ve manevi yakınlığımıza mesafe koymadan bayramın tadını tuzunu çıkarabiliriz. Dokunamasak bile sözel ve görsel yakınlıklardan hazlar almak mümkün. Bayramlaşmak da mümkün.
Camisiz cumasız teravihsiz geçmesine rağmen Ramazan ikliminin içimizde oluşturduğu kıvılcım ve heyecan bir çoğumuzda manevi zenginlikler şeklinde iz bırakarak kalacak. Bizden sonrakilere bugünleri anlatırken bu izlerden muhakkak aktaracaklarımız olacağı kanaatindeyim.
Evlerimizde kalmanın sıkıcı yanları elbette vardı. Ramazan ayını bu yönü ile değerlendiren ve kazanç hanesine azıklar hazırlayanlarımızda oldu. Aile efradımızla birlikte kıldığımız teravihler, okuduğumuz hatimler ve özellikle TRT televizyonunun kur’an okuma yarışması ve birbirinden güzel ve ibretlik dizileri ile bizleri alıp çok ötelere götürmesi gibi kazançlarımızda oldu elbet.
Yine bu süreç içerisinde kütüphanelerimizde okunmayı bekleyen kitapların kapaklarını açma ve okuma şansımız oldu.
Nereden nasıl baktığımıza göre kazanan ve kaybedenleri çok olsa da rahmeti mağfireti bereketi ve cehennem ateşinden azad müjdesi ile kazancımızın kaybımızdan çok olduğunu düşünüyorum. Yüce Allah rahmetinin gazabından çok fazla olduğu müjdesini unutmayalım.
Onun hesabında yanlışlara ve hatalara bir ceza, güzelliklere ve buyruğu doğrultusunda yaşayanlara ise on mükafat gerçekliği var. Hesabın hasbi olduğu o güne bu müjdenin katkılarını görenlerden olmayı diliyorum.
Ramazan ayı ile birlikte beslenme düzenimizde değişti. Buna bağlı olarak doku ve organlarımızın bir ay boyu bayram etmişliğini ,bayramla birlikte zehir etmemek gerekir. Yine iki öğün üzerine beslenmeye gayret eder hareket ederek fazla aldığımız kalorileri yine sağlığımızı korumak için kullanabilirsek hem bağışıklık gücümüz dumura uğramaz hem de hücrelerimizde bizimle beraber bayram eder.
Covid günlerinde vücut direncimizin sağlam olması ,sağlıklı uyku gıdası ile stres ve gerilimin kontrol edilmesi gibi desteklere her zamankinden daha çok muhtaç olduğumuzu unutmamalıyız.
Bir taraftan tedbirler ihmal edilmezken diğer taraftan takdir edilene razı olmak gibi bir teslimiyetinde ruh ve beden sağlığımıza ciddi faydalarının olacağı kanaatimi arz ederek ramazanı şerif bayramının ümmete ve insanlığa sağlık huzur ve bereket getirmesini temenni ediyor sağlık ve mutluluklar diliyorum .