Covid-19'dan sentetik insana

Dondurmasını yerken yanlışlıkla maskesini indiren Furkan’ı, sağlık ekipleri oracıkta aşıladı. Bu hizmet sadece ona özel değil tabi bakanlık, tren ve otobüs garlarında dahi aşılama hizmetini büyük bir titizlikle yürütüyor.

Ne var ki aşılama işinde en az bizim kadar titiz ve istekli olan ülkelerden rahatsız edici haberler de gelmeye başladı.

Örneğin yetişkin halkın en az yüzde 60'ını iki doz aşı yaptırdığı İngiltere’de Covid-19 vakaları tekrar yükselişe geçti.Ülkede günlük ortalama 14 bin yeni vaka açıklanıyor.

Dünyada da en kapsamlı aşılama kampanyalarından birini yürüten Şili'de ise Covid-19 vakalarında ve ölümlerinde artış sürüyor. Yüzde 70'inin sıkı kısıtlama tedbirleri altında yaşadığı ülkede hastanelerdeki yoğunluk dikkat çekiyor.

Büyük oranda aşılama yapan Suudi Arabistan, 11 ayın en yüksek günlük vaka sayılarını kaydetti. İstatistikler, Suudi Arabistan'da toplam vaka sayısının 486 bin 106'ya ulaştığını gösterdi.

Yüzde 80 oranında aşılama yapan İsrail’de de vaka sayıları artıyor. Artan vaka sayılarında enfekte olanların yüzde 50’si ikinci doz aşı yaptıran kişilerden oluşuyor. Kısıtlamalar tekrar gündemde.

Covid-19 tedbirlerini kaldıran Teksax eyaletinde benzer bir vaka artışı var mı bilmiyorum ancak Hollanda kapalı mekânlarda maske takma zorunluluğunu kaldırdı.

Bizde ise bazı valiler neredeyse aşı olmayanları şehirden sürecek kadar zorlayıcı tedbirlere başvurulmasından yana.Siyasetçiler ise aşı ve kısıtlamalar konusunda ayrımsız aynı noktada buluşuyor.

Tekrar hatırlatmam gerekirse, geleneksel yöntemlerle yapılan klasik aşılara karşı değilim ancak üçüncü fazı problemli olan ve acil kullanım onayı verilen aşıları sorunlu buluyorum.

Geçenlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca şöyle bir cümle kurdu;“Covid-19 geçirip atlatanlarda gelecek üç yıl içerisinde çıkabilecek yan rahatsızlıklar henüz tespit edilemese de mevcut ölümlerin 3-4 katı daha fazla ölüm beklenmektedir.”

Bu ifadeleri kamuoyunda ister istemez aşılama sonucunda oluşabilecek yan rahatsızlıklar dolayısıyla ölümlerin gerçekleşebileceği evhamına yol açtı. Haksız da sayılmazlar.

Bilim kurulu üyesi her ne kadar “delta varyantı aşı olmayanlarda yayılıyor” dese de yukarıda verdiğim ülkelerdeki vaka artışları ve ölümleri doktorun bu tespitini onaylamıyor.

İngiltere devlet kurumu PHE(PublicHealthEngland) tarafından yayınlanan bir rapor “covid aşısı olan kişilerin delta varyantından ölme olasılığının aşılanmamış kişilere göre 3.25 kat daha fazla olduğunu”söylüyor.

Geçenlerde Vaccines dergisinde Avrupa'dan bir grup bilim adamı ve tıp uzmanı tarafından yapılan bir çalışma yayınladı.Araştırmacılar şöyle diyor;“100.000 aşıda 2-11 kişinin hayatını kurtarmak için 100.000 aşıda 4 ölümcül ve 16 ciddi yan etkiyi kabul etmemiz gerektiğini gösteriyor.”

Bu, riskin covid aşısının yararı ile aynı büyüklükte olduğu anlamına gelir.

Microbiology&InfectiousDiseases'de yayınlanan yeni bir araştırma makalesinde ise kıdemli immünolog J. BartClassen, "RNA bazlıcovid aşılarının COVID-19 salgınından daha fazla hastalığa neden olma potansiyeline sahip olduğunu" yazarak benzer endişeleri dile getiriyor.

Classen, RNA tabanlı aşı teknolojisinin, gün ışığına çıkması yıllar alacak diyor ve yan etkilerinin "yeni potansiyel mekanizmalarını" yaratabileceği konusunda da uyarıyor.

MIT (Massachusetts Institute of Technology) bilim adamı StephanieSeneff de bilhassa RNA aşılarının sadece birkaç yıl içinde Parkinson ve ALS'ye neden olabileceğini ifade ediyor.

RNA aşı teknolojisinin mucitlerinden Amerikalı doktor Robert Malone, LinkedIn sayfasında benzer görüşlerini dile getirince o sayfadan da atılmış. Kim bu konuda endişelerini dile getirirse derhal sansür yiyor.

2030 tarihinde küresel elitlerin hedefinde sentetik insan modeli var. Dünyaca ünlü beyin cerrahimiz İsmail Hakkı Aydın geçenlerde bu konuda enfes bir makale yayınlandı.

İsmail Hakkı Aydın; “Yakın gelecekte, yapay zekanın insan entegrasyonu ile birlikte, biyopolitik değişim ve gelişimler söz konusu olacak ve gündeme gelecektir. Giderek makineleşeceğimiz bu döneme hızlı bir şekilde yaklaşmaktayız” diyor ve tehlikeyi şimdiden uyarıyor.

RNA aşısının da nasıl bir teknikle imal edildiğini unutmayalım…