Covid-19 için tahminler tutmadı
Ahmet Hakan ve Fatih Altaylı gibi otoriteler makbul görürler mi bilmem ancak biyografisini yazsam bu köşeye sığdıramayacağım bir profesörün analizlerine yer vereceğim bu hafta.
Bu isim; Stanford
Üniversitesi’nden Prof. Dr. John PA Ioannidis. Profesör birkaç hafta önce “Forecasting for COVID-19 has failed”
başlıklı bir makale yayınladı. Burada Covid-19 için yapılan abartılı
tahminlerin başarısız olduğunu ve bundan sonra neler yapılması gerektiğini
anlatmış.
Profesör John Ioannidis evvela Covid-19 ile İspanyol gribi
arasında yapılan benzetmelere dikkat çekiyor. Ortalama ölüm yaşı 28 olan ve 50 milyondan fazla ölüme neden olan bir
gripti bu. Ancak 18 Haziran 2020 itibariyle covid sebebiyle toplam ölümler 450.000
idi. Yani yapılan bu kıyas da tutmadı.
“Bilim adamları,
ABD'de 4 hafta içinde 100.000.000 vakanın tahakkuk etmesini bekliyordu” diyor
profesör. Bu olmadı. Hastane ve yoğun bakım yatağı gereksinimlerine ilişkin
tahminler de tamamen yanlıştı.
Çoğu hastane ise hiç gelmeyen covid tsunamilerini bekleyerek
büyük ölçüde boş koğuşlarla bekledi. Trajik bir şekilde, birçok sağlık sistemi, aşırı Covid-19 vakaları nedeniyle değil, çok
farklı nedenlerle büyük olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kaldı.
Kalp krizi geçiren
hastalar bakım için hastanelerden kaçındı ve önemli tedaviler (örneğin kanser
gibi)haksız yere ertelendi en önemlisi de zihinsel sağlıkları bozuldu.
“Bay Andrew Cuomo, (istifa eden New York Valisi) yaklaşan
koronavirüs salgınını incelediklerini ve tahminlerinin endişe verici olduğunu”
söylemişti. Enfeksiyonlar neredeyse her üç günde iki katına çıkıyordu ve devlet
yakında sağlık sisteminde düşünülemez bir genişlemeye ihtiyaç duyacaktı.
Bu felaketi savuşturmak
için de New York'un 140.000'e kadar hastane yatağına ve ventilatörlü 40.000'e
kadar yoğun bakım ünitesine ihtiyacı olabilir” demişti.
“Oysa günlük
rakamlara göre, kullanılan yoğun bakım yataklarının sayısı krizde ilk kez
4.908'e geriledi. Ve virüsle hastaneye kaldırılan toplam sayı, 18.569, en
karanlık beklentilerden çok daha düşüktü” diyor profesör.
Hatırlarsanız bu tür korkunç tahminler burada da yapıldı.
Tüm hastanelerin dolup taşacağı yönünde karamsar bir tablo çizildi.
“Harvard Global Sağlık Enstitüsü tarafından 17 Mart'ta
yayınlanan bir analize göre, yalnızca Kaliforniya'da
18 yaş üstü en az 1,2 milyon kişinin hastalık nedeniyle hastaneye yatırılması
gerektiği tahmin ediliyordu.”
Oysa Kaliforniya’nın
50.000'e ihtiyacı vardı.
The New York Times tarafından elde edilen bir belgeye göre,
günlük ölüm sayısı 1 Haziran'da yaklaşık 3.000'e ulaşacak ve şu anki 1.750'den
yüzde 70'lik bir artış olacaktı.
Oysa Haziran'da
günlük ölüm sayısı: Beklenen 3.000 yerine 731, yani %70 artış yerine %60 düşüş
oldu.
Örneğin domuz gribi
için Birleşik Krallık'ta 3.100 ila 65.000 ölüm tahmin edilmişti. Sonunda 457
ölüm meydana geldi. Bu bariz başarısızlıklara rağmen salgın tahminleri hala
devam ediyor.
Oysa Covid-19 için yapılan bu tahminler milyarlarca insanı
ekonomi, sağlık ve genel olarak toplumsal hayat bakımından kaosa sürükledi.
Belki de istenen tam olarak buydu.
Peki diyor profesör covid-19 tehdidiyle başa çıkmak için
nasıl ilerleyeceğiz?
Elbette bilimi ve
daha güvenilir verileri kullanarak… “Teorik spekülasyonlara değil, gerçek,
tarafsız verileri toplamaya, temizlemeye ve iyileştirmeye daha fazla yatırım
yapın” diyor.
Ölümlerden ziyade kaliteye göre ayarlanmış yaşam yıllarına
odaklanın.
Müdahalelerin faydaları hakkında gerçekçi olmayan
varsayımlardan kaçının; model başarısızlığını mantıksız müdahale etkilerinin
arkasına saklamayın.
Yöntemler hakkında
şeffaflığı artırın. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir şey bu!
Birde kapanmaların potansiyel zararlarından da bahsediyor
profesör.
Bilindiği gibi tüberküloz
son 200 yılda 1 milyar insanı öldürdü, hala yılda 1,5 milyon insanı (çoğunlukla
genç ve orta yaştakiler) öldürüyor ve uzun süreli karantina 2020-2025 arasında
1,4 milyon ekstra tüberküloz ölümüne neden olabilir.
Tüberküloz, 2017'de 1,6 milyon insanı öldürdü.Bu her gün
4.000'den fazla ölüm demek.
Kısacası bugüne kadar covid üzerinden yapılan tahminler pek
tutmadı. Buna rağmen bu tür tahminler hala yapılıyor. Toplumlara korku
pompalanmaya devam ediliyor. Oysa bilim tahminlerle ilerlemez.