Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Nisan 2020

Coronavirüsle  ilgili başka bir bakış

Coronavirüs çıktıktan sonra ekranlar da boy gösteren bazı yorumcular bu hususla ilgili olarak batı kaynaklı görüşleri anlatıyor. Bu musibetin daha evvel tezgâhlandığını ve özellikle Amerika tarafından dünyanın nüfusunu azaltmak için böyle bir virüsü Çin’den başlamak üzere dünyaya saldığını söylüyorlar.

Bizler Müslüman olarak gayrimüslimlerden gelen haberlere dikkatle bakmak zorundayız. Bizim için esas olan Kur’an-ı Kerim ve Hazret-i Peygamberin çağlar üstü mesajıdır.

Kur’an-ı Kerim: geçmişte yaşamış bazı kavimlerin Allaha karşı olan isyan ve işledikleri günahlardan dolayı helak olduklarını bizlere bildiriyor.

Acaba Kur’an bu virüs virüs belasını da bize de bildirmiyor mu diye bir soru aklımıza gelebilir. Kur’an’ın inceliklerine vakıf aklı selim kalbi nurlanmış alimler vardır. Onların Kur’an’dan anladıkları ve yaptıkları yorumlar elbette önemlidir. Çünkü her kes her şeyi anlayamaz.

Mesela Selimiye camisine bir çobanla bir mühendis girse çoban şöyle diyebilir Burası ne kadar geniş binlerce koyun buraya sığar. Mühendis ise mimar Sinan’ın dehasın ı o muhteşem eserde adeta kendinden geçercesine seyreder. Hayranlığını ifade edecek kelime bulamaz.

Astronomi ilminden haberdar olmayan bir insan gözünün gördüğü gibi koca güneşi bir futbol topu kadar zanneder. Amma ilim erbabı Güneşin dünyamızdan bir milyon üç bin defa büyük olduğunu bilir ve Allah’ın sonsuz kudretini karşısında hayretle temaşa eder.

Kur’an’ın bu asırda en büyük bir talebesi olan, asrımızın allamesi Said Nursi hazretleri yüzyıl kadar evvel yazdığı Şualar kitabının Beşinci Şuanın yedinci işaretinde bakınız ne diyor: “ Kur’an da gayet mücmel bir işaret ve lisani halinden kısacık bir ifade ve tekellüm var. Tafsili ise; şimdilik, başka meseleler gibi kat’i bir kanaatla bilemiyorum. Yanız bu kadar diyebilirim: LA YE’LEMÜ GAYBEİLALLAH. Nasıl ki kavm-i Firavune “çekirge afatı ve bit belası” ve Kâbe tahribine çalışan kavm-i Ebrehe “ebabil kuşları” musallat olmuşlar. Öyle de Süfyanın ve Decallerin fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve “ye’cüc ve Me’cüc “ün anarşistliği ile fesada ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak zir-u zeber edecek. Çünkü gayet bir şahıs olsa, her yerde her kese yetişmez. Demek dehşetli bir taife-i hayvaniye olacak. Belki “İlla dabbetül erdi tekülü minseatehü” ayetinin işaretiyle o hayvan dabbetül arz denilen ağaç kurtları dır ki, insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek , insanın cisminde dişinden tırnağına kadar yerleşecek. “Müminler imanın bereketiyle ve sefahat ve suistimalattan tecennübleriyle kurtulmasına işareten, ayet iman hususunda o hayvanı konuşturmuş.”

Malum olduğu üzere yecüc ve mecüc un bulunduğu yer Çin’dir. Şüphesiz ki her şeyin doğrusunu ancak Allah bilir, Bu virüs belası Çin’den çıktığına göre böyle bir işaretin verilmesini dikkate almalıyız.

Musibetlerin insanlara musallat olması ekseriyetin hatasındandır, musibetler bazı insanlara ceza, bazılarının ise aklını başına getirmek içindir. Bu gün binlerce ilim adamı gözle görünmez bir virüsü zararsız hale getirmek için gece gündüz demeden çalışıyor, bu musibet belki de büyük bir tekamüle vesile olacak, ilim ve teknik gelişecek, ancak bunu da zaman gösterecek.

Madem ki; yaşadığımız bu asırda başımıza virüs belası geldi , bizlerde ; İbrahim Hakkı hazretlerinin dediği gibi “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” diyerek , İlahi pencerelerden seyredelim, Bu musibeti bize veren Allah olduğu gibi., kaldıracak olan yine Allah’tır. Bu imtihanı da başarı ile vermek zorundayız. Yeter ki samimi bir şekilde O’na yönelerek yaptığımız hataları terk edip, samimi bir şekilde dualarımızın kabul olunması için O’na yalvaralım.