Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Şubat 2020

Corona virüsü

Ehli küfür, asla medeni değil; ortaçağ karanlığından daha zifiri bir karanlığa yol almaktadır... Hatta Batı ortaçağı aratacak bir karanlığa sahiptir. Aydınlanma dönemine asıl Kur’an ile Müslümanlar geçmiştir. Batı, her geçen gün, ilk çağlardaki fabrika ayarlarına dönmekte...

Batı gerçekten tek dişi kalmış canavardır. Dişiyle parçalayamadığını hileyle, alçaklıkla, virüsle parçalamaya çalışıyor. Keşke zamanında şimdiki vatansever devlet adamlarımız gibi idareciler olsaydı; sanayide, ilaç endüstrisinde ve tüm alanlarda üreten ülke olsaydık ve bu hain oğlu hainlerden bir tek çöp bile almasaydık. Çünkü her şeylerinden haklı olarak şüphelenir ve çekinir olduk. Allah’tan başımıza gelen her kaza ve belaya; afetlere teslim olmuşuz, fakat şu son zamanlarda yaşanan afatlar; yangın, deprem, çığ, uçak düşmesi bizleri uzun uzun düşündürmelidir. Ta yıllar önce dünyanın nüfusunu 500 milyonların altına düşürmeyi düşünen küresel şerefsizler hayda hayda Akdeniz’de küresel hırsızlara posta koyan Türkiye’ye bir takım suikastlar yaşatabilirler... Zaten ellerinde hainlik yapabilecek yeterince teknoloji var... Batıya güvenmeyi göze alanlar, asla bir saniyeliğine bile gözünü kapamamalıdır.

Batı asla medeni değil, asla özgürlük, eşitlik yanlısı değil ve hele hele hümanist hiç değil. Batı ve Siyonistler kendilerinden olmayanlara hayat hakkı tanımak istemezler... İşte şimdi geliştirdikleri bir virüs ile dünyanın başına bela olmaya çalışıyorlar...

Corona virüsü denen suikast virüsü, insanlığın başına, özellikle Çin’in başına bela olsun diye planlanmıştır. Küresel alçaklar, terör örgütü kurmakta çok mahir oldular... İşte DEAŞ, PKK vs. Şimdi virüsleri örgütlüyorlar... Örgütlesinler bakalım! Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır. Ha ecel gelmiş ise ve hayat kornişe takılan perde gibi kapatılacaksa Corana virüsü bahane olacaktır... Asıl Corona virüsleri çok daha tehlikeli; onlar daha fazla cana kast ediyor ve acımasızdırlar...

Hayata kötü bir son nokta koymak, gerçek Corona virüsüdür. Allah’ı tanımamak, günahlarla dolu bir hayat Corona virüsüdür… Korkmamız gereken, hem dünya hayatımızı hem de ahiret hayatımızı mahvedecek olan o kadar çok virüs var ki… Ahlaksızlıkla gençliği suistimal etmek, sadakat ve güvenle aile kurmamak, dünyayı sadece zevklerden ibaret sanmak, yalanlar ile bir yerlere gelmek Corona virüsüdür. Emanet verilen vücudu dövme ile dövdürmek, kötü alışkanlıklar, kadınların başına bela olan ahlaksız moda, hakikatlere çemkirmek, israf, kanaatsizlik, batı tarzı hayatı kendine gaye edinmek; al sana virüs üstüne virüs…

İnsanlar korkuyorlar, titriyorlar aman virüse yakalanmayalım, ölümün pençesine düşmeyelim diye. Oysa virüs, ancak sadece dünya hayatını mahveder. Nefis ve şeytanın bulaştırdığı virüsler ise ebedi hayatımızı etkiler, yok eder… Madem dünya hayatımızı tehlikeye atar diye Corona virüsü gibi virüslerden korkup, çekiniyoruz ki sadece vücuda musallat olabilirler. Ve gereken tedbirler zaten alınıyor. Peki, ruhumuzu, kalbimizi, duygularımızı, insanlığımızı etkileyecek virüslerden sakınıp, çekinmeyecek miyiz? Önlem almayacak mıyız? Ahlaksız ortamlardan, kişilerden uzak durmayacak mıyız? Oğlumuz, kızımız kim bilir ne tür virüslerle cebelleşiyor? İşimize, sanatımıza, hangi virüsler bulaşmıştır? Dostluğumuz, kardeşliğimiz hangi münafık virüse teslim olup yara bere içinde kalmıştır? Çocuklarımızı zehirleyen televizyon virüsleri, gençlerin akıllarını çelen filimler oyunlar virüsü…

Seccadeden, Kur’an’dan, Hz. Peygamber (sav)’den uzaklaştıran, hayırlı insan olmaya engel olan ne tür virüsler var ve bizler ne tür önlemler alıyoruz? Ecel gelmiş ise; virüs virüslüğünü yapacaktır. Ama asıl zararı yüzde yüz olan virüslere karşı ne tür steril bir ortam; hayat ve aydınlanma hazırlığı içindeyiz? Çıplak gözle görünmeyen mikroba karşı önlem alıp; gözle görülen ölüme hazırlanmamak zaten virüse yakalandığımızı göstermez mi? Ne diyelim? Virüssüz günlere inşallah…