Coplu sözleşmeden toplu sözleşmeye
Bugün “6. Dönem Toplu Sözleşmesi” ni farklı bir
açıdan değerlendirmek istiyorum. Ne kazanım diyeceğim ne kaybediş. Aslında
yenileşme süreci bu. Alışacağız, alıştıracaklar her şeye. Öyle ya da böyle memurun temsilcisi, hükümet
tarafından muhatap alınarak aynı masada, yan yana oturmuş ve imzalar
atılmıştır. Hayırlı olsun!
Yaşı uygun olanlar 90’lı yılların
başlarında koalisyonlu dönemlerde Ankara’daki sendikal eylemleri bilir,
hatırlar. Bu eylemler görünüşte hak hukuk için yapılan demokratik eylemler gibi
başlardı. Kalabalık toplanır, tüm illerden temsilciler gelirdi. Şenlik havası
içinde davullu zurnalı adeta bir düğünü andıran eylemlerde çok renkli
görüntüler olurdu. İroni ile mesajlar verilirken birden ara sokaklardan
bayraklı, maskeli tipler tam takım hâlinde meydana yürürdü. Hak hukuk mücadelesi
birden değişir, devletin terör listesindeki eli kanlı katillerin posterleri
taşınır, sloganlar eşliğinde devleti zaafa uğratacak bir hareket
başlatılırdı. Derken işin rengi
değişirdi. Ortalık toz duman olurdu. Mağaza camları indirilir, kaldırım taşları
sökülür, polise saldırı başlar, ortalık savaş alanına dönerdi. Bu görüntüler
çağdaş bir hukuk devletine yakışmazdı. Tabii ki o zamanlarda da yasalar vardı,
hukuk vardı, hükümet vardı. Sendikalar da işçinin, memurun hakkını (!)
savunabilmek için terörist posterleri taşırdı. O teröristlerden öldürülenler
için saygı duruşu yapılır, hapiste olanlar için özgürlük istenirdi. Bu
talepleri dile getirmek için molotofkokteyli atmak gerekirdi. Böyle olunca söke
söke hak (!) alınmış olunuyordu. Şimdi nerden nereye!
Efendim, geldik bugünlere. Toplu
görüşmelerden toplu sözleşmelere geçilmiş. Bu bir başarıdır. Kabul edelim
etmeyelim, Türkiye gibi demokrasisi tam oturmamış ve zaman zaman sekteye
uğratılmış ülkelerde sendikal mücadele zordur. Şurasını da açıkça itiraf etmek
gerekir: Sendika, üyelerinin menfaatleri için vardır. Yetkili sendika sadece
üyelerinin menfaati için değil, tüm memurlar için masaya oturmuştur. Bu ne
demektir? Öncelikle MEMUR-SEN büyük bir sorumluluğu üstlenmiştir. Size emanet edilen bir emek vardır. Bu emek,
hem üyelerinizin hem de diğer sendikalı sendikasız tüm memurların emeğidir.
Büyük bir yükün altına giren MEMUR-SEN bekleneni vermiş midir? Görünene
bakılırsa memur umduğunu bulamamıştır ama sendika ise önünde bulduğunu
imzalamıştır. İmzalamasa ne olurdu, yine bir şey olmazdı. Çünkü grev hakkınız
yok. Kısa süreli iş bırakma dışında yapacağınız bir şey yok.
“6. Dönem Toplu Sözleşmesi”
rakamları açıklanınca hayatında bir dilekçe yazıp da bir şey talep edemeyenler
bile “yiğit sendikacı” kesildi. Ben
olsam, diye söze başlayıp hem genel yetkili sendikayı hem de hükümeti
eleştirenler oldukça fazla. Güzel, iyi şeyler diyeceğiz ama ikiyüzlülüğü
bildiğimiz için bu çıkışları samimi bulmuyoruz. Öğretmenler odasında müdür
hakkında atıp tutup, müdür odasına girince kediye dönen, ufak bir ders programı
için her şeyi unutan az öğretmen yok. Bunu alın diğer hizmet kolları için
teşmil edin. Memurun durumu bu.
Peki, niçin herkes tepkili?
Gerçekten de MEMUR-SEN başarısız mı? Burada mutabık kalınan rakamlardan ziyade
yetkili sendikanın açıkladığı ilk rakamlar yüksek beklenti oluşturdu. Yetkili
sendikanın açıkladığı ilk rakamlar ile anlaşılan rakamlar arasında çok fark
var. MEMUR-SEN’in yüksek rakamlarla ilk
adımı atması stratejik olarak doğru olabilir ama anlaşılan rakamlar beklentiyi
karşılamamıştır. Aynı rakamlarla KESK yetkili sendika olarak hareket edip
anlaşılsaydı da aynı tepki olur muydu? Sanırım büyük bir zafer gibi sunulurdu.
MEMUR-SEN Başkanı Ali Yalçın, bu
sözleşmeyi imzalamayıp meydanları gösterse idi. Polisle çatışılsa, biber gazı
yense, coplanılsa, mağaza camı indirilse, ortalık savaş alanına dönse ne
olurdu? KESK veya Türkiye KAMU-SEN bu işin neresinde olurdu? Bu soruları sormak
bile bizi geriye götürür. Şimdi alınan mesafe dünden daha iyidir, rakamlara
aldanmamak lazım. Coplanan memurdan aynı masada toplanan ve muhatap alınan bir
seviyeye gelinmiştir. Varsa bir eksiklik, memur kendisine bakacak, kendisini
temsil eden sendika yöneticilerini gözden geçirecek.