Çok zalimce saldırıyorlar
Kirli
medya, kirli sermaye ve kirli siyasetle iş birliği halinde çok zalimce ve
acımasız bir şekilde her yerden saldırıyorlar. Ülkemizi dört bir taraftan
kuşatmaya, bölgenin yeni haritalarını dayatmaya çalışıyorlar. Sınırlarımıza
bizi hapsetmeye, yani bizi boğmaya yani gönül coğrafyamızla bağımızı koparmaya
çalışıyorlar. Eski vesayetçi günlere, emperyalizme boyun eğen dönemlere geri
dönmemizi istiyorlar. Ekonomimizi çökertmeye çalıştılar, terör ve darbe ile
dize getirme gayretinde oldular. İnsani, vicdani ve ahlaki hiçbir kural, kaide
ve değer tanımadan saldırıyorlar. Bu nasıl bir kin, nasıl bir ihtiras, nasıl
bir öfke ve kötü ruh hali anlamak mümkün değil? Hiçbir insani ve vicdani değer
bu saldırıları durduramıyor. Ne acıma kalmış, ne merhamet ne şefkat kalmış ne
de muhabbet… Tüm değerleri yitirmişler ve fütursuzca tüketmişler. Bu
zalimlerin acımasız yönleri ve kural tanımaz oyunları bitmiyor ancak bizim
insanlık yanımız yani sol yanımız yoruldukça yoruluyor, yüreğimiz darlandıkça
darlanıyor. Emir büyük yerden, destek ve silah da aynı yerden. Bilindik
düşmanın hançeri adama batsa da koymaz amma dost görünen müttefiklerin ihanet
tuzağı adamın nefesini keser, kalbini orta yerinden vurur.
****
Bu
ülkenin maalesef düşmanla işbirliği yapan, düşman ağzıyla konuşan, düşman azığıyla
midesini dolduran ajan kadrosu da hep bol olmuştur. Hendek ve çukurlara gömmek
istediler bizi ve kardeşliğimizi. 15 Temmuz ihanetiyle içten işgal etmeye, diz
çöktürmeye, ülkenin yeniden haritalarını çizmeye çalıştılar aynı üst akıllar. Varsın
ülke yansın, bölünürse de bölünsün, darbe ve sıkıyönetim olursa da olsun yeter ki
“Recep Tayyip Erdoğan devrilsin” ihanetine düştüler. Oysa Haçlı savaşlarında,
Moğol istilasında, 1. Dünya harbinde ve son olarak 15 Temmuz istiklal ve istikbal
ruhunda gösterildi ki bu millet bu vatanı, birlik, beraberlik ve kardeşlik
içerisinde canı pahasına koruyarak kaos ve kargaşaya teslim etmeyecektir, kapatılan
yüzyıllık parantezi tekrardan açtırmayacaktır. Tüm bu oyun ve tuzaklara karşı
da bizler ihanet ve gafletin en büyük kozu olan etnik ve mezhepsel ayrıştırma
ve birbirine düşürme tuzağına düşmeyeceğiz. Bu ülkeyi birlik ve kardeşlik ruhu
içerisinde iri, diri ve dik tutacağız.
****
Allah
rızası için birbirimize merhamet edeceğiz, etnik ve mezhepsel temele dayalı
ötekileştirici, kin ve nefret kusucu söz ve eylemlerden uzak duracağız. Dedelerimizin
bizlere müşterek miras bıraktığı “ Çanakkale Kardeşliği Ruhunu” ve “ 15
Temmuz istikbal ve istiklal ruhunu” ülkenin tüm yanına yaymaya çalışacağız.
Bayrak, ezan, vatan ve şehit gibi bizi büyük biz yapan ortak değerlerimize
sahip çıkacağız, onları çimento gibi sağlam tutacağız. Kürdü de seveceğiz, Türkü
de. Kürtçeyi de seveceğiz, Türkçeyi de. Türkün ölümüne sevinen Kürde, Kürdün
ölümüne sevinen Türk’e korkmadan karşı çıkacağız. Kim ki “dini, dili fark etmez
bizi biz yapan ortak milli değerlerimizi savunanlara saldırıyorsa” ona karşı
geleceğiz, kim ki “dava vatandır, vatan da namustur, namusa sahip çıkma zamanı”
diyorsa da onu da göz bebeğimiz gibi koruyacağız. Kim ki ayrılıkları
körüklüyor, farklılıkların sinir uçlarını kaşıyorsa, etnik ve mezhepsel fay
hatlarını harekete getirmeye çalışıyorsa bilin ki o kötü niyetlidir, ona karşı
çıkacağız.
****
Her karanlığın bir
aydınlığı, her zalimin bir hazin sonu vardır. Karamsar olmayacağız. Bu ülke en
başta 15 Temmuz gibi bir tarihi ihanet sürecini atlattı. Bugün yaşadıklarımızı
da el birliğiyle, Başkan Erdoğan’ın liderliğiyle atlatıyor ve atlatacağız.
Çok dua edip, yorulmadan çalışmayı da ihmal etmeyeceğiz. Küresel emperyalizme
başkaldıran, isyan ve itiraz eden öncü kadrolarımıza ve vatanımıza sahip
çıkacağız, çağrılarına da iştirak edeceğiz. Böyle riskli ve kritik
zamanlarda yel değirmeni gibi rüzgâra göre yön değiştiren devrin adamlarına
değil, dava adamlarına destek olacağız, ellerinden tutacağız, vatanseverlerin
de sesi olacağız. Zalimlere karşı daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde
dik duracağız, daima hazır, örgütlü ve uyanık olacağız. Rabbimizden de kardeşin
kardeşe düşmemesi için, fitne ateşinin sönmesi için, musibet ve şerlerin defi
için, kalplere de daha fazla merhamet tohumlarını ekmesi için de çok ama çok
dua edeceğiz.