Çok kutuplu düzensizlik
Gazze’de İsrail soykırımı, Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle iki kutupluluktan, tek kutupluluğa geçen dünya siyaset atmosferini çok kutupluluğa taşıdı. Aksa Tufanı dünya düzenini sağlayıcı, İsrail’i de Ortadoğu’daki ileri karakolu olarak gören ABD yönetimine tek başına dünyayı yönetemeyeceğini, milyarlarca dolarlık silah verdiği İsrail’in de kağıttan bir kaplan olduğunu gösterdi. Halihazırda tek kutupla düzeni sağlayamayan emperyalizmin havarileri çok kutuplu düzensizlik teorisine sığındılar.
İki kutuplu dünyanın çökmesiyle kendisine Müslümanları hedef
seçen ABD’nin, Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Sudan, Yemen deneyimlerindeki
başarısızlıklarıyla umut haline getirdiği Çin ile Rusya arasındaki doğal bağı
kopartmak amacıyla başlattığı Ukrayna gerilimi de, Tayvan üzerinden Çin’in
çevrelenmesi de, Hindistan, Çin çatışması teorileri de birkaç saatte yenilmez
armada İsrail ve istihbaratının kevgire çevrilmesiyle rafa kaldırıldı.
Çin’i rakip, Rusya’yı da düşman olarak gören Biden,
Gazze’deki gelişmeler üzerine diktatör ilan ettiği Çin Komünist Partisi lideri Şi Cinping ile yüz
yüze görüşebilmek için Kaliforniya'da 15-17 Kasım tarihlerinde düzenlenen Asya
Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) 2023 Zirvesini kendisine fırsat bildi.
Oturduğu yerden kalkarak Cinping’in omzuna elini koyan daha sonra da
tokalaşarak kameralara poz veren Biden, tek kutuplu dünya tezinin savunulacak
yanının kalmadığını anlatmış oldu. Elli yıl sonra Biden, Çin'le yeni, yüksek
riskli bir jeopolitik oyun zemininde bir kumar masası kurdu. “Dünya, ABD ve
Çin'e yetecek kadar büyük. Bir ülkenin başarısı diğeri için fırsattır"
diyen Şi ise ‘Bu dünya iki sultana çok, bir sultan için az’ mantığında
olmadığını, Çin’in kalkınmasının engellenmemesi gerektiğini vurgularken onun da
hedefinde Müslümanlar vardı.
Gazze katliamları sonrasında ABD’nin Çin’in karşısına 200
milyon Müslümanın yaşadığı Hindistan’ı çıkartma planı da sekteye uğradı.
Gazze’deki olaylar yüzünden işlerinden olan Filistinliler yerine
Hindistanlıları çalıştırmak için kolları sıvadılar. Hindistan, Gazze
katliamlarını fırsata çevirerek Siyonist ortaklarına yaranmak için Müslümanlara
yönelik soykırım hazırlıkları yapmaya başladı.
İsrail'in Filistin'e saldırılarının artmasıyla Ukrayna
savaşının kamuoyunda yeteri kadar dikkati çekmediğini gören ABD hükümeti
rahatsızlığını dile getirerek Zelenskiy’e bundan böyle Ukrayna’ya savaşı
sürdürebilecekleri yardım yapamayacaklarını bu yüzden de Rusya ile anlaşmanın
yollarını araması gerektiğini salık verdiler. Gazze, artık Ukrayna savaşını da
anlamsız hale getirdi.
6 Ekim’deki statükoya geri dönüş yok diyen Biden, İsrail’e
binlerce bebeği, kadını, yaşlıyı öldürmesi için silah yardımlarını aralıksız
sürdürürken bir yandan da kamuoyunu, bebeklerin kafası kesildi, sivillerin
ölümünden Hamas sorumlu, İsrail’in kendini savunma hakkı var gibi yalanlarıyla
oyalamayı sürdürüyor. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, soykırımlarını dünya
kamuoyunun gözünden saklamak için iki üç haftalık süreleri kaldığını daha sonra
artan uluslararası baskılara dayanamayacaklarını ilan etmişti. Katliamların
boyutları arttıkça, İsrail’in varlığı, meşruiyeti, yerleşimcilerin katliamları,
İsrail’in nükleer silahları, teker teker insanlığın gündemine gelecek, insanlık
ya vicdanı ve ahlakı seçecek veya onların tanrının krallığı dedikleri zulüm
düzenine sessiz kalarak sıranın kendilerine gelmesini bekleyeceklerdir.
Çok kutuplu düzensizlik atmosferinde Türkiye’ye biçilen rol
ise herkesin malumu. Kimliği, tarihi ve coğrafyasının yüklediği sorumluluklar
ülkemizi mazlumların hamisi olmaya zorluyor. Bunu yaparken de içerdeki birlik,
beraberlik ve istikrar çok önemli. Şayet iç dengeler kaybolursa, Kıbrıs
etrafına yığılan, ABD, Fransız, İngiliz, Alman, Yunan gemilerinin baskılarıyla
Sevilla haritasını gündeme getirerek Kıbrıs Türk devletini nefes alamaz hale
getirirler. Girit-Dedeağaç ekseninde büyük bir savaş kapımızı çalar. Kaos
ortamında Irak ve Suriye üzerinden ikinci terör devletini kurularak Kerkük
petrollerini İsrail’e bağlarlar. Filistinlilerin deniz ile bağını keserek
Akdeniz’deki enerji kaynaklarına İsrail tek başına çöreklenir.
Çok kutuplu düzensizlik içinde Hamas’ın yanında olması
beklenen İran’a ABD’nin 6 milyar dolarlık yaptırımı kaldırması üzerine
Hizbullah köşesine çekildi. ABD’nin inadına petrol üretimini artırmayan Suudi
Arabistan, Çin tarafından kafakola alınırken sözüm ona ambargo uygulanan İran
petrol üretimini artırarak ABD tarafından ödüllendirildi. İsrail, 45 gündür
Gazzelilerin üzerine attığı bombaların maliyetini karşılamak için 6 milyar
dolarlık yardım kampanyası başlattı. Hizbullah’ın aksine İsrail’e karşı savaş ilan
eden Yemen’deki Husiler, Kızıldeniz’de İsrail’e katliam silahları taşıyan 22
İsrailli mürettebatın bulunduğu Galaxy Leader isimli gemiyi ele geçirdiler. Devletlerin
seyrettiği Gazze katliamı sebebiyle, artık proksi örgütler ön plana itilerek
düzensizlik sistemine yakıt taşıyacaklar. Hamaslı mücahidler her gün en az
50’nin üzerinde İsrail’li teröristi eşekler cennetine gönderiyor. İsrail
yönetimini iç kamuoyu baskısı durduramazsa 2.3 milyon Filistinliden
onbinlercesinin daha ölümünü sadece seyredeceğiz.
İnsanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey bırakmayacak olan
çok kutuplu düzensizliği sürdürecek ABD’nin de, Çin’in de, Rusya’nın da, AB’nin
de, soykırımcı İsrail’in de hedefinde olan Müslüman birliği bitirebilir. Doğu
Türkistan’da, Kırım’da, Kafkaslar’da, Keşmir’de, Filistin’de çekilen acılar
Müslümanların akıllarını başlarına getirirse insanlık bu vahşetten kurtulur. Dünyayı
düzensizlik değil düzen ve nizam kurtarır. Türk Devletler Teşkilatı’nın
emekleme safhasında olduğu, Müslüman devletlerin göbeklerinden emperyalizme
köle olduğu bir dünyada çok kutuplu düzensizliğe son verecek Türkiye’den ve
Türk halkından başka umut yok. Vesselam…..