Çok Geçmiş Olsun Ümmetin Kalbi Türkiye'm
Deprem hakkında çok yazılar yazıldı, çok şeyler söylendi. Ama kimse depremi bizzat yaşayan insanımızın ne hissettiğini bihakkın kaleme dökemez. Zira yazılanlar sadece gözleme ve hissiyata dayalı şeylerin kâğıda dökülmesinden ibaret. Oysa ateş ise düştüğü yeri bir başka yaktı. Depremi yaşayan insanlarımızın anlattıklarına bakılırsa bu bir kıyametten farksız, dehşet bir olay. Allah beterinden korusun diyerek bu yazının bir deprem yazısı olmadığı ifade edelim. Çünkü ben bir deprem uzmanı değilim, bu olayı da bizzat yaşamadım. Sadece duyduklarımız ve izlediklerimiz bile bu yörede yaşayan kardeşlerimizin maruz kaldıkları depremin ne kadar korkutucu ve dehşet verici olduğunu anlatmaya yetiyor. Biz onların her bir derdine çare olamazsak da elbette tüm milletimiz gibi maddi ve manevi olarak kendi çapımızda koşturmaya gayret ettik. Belki bizim asıl yapmamız gereken şey geride kalan kardeşlerimizin madden olduğu kadar belki ondan daha fazla manen onların yanında yer almak.
Maraş merkezli on ilimizi
doğrudan vuran, yaygın etkisiyle de bütün ülkemizin bağrını delen 6 Şubat 2023
tarihli iki büyük deprem münasebetiyle ülkemize geçmiş olsun. Aziz Milletimizin
başı sağ olsun. Cenab-ı Hak ölenlerimize şehit sevabı, yaralılarımıza acil şifa
versin. Geride kalan insanlarımıza sabır, metanet ve dayanma gücü versin.
Bu depremde devletimiz ve
milletimiz bütün imkânlarını seferber ederek meydana gelen ağır yükün altından
kalkmaya çalıştı. Yerli ve yabancı pek çok yardımsever insan da bir can daha
kurtarabilsem diye canhıraş çalıştı, enkaz üzerinde canı pahasına mücadele
etti. Elbette pek çok canın imdadına yetişildi. Ama belki çok daha fazlasına
erişmede elimiz kolumuz bağlandı.
Deprem Mukaddes kitabımız Kuran’da
da pek çok vesile yer alır. Hatta onun adına müstakil bir sure de (zilzal) vardır.
Deprem, Kuran’da yer sarsıntıları için kullanıldığı gibi, kıyamet için de
kullanılır. Dehşetli bir günün adıdır deprem. Dehşet verici olayların yaşandığı
bir andır deprem. Deprem ölenler için de, yaralananlar için de, sağ kalanlar
için de, kısaca bütün insanlar için de bir sınanmadır. Herkes bu olayda
sınanır; kimisi malı ve canıyla, kimisi canhıraş yardıma koşmasıyla, kimi
sabrıyla, kimi de insanlığı ile. Deprem bir ilahî sınanmadır. Ne mutlu bu
imtihanı başarıyla geçebilenlere. Çok şükür milletimiz bu gibi imtihanlardan
hep alnının akıyla geçmiştir. Bu gibi felaketler bize insanlığımızı,
merhametimizi ve millet olma şuurumuzu yeniden hatırlatır.
Peygamberimiz bir hadis-i
şerifinde şöyle buyurur: “Vücutta bir et parçası vardır; o iyi olursa bütün beden iyi,
kötü olursa bütün beden kötü olur, bu et parçası kalptir” (Buhârî, İman 39). Ülkemiz
de teşbihte hata olmazsa bugün bütün mazlum ve mağdur ümmet için kalp
mesabesinde, bir nevi kimsesiz olan bu gariplerin kimsesi konumundadır.
Türkiye’de olan deprem ümmetin kalbini derinden yaralamıştır. Bu kalbin bir an
önce eski sağlığına kavuşup, Müslüman milletler için yeniden umut ışığı olması
elzemdir.
Bütün bir millet olarak maddi ve
manevi imkânlarımızı ortaya koyup devletimizin bir zafiyet içerisine girmemesi
için çalışmak hepimizin hem dini hem milli sorumluluğudur. Bu vesile ile
tekrardan ülkemize ve Suriye’deki dindaşlarımıza geçmiş olsun diyor, bu ümmetin
en kısa sürede daha diri olarak ayağa kalkacağına olan inancımı bir kez daha
belirtiyorum. Aziz milletimize ve ülkemize çok geçmiş olsun. Allah tekrarından
ve daha beterlerinden muhafaza eylesin.