Çok gaza geliyoruz çoook...
Değerli okurlarım, millet olarak çabuk gaza geliyoruz... Birileri de, bizim bu zaafımızı iyi değerlendiriyor.
Hatırlarsınız... Bir ara memleketin dört bir tarafına, Kapanıyoruz tabelasıyla mağazalar açılmıştı. İnsanlar da, üç kuruş daha ucuza alışveriş yapabilmek için birbirleriyle yarışmıştı.
Yağ yok, şeker yok söylemlerinin ardından, marketlerde oluşan manzara, aklıma Kapanıyoruz Mağazalarını getirdi.
Nasıl Kapanıyoruz Mağazalarındaki indirim yalancı bir indirim idiyse; Türkiye'de yağ ve şekerin yok satacağı söylemi de, yalancı bir söylemdir.
Burada acı olan, muhalefetin bu yalancı söylemi körüklemesidir. Adamlar o kadar gözlerini karartmışlar ki, vatandaşın mağduriyeti umurlarında değil...
Dış etkenlerden dolayı yaşanan fiyat artışları, bunların iktidar umutları olmuş. Yani bunlar iktidarı milletin çektiği çile üzerinden elde etmeye çalışıyorlar.
Ha iktidara gelseler, ne derli toplu bir çözümleri var. Ne de ülkenin yarınları için bir hayalleri var.
"Her şey çok güzel olacak" deyip İBB'yi kazandılar. Yoğun kar yağışı yaşanınca, güzel mi çirkin mi olduğu görüldü.
Değerli okurlar, İstanbulluların bu acı tecrübeleri, 2023 seçimlerine yansıyacaktır. Ben, hiçbir İstanbullu süslü laflara artık kanmaz derim...
Yazının başında, millet olarak çabuk gaza geldiğimizi yazdım. Aslında, yoğun kar yağışı sırasında, İstanbulluların yaşadıkları, bizim aklımızdan da çıkmamalı...
son olarak , dış kaynaklı fiyat artışlarını, iktidar umudu olarak görenlere şunu diyeceğim: Bilmem şu kadar seçimdir, millet sizi iktidara getirmemiş de, şimdi fiyatlar arttı diye mi getirecek?
Acaba siz milletin dünyada yaşananları görmediğini mi zannediyorsunuz?