Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2998.79
BIST 100
9429.08
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Temmuz 2019

Coğrafyamızın İniltisine…

Vicdanın iltihabıdır derinden akan / Mühürlenmiş bir ömrün gazabıdır şu azap.

Her günü farklı bir asrın iniltisidir zaman / Kuduz bir melekeye mahpusmuş gibi.

Yüreğe katkısı kalmayan anların imtihanında

Can çekişen koca bir dünyanın resmindeki zavallı figüranlarız.

Asparagas bültenlerde saadet arayan, kendine kıymışlarız biz.

Saman alevi gibi yanan hayallerin coğrafyasında kader sahibi

Kaderi kederle nikâhlanan, hüznü hazin hederlere ölçüsüz açılan,

Dramların yer edindiği bir yüreğe, yâr sıkıştıran beldenin insanı,

Bir şiirle ifade edebilmeliyim, bin kere nasıl ölünür henüz sözde yaşıyorken, yaş alıp yaşlanıp adına yaşama deniyorken.

Tuhaflaşmış bir coğrafyanın sarartısında ümit taşımanın garibanlığına bakın hele,

Kemale erme yaşında, her şeyin tekâmül vasfını yitirdiğini nasıl düşünür insan,

Tüm ömür, her hâl, boğaz iltihabı ağrısında ve akıbet çaresizlik sendromunda ise elbet düşünür insan.

İnsanlığın sözsel sahiplenişinde beşer; ama ve fakat insan kalmanın gayretini fark edemeyen o gafil kim.

Coğrafyasıyla birlikte evlatlarını da koruyamayanlara mazlum mu denir veya katil,

Harp ediyor harfler, tarifsiz vasıfsızlığımıza.

Yüreklerin ağlamasına şahidim bangır bangır ve gönüllerin iflasına.

Aklın çoraklığına, kalbin nadasına, mananın yitişine, aşkın ve ahlakın bitişine sahipken, ruhun bedende işi ne o halde.

Koca bir avuntu deryasında beşer, bir o yana bir bu yana yalnız ve yanlış izde.

İnsan hakikatten gayrı her şeye gebe, narkozlanmış bir sancının seyrinde.

Azap tütüyor. Dert türüyor. Filizlen sancılardır.

Kendi mutsuzluğunun seyrinde ham hayal hamalı insan.

Tefekkürünün katili olmuş bir coğrafyadan, katiline âşık olmuş nesiller beklemekten daha doğal ne olabilir.

Kendi bedeni ve kendi ruhunda akıllara zarar bir isyan ve eylem diriltecek bir akıldan başka çaresi olmadığını fark etmekten başka çaresi kalmayanlarız…

Sana sesleniyorum ey akıl, duyasın diye ya gönül…