Coğrafya kader mi?
İbn-i Haldun “coğrafya kaderdir” der...
Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya bu sözü iliklerine
kadar yaşıyor. Bu nedenle attığı her adımın, uyguladığı her politikanın
ekonomik ve uluslararası yansımaları oluyor. Aynı şekilde bölgesinde yaşanan
her gelişme de Türkiye’nin ekonomi ve dış politikasını etkiliyor.
Arap Baharı
Tunus’ta başlayıp komşu ülkelerine yayılarak ilerleyen ve
“Arap Baharı” olarak adlandırılan süreç Türkiye’yi doğrudan etkiledi ve
etkilemeye devam ediyor. Libya’da Kaddafi’nin devrilmesi sonrası yaşanan
istikrarsızlık süreci, Mısır’da Mübarek’in devrilmesi sonrasında Mursi’nin de
darbeyle devrilmesi beraberinde istikrarsızlık getirdi. Diğer taraftan Suriye’de
Esed rejiminin devrilmemek için ülkeyi bataklığa çevirmesi gibi tüm süreç
Türkiye’yi etkiledi.
Gerek bu ülkelerden başlayan göç akını, gerek ortaya çıkan
çok başlılık ve terör olayları Türkiye’nin bölgesel adımlarını ve ekonomi politikalarını
doğrudan etkiledi.
Rusya-Ukrayna Savaşı
SSCB’nin dağılmasından sonra bir süre liberal politikalar
uygulayan Rusya’nın 2008 yılında Güney Osetya’ya saldırması 2014 yılında
Kırım’ı ilhak etmesi, 2015 yılında Suriye’ye yardıma koşması ve 2022’de
Ukrayna’ya savaş açmasının küresel etkileri oldu.
Günümüzde Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açması sebebiyle “Batı”
ülkelerinin ve Rusya’nın karşılıklı olarak uyguladıkları yaptırımlar,
Türkiye’nin hem dış politikasını hem ekonomi politikalarını doğrudan etkiledi.
Doğu Akdeniz
Akdeniz’e en fazla sınırı olan ülkelerden biri olan
Türkiye’nin Akdeniz’de enerji rezervlerinin keşfedilmesi sonrasında bazı
ülkelerle kurduğu yakın ilişkiler, bazı ülkelerle de yaşadığı çekişmeli süreç
yine Türkiye’nin hem dış politikasını hem ekonomi politikasını doğrudan
etkiliyor. Libya’da BM tarafından tanınan meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti ile
Türkiye’nin MEB antlaşması imzalamasına karşılık Yunanistan ve onu destekleyen
ABD ve AB ile yaşanan gerilimli süreç Türkiye’yi doğrudan etkiliyor.
Doğu Akdeniz’de bulunan dev enerji rezervi ve Akdeniz’de
hakkı bulunan ve enerji rezervi keşfeden diğer ülkelerin bu enerjiyi satmak
istemeleri de aynı şekilde Türkiye’nin hem dış politikasını hem de ekonomi
politikasını doğrudan etkiliyor.
İkinci Karabağ Savaşı
Türkiye’nin Azerbaycan’a sağladığı SİHA ve askeri tecrübe
desteğiyle Azerbaycan’ın Karabağ’da zafer kazanması ve sonrasında Türk
Devletleri Teşkilatı kurulması Türkiye’nin hem dış politikasını hem de ekonomi
politikalarını etkiledi.
TDT vesilesiyle Türk Devletleri arasında ilişkilerin
gelişmesi sonrasında Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan’ın gerçekleştirdiği üçlü
zirve ile Türkmen gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması konusu ve
Türkiye’nin enerji HUB’ı olma çalışmaları da Türkiye’nin hem uluslararası ilişkilerini
hem de ekonomi politikalarını doğrudan etkiliyor.
Enerji HUB’ı olma
çalışmaları
Türkiye’nin bu konuda attığı adımlar Türkiye-Rusya,
Türkiye-İsrail, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan ilişkilerini de doğrudan
etkiliyor. Bunlara ek olarak Türkiye’nin son dönemde terörle mücadelede elde
ettiği başarı ile Kuzey Irak gazının da Avrupa’ya ulaştırılması çalışmaları
başladı. Geçen hafta Kuzey Irak Bölgesel Başkanı Barzani ile yapılan görüşmede
bu konu ele alındı.
İsrail gazı, olası Mısır gazı, Rus gazı ve Türkmen gazının
ve yine olası Kazakistan gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasıyla
Türkiye’nin enerji hub’ı olması beklenmektedir.
Yeni Ekonomi Modeli
Türkiye’nin bölgesinde yaşanan gelişmeler dış politikasını
doğrudan etkilerken ekonomi politikalarını da etkilemektedir.
Dış politikada güçlü adımlar atmak için ekonominin de
güvenliğinin sağlanması gerekli. Çünkü Türkiye’nin enerji ithalatı sebebiyle
cari açık vermesi döviz ihtiyacını da artırmaktadır. Döviz ihtiyacı da
Türkiye’nin enflasyon, faiz oranları, yatırımlar gibi pek çok alanda ekonomi
politikasını da doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle uygulamaya başladığı yeni
ekonomi modeliyle yatırımı, üretimi, istihdamı ve cari fazlayı artırmaya
yönelik adımlar atılmaktadır.
Karadeniz gazının devreye girmesi ve Türkiye’nin
yenilenebilir enerjide Avrupa’da beşinci dünyada on ikinci sıraya gelmesi de
yine hem enerji arz güvenliğini artırırken cari açık üzerinden ekonomi
güvenliğini de artırıcı bir etki oluşturmaktadır.
Sonuç olarak,
Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya Türkiye’nin dış ve ekonomi politikalarını
doğrudan etkiliyor. Türkiye bunun farkına vardı ve bu doğrultuda sert ve
yumuşak güç unsurlarını kullanıyor. Etkilerini de göremeye başladı…