Çocukların ölüsünü kutsayan zalim zihniyet!
Suriye/Tel Abyad'da, 14.06.2015 tarihinde PYD/YPG unsuru olarak katıldığı çatışmalarda hayatını kaybeden 16 yaşındaki Robin Argeş kod adlı, İsmail Hakkı Kol'un 18.06.2015 tarihinde Mardin/Derik ilçesinde yapılan cenaze töreninde HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız;
"Gençlerimizin yaşları küçük olabilir ama yürekleri çok büyüktür. Şehit Robin küçük yaşına rağmen insanlık onurunu korumak için bedenini siper etmiştir" diyerek küçük bir çocuğun ölüsünü kutsuyordu.
Kendi evlatlarına kıyamayan ancak yoksul Kürtlerin çocuklarını çatışmalarda harcayan bu ceset seviciler esasında Amerikan emperyalizmine adak sunuyorlar.
PKK’nın çocukları harcadığı bir örnek de General Reşo’dur. Berxwedan adlı aylık gazetenin (sayı 184) Haziran 1995 tarihli sayısında yer alan “Sen Kürdistan’ın Küçük Generalisin” başlıklı yazıda şu ifadelere yer veriliyor:
“Henüz on ikisinde bir general, içi içine sığmayan küçük bir savaşçı... Silahına sarılmış, ayakta. Oyun çağında, okul çağında bir kavga adamı olmuş Reşo. Boynuna geçirdiği ince kayıştan bir dürbün sarkıyor. Raxtını beline dolamış, belli, savaşı içselleştirmiş, büyümeyi bekleyemez.”
Haberin devamında, Reşo’nun yanında kardeşi ve iki çocuğun daha olduğu ve Reşo’nun dağ şartlarında kaldığı çadırda çıkan bir yangında yanarak hayatını kaybettiği ifade edilmektedir.
Oyun çağındaki bir çocuğu dağa kaldıran, öldükten sonra da ona general rütbesi veren, küçücük çocuktan bir savaşçı gibi bahseden zalim bir zihniyet bu!
Tüm sözleşmelere aykırı olan insanlık ve hukuk dışı bu vahim durumu nasıl görmezden gelebilirsiniz?
PKK, 1990’lı yılların başından itibaren çocukları bu şekilde kullanıyor. Bu eylemlerle, örgüt hem çocukların hukuki dokunulmazlıklarından faydalanmakta hem de çocukları bu eylemle suça itmektedir.
Sabıkalı hale gelen veya güvenlik güçlerince aranan çocukların dağ kadrosuna katılmaları sağlanmaktadır.
Örneğin 24.11.2016 tarihinde, Adana Valiliği bahçesinde bombalı araçla intihar saldırısı gerçekleştiren Tirej Givara Delil kod adlı, Musa Özdemir’in özgeçmişinde, 1996 doğumlu olduğu ve 2010 yılında (14 yaşında) PKK/ KCK’ya katıldığı belirtilmektedir.
17.02.2016 tarihinde Ankara/Çankaya Merasim Sokakta, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait personel servislerini hedefleyen bombalı araçla intihar saldırısı gerçekleştiren Zınar Raperîn kod adlı, Abdulbaki Somer'in özgeçmişinde ise 1989 doğumlu olduğu ve 2005 yılında (16 yaşında) PKK/KCK'ya katıldığı belirtilmektedir.
Kurd Watch'ta yer alan PYD/YPG'li çocuklara ilişkin bilgilere bakıldığında da benzer örneklere rastlanılmaktadır.
PYD/YPG'nin kullandığı birçok çocuk militandan biri olan F.S. 12 yaşındayken örgüt tarafından silah altına alınmıştır. Ailesi, kızlarının örgüte katılmalarını istememesine rağmen zorla alıkonuldu ve daha sonraki süreçte çocuklarına ulaşmaları engellendi.
2015 yılı itibariyle de (sözde) özyönetim ilanlarıyla gerçekleştirilen terör eylemlerinde PKK/ KCK’nın dağ kadrosu mensuplarının yönlendirmesi ve koordinesinde, 18 yaşın altındaki çocuklar yoğun bir şekilde hendek kazma, barikat kurma, bomba tuzaklama ve hatta güvenlik güçlerine yönelik ağır silahlarla saldırı düzenleme türü faaliyetlerde bulundu.
“Madem öyle, analar neden şimdi eylem yapıyor” diyorlar. Anaların yüreği hep yandı. Her zaman bu duruma itiraz ettiler. Hangi ana küçücük evladının elinden alınıp PKK kamplarında uzun namlulu kalaşnikoflarla boy göstermesini ister?
19 Mayıs 2014 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde de eylem yapmışlardı. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan bugün de olduğu gibi o analara destek vermişti.
Gezi kalkışmasında bir ağaç dalını bahane ederek çocuklar üzerinden romantik devrim rüzgârları estiren ülkenin solcuları, sanatçıları, aydınları dağda yanarak ölen, öldürülen 12 yaşındaki çocuklar için neden tek kelime etmiyor?
Feminist kadın örgütleri, PKK kamplarında tecavüze uğrayan 14-15 yaşındaki kız çocuklarının kurtarılması için ne yaptı?
Çocukların cesetleri üzerinden sözde devrim palavraları sıkan siyasetçilere yönelik tek bir şey söylemeyecek misiniz?
FETÖ’cülerin salıverilmesi için canını dişine takan, hapishane ortamlarına üzülen HDP’li vekil, dağda tecavüze uğrayan, bombalı eylemlerde kullanılan çocuklar için de üzülüyor mu acaba?
Çünkü sahtekârsınız!
