Çocuklarımıza Adanan Edebiyat
Çocuklarımızın
eğitiminde kitapların büyük ve önemli yeri var. İyi yazarların kaleme aldığı
eserlerle çocuklarımızı buluşturmalıyız.
Hepimizin
hayatında ilk kitapların unutulmaz yeri vardır. Birçok kişi gibi ben de ilkokul
yıllarında Ömer Seyfettin ve Kemalettin Tuğcu’nun kitaplarını okuyarak
yetiştim. Doğrusu o zamanlar bu kadar çok çocuk kitabı olmadığı gibi tamamen
çocuklar için yazanların sayısı da fazla değildi. Yıllar sonra Türkiye Çocuk dergisinde çalışınca çocuk
dünyasını daha yakından tanıdım. Yazar
Olacak Çocuklar, Şair Olacak Çocuklar
ve Romancı Olacak Çocuklar’ı
hazırladım. Çocukluk hatıralarımı Yıldızlarla
Uyumak kitabımda anlatmaya çalıştım. İlk kitabım, ilk göz ağrım Edebiyatçılarımızın Çocukluk Hatıraları
idi.
Hüseyin Emin Öztürk’ün Kitapları
Ömrünü
çocuklarımıza adamış ama bugün aramızda olmayan merhum yazarlarımızı
unutamayız. Kemalettin Tuğcu’nun yanısıra, Cahit Uçuk, Niyazi Birinci, Sadettin
Kaplan ve bu sene içinde ahiret yolculuğuna çıkan Hüseyin Emin Öztürk’ü de
rahmetle anıyoruz. Eserlerinin çoğu ödüllü olan Öztürk, çocuk edebiyatımıza hem
şiir hem de nesir alanında birbirinden seçkin eserler kazandırdı. Şimdi bütün
eserlerini Nar Yayınları kültür hayatımıza kazandırıyor. Yaralı Keklik, İpek Kuyruklu
Uçurtma, Kınalı Kuzu ve Gül Ağacı
yazarımızın hikâye ve romanları. Yayınevi, Gül
Ağacı’nın İngilizce baskısını da yaptı. Keşke edebiyatçımızın bütün
eserleri, İngilizce ve Arapça’ya tercüme edilse.
Hüseyin
Emin Öztürk’ün şiirlerinden oluşan Rüya
Şiirleri ve Kalbimin Kanat Sesleri
daha önce yayımlanmıştı. Yayınevi şairimizin vefatından hemen sonra Mevlâ’ya Yakarışlar isimli eserini
okuyucularına ulaştırdı. Kızı Sümeyye Öztürk Ulu’nun “Takdim”ini yazdığı eserde
şairimizin şu mısraları okuyucuyu hüzne
sürüklüyor: “Ecel şerbetini içtiğim zaman/Şu fani dünyadan göçtüğüm zaman/Sırat
köprüsünü geçtiğim zaman/Dost iki cihanda selam Allah’ım.”
Şiirleri Bestelenmeli
Öztürk’ün
eserinde çocuklar için de, yetişkinler için de şiirler var. Çocuk şiirlerinden bir
kısmı ise, bestelenebilecek ilahiler şeklindedir ve bize Yûnus Emre’yi hatırlatıyor.
Mesela “Güllerine Muhammed’in” onlardan biridir. Şöyle başlar: “Gönül kuşum
konmak ister,/Dallarına Muhammed’in./Türlü çiçek özün vermiş,/Ballarına
Muhammed’in./Hem yazında, hem kışında,/Hem dağında, hem taşında,/Gül bitiren
toprak olsam,/Yollarına Muhammed’in.”
“Göçmen
Çocuk”, “Hasta Çocuk”, “Boyacı Çocuk”, “Simitçi Çocuk” gibi sosyal temalı eserlere
de imza atan merhum şairimiz, “Anne” şiirinde, duygu dünyamızda en çok
sevdiğimiz insanla bizi baş başa bırakıyor: “Hasretim göremem nurlu yüzünü/Sevgin,
yüreğimi dağlıyor anne./Dinlesem dizinde tatla sözünü/Gurbet, yollarımı
bağlıyor anne./Akşam yuvasına dönerken kuşlar,/Bükerim boynumu bir hüzün
başlar./Süzülür gözümden mahzunca yaşlar,/Sular bile mahzun çağlıyor anne.”
Bir Aile Şairi
Öztürk’ün
bütün eserlerini incelediğimizde karşımıza bir ‘aile şairi’ çıkıyor. Eşi Emine
Hanıma, kızları Sümeyye’ye ve Süheyla’ya, oğulları Mehmet Âkif’e ve Necip
Fazıl’a, torunları Ahmet Halid’e ve Mahpeyker Sare’ye birbirinden anlamlı şiirler
armağan etmiştir. Rahmetli şairimiz, örnek bir sanatkâr olarak şiirlerinde öncelikle
ailesine bağlılığını ve muhabbetini gösteriyor. Doğup büyüdüğü Kayseri’ye ve
ömrünün büyük kısmını geçirdiği İstanbul’a vefa yüklü şiirler armağan eden
Hüseyin Emin Öztürk, şanlı tarihimizin şeref levhalarını da unutmaz. “Çanakkale
Geçilmez” o şiirlerden biridir. “Arakan”, “Halep Güzeli”, “Türkistanlım Ağlama”
ve “Âzad Karabağ” ise İslam âleminin ve Türk dünyasının geçirdiği dönüm
noktalarını şiirlerle tarihe kaydeder. Ülkemizde yaşanan olumlu gelişmeleri de unutmaz
şairimiz. Ayasofya Camii’nin ibadete açılması münasebetiyle şiirler kaleme
alır. O dörtlüklerden “Ayasofya ve Kuşlar” adını taşıyan rubaisi şöyledir:
“Susturuldu ezanların, aklın gitti Ayasofya./Geceleri ağladın hep, Hakk işitti
Ayasofya./Gönderdi bak, fetih ruhlu yenilmeyen Başkomutan,/Kuşlar gibi hürsün
artık, hüzün bitti Ayasofya.”
Kahraman Ordumuza
Şair,
bugün de yedi düvele karşı gerektiğinde savaşabilen büyük ve güçlü ordumuzu
unutmaz ve yiğit Mehmetçiklerimizi “Kahraman Ordumuza” rubaisinde şöyle
selamlar: “Umudu mazlumların, zalimlerin korkusu,/Kükreyen aslan gibi, baksana
Türk ordusu./Zaferini göstersin, galip olan Allah’ım./Selam olsun binlerce, dua
gönül dolusu.” Bütün şuurlu, vatanperver şairler gibi o da 15 Temmuz’da aziz
milletimizin yazdığı büyük destanı unutmadı ve “Hâkimiyet Türküsü”nü yazdı. Bestelenen
ve millî marş gibi okunan bu şiir, yeni nesillerin dillerinde dolaşmakta,
gönlünde yeşermektedir. Her mısraı cesaret ve iman yüklü olan bu eserden bir
kıtayı okuyalım: “Bu milletin hamuru cesaretle yoğruldu./Âşık oldu yurduna,
barağına vuruldu./Yıkılmadı tarihte, her darbede doğruldu./İmanından geliyor bu
yiğitlik, asalet./Zorbaların olamaz, milletin hâkimiyet.”
Memleket Türküsünü Yazdı
Bu
ülkenin türkülerini seslendiren Hüseyin Emin Öztürk, millet ve memleket şairidir.
Onun “Her Çocuk Bir Çiçektir” şiiri, “Okunur hece hece,/Her çocuk bir
çiçektir./Sevilir gündüz gece./Her çocuk bir şiirdir.” mısralarıyla başlar ve
şöyle biter: “Hava, güneş, toprak, su./Verir hayat muştusu./Sözün özü,
doğrusu:/Her çocuk bir çiçektir.” Çocuk edebiyatımızın ustaları Yusuf Dursun ve
Bestami Yazgan’ın bütün çocuk kitapları da Öztürk’ün eserleri gibi Nar
Yayınları’ndan çıkıyor. Yusuf Hocamızın Tatlı
mı Tatlı Duam Kanatlı kitabı bugünlerde çocuklarımıza ulaştı. Yayınevinden
yeni çıkan diğer kitaplar ve yazarları ise şöyle: Hayalleri Uçuran Adam Nuri Demirağ- İlhan Ege, Sayende Annneciğim – Kobi Yamada, Sayende Babacığım – Kobi Yamada, İftar Tabağı – Heya Salih, Hayat
Sevince Güzel – Bestami Yazgan-Necran Mirhun.
Ötüken’den Bizim Mahalle
Kültür,
sanat ve düşünce dünyamıza mühim eserleri kazandıran köklü yayınevlerimizden
Ötüken Neşriyat, çocuk yayıncılığına da başladı. İlk serilerden biri “Bizim
Mahalle” adını taşıyor. Ekrem Bektaş’ın kaleme aldığı bu hikâyelerin
resimlerini Özden Sayın yapmış. Özenli bir şekilde hazırlanmış olan kitapların
isimleri şöyle: Yarım Artist, Ev Hamdır Evham, Derdime Bir Çare, Onu da
Sonra Anlatırım, Birinci Sınıfın
Kralı. Titizlikle hazırlanan dizinin arka kapak yazısı çok sevimli. Oradan
aktarıyorum: “Arkadaşlar, Bizim Mahalle’ye
mutlaka uğrayın. Mahallemizde sevdiklerimiz; büyüklerimiz, küçüklerimiz,
bakkalımız, muhtarımız, dedemiz, Tayyare Hanım teyzemizle Safiye hanım teyzemiz
var. Hepsinden önemlisi dostluklarımız var. Bizim
Mahalle’ye yakın arkadaşım Hasan ve ben de varız. Benim adım Ali. Sizi
uyarmam gereken hırçın kız Zeliş de mahallemizin kızı. Biraz aksidir, huysuzdur
ama iyi yüreklidir. Daha pek çok güzel insan Bizim Mahalle’de yaşar. Unutmadan söyleyeyim, mahallemizde bir de
köpeğimiz Çamur var. Çamur tanımadığı kişilere hırlar ama korkmayın. Çamur’un
kalbini bir paket bisküvi ile kazanabilirsiniz. Ayrıca Bizim Mahalle’deki reklam filmi çekimlerine davetlisiniz! Bu güzel
mahallemizi çok seveceksiniz. Okudukça ‘Daha var mı?’ diyeceksiniz. İşte şimdi
sizlere müjde: Bizim Mahalle’nin
devamı da bizlerle!..” Bu güzel kitaplar bir kutu içinde çocuklarımıza
sunuluyor. Dahası var. “Bizim Mahalle Sorular Bulmacalar” eki de armağan
ediliyor. Ötüken iyi ki çocuk yayıncılığına girdi. Çünkü bu yayınlarla, çocuk
edebiyatımıza katkı sağlıyor.
Özel Eğitim Çocuk
Hakkâri Üniversitesi’nin çocuklar için kitap yayımlamasına çok sevindim. İlk kitabın adı Zap’ın Pınarları. Dört editörü bir çizeri var. Üniversitelerimiz bence hep akademik kitaplar neşretmesin. Bölge çocuklarının da hakkı var. Bilhassa yöre menkıbelerinin, masallarının, ninnilerinin, hikâyelerinin ve türkülerinin kitaplaşması şart. Bunu da üniversitelerimizin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mensupları pekâlâ yapabilir. Gelelim çocuk dergilerimize… Somuncu Baba dergisi, uzun yıllardan beri Çocuk ilavesi veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise çocuklarımız için çok güzel neşriyat yapıyor. Ah Bir Büyüsem Serap Kurbanoğlu’nun eseri. Resimleyen İlknur Ateş. Torunum Ahmet Alp ile birlikte sayfalarını tek tek çeviriyor, bakıyoruz. Sonra ben ona sesli okuyorum, o da can kulağıyla dinliyor. İleride inşallah kendisi okuyacak bu kitapları. Özellikle bahsetmek istediğim mecmua, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları tarafından neşredilen Özel Eğitim Çocuk dergisidir. İlk dört sayısını lütfedip bana da yollamışlar. Beğendim. Hakikaten mükemmel olmuş. Hikâyeler, masallar, şiirler, çizgi romanlar, bilmeceler, bulmacalar… İtinayla hazırlanan derginin Başyazısı Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’a ait. Genel Yayın Yönetmeni ise Mehmet Nezir Gül. Editörü Çağrı Gürel. Yazı İşleri’ne Ali Arslan bakıyor. Çocuklarımıza gönül huzuru içinde okutabileceğiniz bir dergidir Özel Eğitim Çocuk. Hatta evladiyelik diyebilirim. Kaliteli baskısıyla uzun ömürlü bir kültür hazinesidir. Okuma çağında çocukları olan bütün ailelere bu dergimizi hararetle tavsiye ediyorum. Hoşunuza gidecek son notu ileteyim: Bu güzel dergimiz “ücretsizdir.”