Çocukları öldürüp ailelere zulüm ediyorlar
Çocukları, terör örgütü dağa,
yandaşları da bağa kaçırıyor…
Evladının
katilinden hesap soran bir baba, Sıddık
Gültekin…
Muğla’daki
Pınar Gültekin’den yakınları 16 Temmuz 2020’de haber alamayınca kayıp ihbarında
bulundular.
Pınar,
bir çiftlik evinde öldürüldü.
Cesedi,
yakılmış olarak bir çöp varilinin içinde bulundu. Katil, çöp varilinin ağızını
da bükerek sıkıca kapatmış.
Bugün
(4 Ocak 2021) Muğla’da katil zanlısı
hakim karşısına çıkacak.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanı
Zehra Zümrüt Selçuk, davaya müdahil
olacaklarını açıkladı.
Evlat
nöbetinde aileler…
Diyarbakır’da, İzmir’de, Muğla’da…
Terör
örgütünün yalakalarından, iş birlikçilerinden evlatlarını isteyen aileler
yaklaşık 500 gündür nöbetteler.
31
Temmuz 2018'de, Hakkari Yüksekova'da Nurcan
Karakaya ve 10 aylık bebeği Bedirhan
Mustafa’yı; 6,7,8 Ekim 2014’te
Kobani olaylarını bahane edip kurban eti dağıtan Yasin Börü ve 53 vatandaşı, Eren
Bülbül’ü katledenlere, terörist
elebaşının heykelini dikmeye kalkışana şeref madalyası takanların, hapisteki teröristin serbest bırakılması
için yırtınanların aynı zamanda maktule Pınar
Gültekin’in ailesine “Davadan vazgeçin”
baskısı şaşırtıcı mı?
Bu ne ittifakı?
Çocukları, terör örgütü dağa, yandaşları
da bağa kaçırıyorlar.
“
Davadan vazgeçin” baskısı katilin en kısa zamanda serbest bırakılmasına dönük
bir girişimdir. Belli ki bu katili de şeref
(!) madalyasıyla taltif edecekler.
Baskı
ve zulümde unvanın, makamın kullanılıyor olması ise hem aile hem de toplum
adına faciadır.
Sıddık Gültekin, kendisine
rüşvet teklif ederek davadan vaz geçirmeye çalıştıklarını iddia ettiği kişilerin kimliğini ve olayın seyrini kamuoyu ile
paylaştı.
Davadan
vazgeçmesini isteyen kişinin CHP'li vekil Süleyman Girgin olduğunu açıkladı.
1.5
- 2 dakikalık bir telefon görüşmesinin içeriğini CHP Grup Başkanvekilleri Veli
Ağbaba ve Özgür Özel'le de paylaşmış.
Sıddık
Gültekin, katil Cemal Metin Avcı'nın annesinin CHP Muğla Teşkilatı'nda önemli
bir isim olmasına da dikkat çekiyor.
Sıddık Gültekin diyor ki:
“
Ayın 23'ünde Muğla milletvekili Süleyman
Girgin olduğunu söyledi. Taziye dileklerini iletti. Taziye kelimesinden
sonra 'davadan vazgeç' dedi bana. Kamu davası devam eder. Biz senin yanındayız
ne gerekiyorsa yapacağız dediler.
Karşı
tarafın annesinin de CHP ilçe başkanlığında olduğunu biliyorum. Aynı
partideler. Söylediğim kelimeler, harfi harfine doğrudur. Aksi ispat edilirse
intihar ederim demişim. Kızınız olursa
siz kabul eder misiniz? Ben kabul etmedim. Telefonu da olayı da kapattım.
Kızımın taziyesi bitti. 20 gün sonra CHP
ilçe başkanı Aydın Sadık beyefendi arkadaşlarımı, akrabalarımı devreye soktu.
Neyse geldiler. İnanmadım ilk önce.
Sizi
kim aradı dedim. Süleyman Girgin
dediler. Telefonu çıkart dedim. Çıkardı, beni arayan kişi ile aynı olduğunu
gördüm. Defalarca beni aradı. Defalarca görüştük. 'Ne kadar para istersen veririz' dediler. 'Davadan vazgeç' dediler.
Benim
kızıma Muğla'dan iftiralar atıldığı için ben bu davadan vazgeçmeyeceğim. Ben
yaşayan bir ölüyüm.
Sonra
İstanbul'a geldim. 2 kez daha aradı. Ben
neden yalan atayım? Siyasi çıkarım mı var? Zaten derdimle uğraşıyorum. Tüm Türkiye kamuoyuna söylüyorum.
Haberlere çok üzülüyorum Neden iftira atayım. Hiç bir siyasi partiye üye
değilim olmayacağım da. İftira
atmıyorum. Ben kişiler üzerinden konuşuyorum.
(…)
Benim
kızım satılık değil arkadaşlar.
Muğla'da diri diri yakıldı. Bu kabul
edilecek bir şey değil…”
Diyarbakır’daki
evlat nöbetindekilere de küfür ediyorlar.
Endişeli duyarsızlar, görmüyorlar, duymuyorlar,
milletin değerlerini felaket kabul
ediyorlar…
“Zalimin hasmıyım amma severim
mazlumu...”
Sıddık
Gültekin’in mücadelesi, insanlığın mücadelesidir.
Bu
da cihattır, bu mücadelede ölen de şehittir…