Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Temmuz 2024

Çocuklarda dijital bağımlılık

Küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle birlikte günümüzde insanların dijital bağımlılıkları önemli derecede artış göstermiştir. Madde bağımlılığı üzerine yapılan yoğun tartışmalar ve önleyici uygulamalara, son dönemlerde dijital bağımlılık tartışmaları ve önleyici uygulamaları da eklenmiştir. İnsanlarda madde bağımlılığı gibi dijital bağımlılıklarında fazlaca artması bu tür bağımlılıkların önlenmesine yönelik kapsamlı politikaların geliştirilme ihtiyacını da ortaya çıkarmıştır.

Bağımlılık, insanların kullandıkları maddeler ya da yaptıkları davranışlar da kontrollerini kaybetmeleriyle birlikte yaşantılarının olumsuz etkilenme durumudur. İnsanların kullanmak istedikleri madde ve yapmak istedikleri davranışa karşı inanılmaz isteklilikleri kendi fiziksel ve zihinsel kontrollerini kaybettiklerinin ve bağımlılığın ortaya çıktığını göstermektedir. Herhangi bir bağımlılık insanların kendi iradelerine bağlı olarak başlar ve daha sonra onların iradesini de aşacak bir şekilde kontrolden çıkmasıyla artarak devam eder.

İnsanların dijital araçları zaman fark etmeksizin her yerde kullanma isteği ve bu araçlara sürekli bağlı kalmaları da dijital bağımlılık olarak tanımlanabilir. Dijital bağımlılık, diğer bağımlılık türlerine benzer şekilde insan yaşamına önemli zararlar vermektedir. Kapitalist piyasa anlayışına sahip küresel şirketlerin insanların dijital bağımlılıklarıyla karlılık oranlarını artırmaları ve insan yaşamına saygı duymadan bu kar oranlarını daha da fazla artırmak istemeleri de dijital bağımlılıkların önemli artış nedenleri arasındadır. Son dönemlerde ise dijital bağımlılığın artık anne karnında ki bebeklere kadar indiği gözlenmektedir. Anne karnında başlayan dijital bağımlılık bebek dünyaya geldikten sonra büyüme döneminde onlara kalıcı gelişimsel zararlar vermektedir.

Gelişim dönemlerinde bebeklik dönemi (4 hafta-2 yıl), ilk çocukluk dönemi (2-6 yıl), son çocukluk dönemi (6-13 yıl), ergenlik dönemi (11-20 yıl) gibi tüm gelişim dönemlerinde dijital bağımlılık türlerini görmek mümkündür. Gelişim döneminde ki çocuklarda yaş gruplarına göre dijital bağımlılık türleri televizyon, telefon, oyun, internet ve sosyal medya bağımlılığı gibi kategorilere de ayrılmaktadır. Çocuklarda dijital bağımlılık oluşmasında teknolojik cihazlara kolay erişim, dikkat çekici oyun ve videolar, akranlarla sosyalleşmenin sağlanamaması gibi nedenlerin yanında pandemi, şehirleşmeyle birlikte çocukların oyun alanlarının kısıtlanması, ebeveynlerin güvenlik kontrollerini evde sağlama istekleri gibi durumların artış göstermesi de çocuklarda dijital bağımlılığın artmasına neden olmuştur. Bu dijital bağımlılıklar, ebeveynlere göre ilk başlarda herhangi bir sorun yaratmadığı için önemsiz olarak görülse de dijital bağımlılığın artışının ardından ebeveyn kontrolünün kaybedilmesiyle birlikte gelişim döneminde olan çocuklarda gelecekte onarılması çok zor olan önemli gelişimsel zararlar vermektedir. Dijital bağımlılık çocuklarda obezite, el ve parmaklarda hareket sorunları, sırt, boyun, kas ağrıları, duruş bozuklukları, uyku ve yeme sorunları, göz bozukluğu gibi birçok fiziksel rahatsızlığa da sebep olmaktadır. Fiziksel sorunların yanında dijital bağımlılık çocuklarda psikolojik olarak kaygı, üzüntü, depresyon artışı ve en önemlisi de sanal dünyayı gerçek dünya zannetme gibi önemli zihinsel sorunlara yol açmaktadır.

Gelişim döneminde ki çocuklar da dijital bağımlılığın önlenmesi için günlük bağımlılık sağlanması muhtemel araçlara erişim sürelerinin kısıtlanması ve bu erişiminde çocukların gelişim özelliklerine zarar vermeyecek belli özelliklere sahip nitelikli araçlarla sağlanması önemlidir. Çocukların akranlarıyla sosyalleşmeleri de dijital ürünlere olan bağımlılıklarını azaltacağı gibi gelişimlerine de olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Çocukluk dönemi gibi fiziksel ve zihinsel gelişimin hızlı olduğu bir dönemde çocukların dijital bağımlılıkları nedeniyle sabit kalmaları yerine harekete olan ihtiyaçlarının giderilmesi de önem arz etmektedir.

Çocuklarda hareketle birlikte fiziksel aktivite düzeyi artar, zihinsel işlem süreçleri hızlanır ve dijital bağımlılık seviyelerinde de önemli azalma görülür. Bu sayede öğrenme de artış sağlanır ve zihinsel gelişimde buna paralel olarak gelişme gösterir. Dijital bağımlılıkları azalan çocuklarda sosyalleşme, liderlik ve kendine güven gibi önemli özellikler de ortaya çıkmaya başlar.

Hareket ihtiyacı karşılanan çocuklar da fiziksel ve zihinsel gelişim açısından akranlarının bir adım önüne geçerler.

Tüm okuyucularıma selam eder, saygılar sunarım.