Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Temmuz 2023

"Çocuklara öğretilen şey, taşa kazınan yazı gibidir!.."

Bu dünyada sâhip olduğumuz en büyük nimetlerden biri de hiç şüphe yok ki, çocuklarımızdır. Onların; gülmeleri bizi sevindirir, ağlamaları bizi üzer, mutlu olmaları ise; mutluluğumuza mutluluk katar. Âyet-i kerimede çocuklar için; “dünya hayatının süsü” (Kehf 46) buyurulması; -onların bizim için ifade ettiği mânâyı açıkça ortaya koymaktadır.

Allahü Teâlâ’nın bize emaneti olan çocuklarımızı; dünyada mutlu, ahirette de mesut olacak şekilde yetiştirmek boynumuzun borcudur ve kolay bir iş değildir. Bunun için; yavrularımızın maddî olduğu kadar manevî ihtiyaçlarına da dikkat etmemiz gerekir. Hayırlı nesiller; bilinçli ve fedakâr anne-babaların ellerinde yetişir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır!” (Tirmizi 1952)

Çocuklarının eğitim ve terbiyesini ihmal eden âileler, sadece kendilerine ve çocuklarına haksızlık etmekle kalmazlar. Onlar, aynı zamanda topluma karşı da suç işlemiş olurlar. Çünkü eğitilip yetiştirilmeyen ve ustaca yontulup güzel bir şekil verilmeyen çocuk; kendisine, âilesine ve toplumuna -faydalı olmak şöyle dursun-; her zaman yaşadığı muhit için potansiyel bir tehlikedir. Anne-baba olmak kolay, faydalı ve verimli şahsiyetler yetiştirmek ise; sabır, gayret ve fedakârlık isteyen zor bir iştir.

Çocukları; çocukken eğitebiliriz, fakat büyüdükleri zaman onları kontrol etmemiz zordur. Bunun için atalarımız; “ağaç yaş iken eğilir,” demişlerdir. Çünkü çocukların ruhları tertemiz, zihinleri de saf ve berraktır. Onların dünyalarında kirli ve paslı şeylerin yeri yoktur. Dolayısıyla onlar, bu yaşta kendilerine öğretilen güzel ve faydalı hayat prensiplerini alıp ömürleri boyunca muhafaza edebilirler. Biraz gayret edersek; bu küçük yaşta, onlara istediğimiz şekli verebiliriz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Çocuklara öğretilen şey, taşa kazınan yazı gibidir!” (Camiu’s-sagir 8138)

Ebeveynler; çocuklarına -özellikle de evde ve âile hayatında- çok iyi örnek olmalı ve onları menfi yönde etkileyecek tavırlardan sakınmalıdırlar. Çünkü çocuğun gözü fotoğraf makinası, kulağı da ses kayıt cihazı gibidir. Gördüğünü çok kolay bir şekilde taklit eder ve duyduğunu hemen ezberleyip tekrarlar. Binaenaleyh çocuklarının yanında menfi hareket ve davranışlarda bulunan anne-babalar; çocuklarının -yarın büyüdüklerinde- kendilerine benzediklerini görünce, hiç şasırmasınlar. Çünkü; “ne ekersen onu biçersin!..”

Şurası da muhakkak ki, her anne-baba, tabiî olarak çocuklarını sever ve onlara karşı merhametli olur. Zaten Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselam: “Büyüğümüze saygı göstermeyen ve küçüğümüze merhamet etmeyen bizden değildir,” (Tirmizi 1921) buyurmuştur. Fakat merhamet nedir? Çocuğu her türlü tehlikeye karşı uyarmak, dünyevî açıdan merhamet olarak değerlendirilebilir. Fakat çocuğunu ateşe yaklaştırmayan ve ona ateşin yakıcı olduğunu öğretenler, aynı zamanda onlara -çok çok daha yakıcı olan- cehennem ateşini öğretmezlerse, kâmil manada merhametli sayılamazlar. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Ey iman edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlarla taşlar olan o müthiş ateşten koruyun!” (Tahrim 6)

Çocuklara küçükken; dinî vecibelerin gösterilmesi; ergenlik çağına girdiklerinde bu vazifelerini kolaylıkla ifa etmeleri noktasında kendilerine yardımcı olur. Onlara -bu yaşta;- zina, içki, kumar, hırsızlık, yalan ve diğer günahların çirkinliğinin anlatılıp öğretilmesi de, büyüdüklerinde bu ve benzeri suçlardan uzak durmalarını kolaylaştırır.

Özellikle okulların kapalı olduğu bu mevsimde onları; alkol, uyuşturucu, sigara; sosyal medya, kötü arkadaş ve tehlikeli alışkanlıklardan titizlikle korumalıyız. Yoksa bunların sadece bir tanesi, onların hayatını zehir etmeye yeter.

İslam âlimleri, Müslümanca çocuk yetiştirmeyi şöyle özetlemişlerdir: a) Evvela çocuğun zihnine; Allahü Teâlâ’nın varlığı ve birliği kazınmalı ve sıfatları ezberletilmelidir. b) Âhiret inancı; cennet ve cehennemin varlığı belletilmeli ve hangi hayat tarzının insanı cennete, hangisinin de cehenneme götüreceği anlatılıp aşılanmalıdır. c) Bizzat örnek olarak ve tatlı bir şekilde yaptırarak; ibadet etme melekesi kazandırılmalıdır. d) Sosyal ilişkilerde ve beşerî münasebetlerde; ahlaklı, ölçülü tutarlı ve özellikle de mütevazı olmak gerektiği öğretilmelidir. Allahü Teâlâ, hepimizin çocuklarını korusun, âmîn!..