Çocuklar Ve Sigara
Sigara ve dumanı, çok miktarda ve değişik özellikte zararlı maddeler içirmektedir. Nikotin, katran, karbonmonoksit, amonyak, arsenik, hidrojen siyanür, formaldehit ve metan gibi 4.000'den fazla olduğu bilinen bu toksik (zehirleyici) maddelerin büyük bir kısmı kanser yapıcı (kanserojen) özelliktedir.
Nikotin bu maddelerin en önemlisi olup sinir sistemini etkileyerek kalp ve damarların çalışmasını bozar. Nikotine maruz kalmanın sonucunda, kan basıncı ve nabız hızında artış ortaya çıkar. Bu sebeple kalp daha fazla kasılır ve kalbin oksijen ihtiyacı artar. Ayrıca nikotin, damarlarda kasılmaya; kan şekeri ve yağı seviyelerinde artışa sebep olur. Bunlara ilaveten nikotin, sigara bağımlılığına yol açan maddedir.
Yakılarak soluk soluk içe çekilen tütün dumanında; katran, karbonmonoksit ve nikotin başta olmak üzere pek çok kimyevi madde ve gazlar akciğerden kana karışarak tüm bedende müthiş bir zehirlenme etkisi yaparlar. Bu maddelerin zarar vermediği organ yok gibidir.
Anne adayı kadın sigara kullanırsa
Hamile kadınlarda, sigara içilmesiyle nikotin ve korbonmonoksit plasentadan bebeğin hayati önemi olan organlarına geçer. Ülkemizde her 100 yeni doğan bebekten 15'i daha anne karnındayken sigara ile tanışmış olur. Araştırmalar, ülkemizde her yıl doğum yapan yaklaşık 1,5 milyon hamileden 225 bininin hamilelik döneminde sigara kullandıklarını göstermektedir.
Bir hamile kadının sigara içerek bebeğine verebileceği zararlar şöyle özetlenebilir:
- Düşük yapma ihtimali yüzde 25 artar.
- İki kat fazla oranda erken doğum olur.
- Bebekleri yeterince beslenemediği için ortalama 250 gram eksik doğar.
- Bebeklerde kötü huylu tümör riski artar (lösemi, lenfoma, böbrek tümörleri).
- Ölü bebek doğurma oranı 1/3 kez daha yüksektir.
- Ani bebek ölümleri daha fazladır. Ani bebek ölümü, sağlıklı bebeğin sebepsiz yere aniden ölümüyle kendini göstermektedir.
- Bu çocuklar büyüme geriliği ve öğrenme zorluğu gösterirler. Zihinsel gelişimlerinde gerilik ve sonraki hayatında davranış sorunları gözlenir.
- Anne sütünün oluşumunda ve kalitesinde bozukluk olur. Ayrıca nikotin anne sütüne geçer ve çocuklarda zehirlenme, nöbet geçirme ve ölüm riskini artırır.
- Yarık dudak, yarık damak gibi doğuştan anomaliler (şekil bozuklukları) sigara içen hamilelerin bebeklerinde 3 ila 10 kat daha sık görülmektedir.
Çocuk bulunan evde sigara içilirse
Anne veya babası sigara içen ilkokul çocuklarının idrarlarında günde altı sigara içen bir erişkine eş miktarda nikotin bulunmuştur. Bu da pasif içicilik (yani dumanaltı olma) demektir. Bu çocuklar sigara içmedikleri halde içmiş gibi zarar görmektedirler. Çocukların akciğerleri ve diğer organları yetişkinlere oranla hassas ve gelişme sürecinde olduğundan zararın daha büyük boyutta olacağı bellidir. Bronşit ve zatürree gibi hastalıklar daha sıktır.
0-2 yaş döneminde sigara dumanı ile tanışan çocukların akciğer fonksiyonları ciddi ölçüde zarar görür. Özellikle kız çocukları, erkek çocuklarına nazaran 6 kat daha fazla olumsuz etkilenirler. Başta astım olmak üzere birçok kronik hastalığa yakalanma ihtimalleri artar.
Yine sigara kullanan ailelerin çocukları daha fazla televizyon seyretmekte, daha fazla kilolu olmakta, daha az fizik egzersiz ve hareket yapmaktadırlar. Yani anne-babanın sigara kullanması, çocukların yaşam tarzlarını da etkilemektedir.
Yine büyüklerin sigara içmesi çocukları sigara içmeye özendirmekte, çocukların sigara kullanımına daha erken yaşlarda alışmasına sebep olmaktadır.
Ne yapılabilir?
Anne, baba ve diğer aile bireylerinin kapalı ortamlarda sigara kullanmamaları sağlanmalıdır. Evde sigara kullanılmasına kesinlikle izin verilmemelidir. En doğrusu ebeveynin sigara içmeyi bırakmasıdır.
Çocukların bulunduğu ortamda eve gelen misafir de olsa hiç kimsenin sigara kullanmasına izin verilmemelidir. Buna otomobiller de dahildir.