Dolar (USD)
35.07
Euro (EUR)
36.60
Gram Altın
2942.90
BIST 100
9869.7
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Çocuklar İçin Sosyal Medya Kısıtlamaları

"İnsanlık daima kötü oyuncaklar peşinde koşan bir çocuk" der, Cemil Meriç. Bilgisi, yetenekleri ve kendisine verilmiş olanaklarla daha iyi olanı yapmak mümkünken, yanlış ve zararlı olanda ısrar ediyor insan. Önce kendi ellerimizle yaptıklarımızla kâinatta halk edilmiş olan fıtratı, düzeni ve dengeyi bozuyoruz, sonra bozulan şeyler için çareler ve çözümler bulmaya çalışıyoruz. Fıtrata ve ilahi nizama uygun davranabilsek başımız daha az ağrıyacak.

Modern insan, bilgisi ve yetenekleri sanal bir bataklık inşa etti. Uçsuz bucaksız, derinliği kestirilemeyen, kontrolü ve takibi mümkün olmayan; inançları, kültürleri, değerleri ve insanı yutan beynelmilel bir bataklık. Ve kendi elleriyle inşa ettiği bu bataklık yüz milyonlarca çocuğu, genci, aileyi yuttu. Şimdi de bu bataklığa bir çare arayışındayız. Halbuki, yaşamın özündeki dengeyi, hikmet ve faydayı bozmadan ilerlemek, kalkınmak ve gelişmek de mümkündü.

Modern dünyanın son aylardaki en önemli gündem maddelerinin başında çocuklar için sosyal medyanın yasaklanmasıyla ilgili arayışlar ve düzenlemeler geliyor. Bazı ülkeler çocuklar için sosyal medyayı yasaklamaya başladı diğer bazı ülkeler ise arayış içerisindeler. Mesela; Avustralya’da 16 yaş altındakilere sosyal medya yasağı getiren bir yasa kabul edildi. Hollanda’da ilkokul, ortaokul ve liselerde telefon kullanımı yasaklandı. İtalya ortaokula kadar olan kademelerde okulda telefon kullanımını yasakladı. Belçika’da bazı bölgelerdeki okullarda telefon kullanımı yasaklandı. İrlanda’da 16 yaşından küçüklere akıllı telefonun tamamen yasaklanması tartışılıyor. Yine Fransa’da ortaokullarda telefon kullanımının yasaklanması tartışılıyor (AA., 2024; BBC., 2024).

Ülkemizde de bu noktada çeşitli tartışmalar ve arayışlar sürüyor. Çocuklar için sosyal medyayı ve akıllı telefon kullanımını yasaklamak ilk akla gelen çözüm yolu gibi görünse de bu sorunun tek bir nedeni olmadığı gibi çözümün tek yolu da yasaklamalar değil. Çünkü sorunun aile, ebeveyn tutumları, psikososyal faktörler, okul uygulamaları gibi pek çok boyutu var. Dolayısıyla sosyal medya uygulamalarını ve akıllı telefon kullanımını yasaklamanın yanında alınması gereken başka tedbirler de var.

Çocukların ekran ve sosyal medyayla tanışıklığı henüz onlar dünyaya gelmeden başlıyor. Daha anne karnındayken fotoğrafları çekiliyor bebeklerin. Adına sosyal medya hesapları açılıyor. Ve dünyaya gözlerini açtığında, sosyal medyada onlarca fotoğrafı dolaşan, takipçileri olan bir insan oluveriyor. Ve her anı, yüzlerce hatta binlerce insanla paylaşılıyor. Aslına bakarsanız çocuklar sosyal medyayı ve ekranları, kendi ebeveynleri özellikle anneleri üzerinden öğreniyorlar (Sapsağlam, 2018). Yani ailenin ve ebeveynlerin bu noktada güçlü bir aracılık rolleri var. Amerikan Pediatri Akademisi tarafından 18-24 ay arasındaki bebekler için günde en fazla 30 dakika; 2-5 yaş arasındaki çocuklar içinse günlük en fazla 1 saat ekran kullanımı önerilmektedir (AAP, 2019). Bu ideal olan ekran süreleri. Peki ya gerçek hayatta nasıl? Korkunç, günlük 10 saatten fazla ekran karşısında kalan çocuklar var.

İyileşme sürecinde tanıyı koymak, tedavinin ön koşuludur. Teknoloji ve medya salt kötüdür anlayışı doğru değil. Her yenilik içinde fırsatları ve riskleri birlikte barındırır ve her şey zıddıyla kaimdir. Çocukların ve ebeveynlerin medya okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesi, zararlı içeriklerin çevrimiçi ortamlara girişinin engellenmesi, çocukların ekran içermeyen aktivitelere yönlendirilerek odak noktalarının değiştirilmesi, içerik geliştiriciler için standartların belirlenmesi ve gerçek dışı profillerle medya kullanımının engellenmesi gibi yapılabilecek çok fazla şey var. İnanıyorum ve umuyorum ki ortak bir sorumluluk bilinci ve en makul olan çözümlerle çocuklarımızı korumak için doğru politikaları geliştirelim. Çünkü çocuklarımız, bu sanal evrende kaybolup gidiyorlar…

Vesselam…