Çocuk Ruhu

Çocuk ruhu en saf, en temiz, en doğru ilkelerle hareket eder. Çocuk yalan bilmez, dobra dobradır. Söyleyeceğini en kestirmeden ve dolandırmadan söyler. Bu yüzden büyükler, “Çocuktan al haberi” demişlerdir. Zira çocuk aldatmaz, kandırmayı bilmez. Çocukların diliyle söyleyelim, asla ‘kandırıkçı’ değildir.

23 Nisan Çocuk Bayramı’nı yeniden yaşadık. Dünyada çocuklar için düşünülen ilk bayram. Demek ki bizim medeniyetimizde çocuğa çok önem verilir. Şair-i Âzam Abdülhak Hâmid’in mısraında geçtiği gibi “Kim demiş ki bir çocuk küçük bir şeydir / Bir çocuk belki de en büyük şeydir.”

Çocuklar için neler yapıldı bugüne kadar, bunları biliyoruz. Ama neler yapılabilir bunun üzerinde düşünebiliriz? Meselâ her şehrimizde çocuk müzeleri kurabiliriz. Kahraman çocukların hayatları sergilenebilir orada. En başta “İstiklal Harbi Çocuk Kahramanları” ve “15 Temmuz Çocuk Kahramanları”...

Çocukluk dönemi unutulmaz bir zaman dilimidir. Bunaldığımızda, sıkıldığımızda, strese girdiğimizde çocukluk devirlerini hatırlarız. Hayalen de olsa o vakitlere gittiğimizde içimizi bir ferahlık, bir huzur kaplar. Zira o çocuksu şölenler bizi iyilikler ve güzellikler dünyasına alıp götürür, mutlu eder.

Her yazar gibi ben de çocukluk yıllarımı unutamıyorum, mümkün mertebe hatırlamaya o senelerde yaşadığım hatıraları anıp kaleme almaya çalışıyorum. Oynanan ilk oyunlar, tutulan ilk oruçlar, kılınan ilk namazlar, duyulan ilk sevgiler ve hâkeza... İnsanoğlunun âdeta ilk cennetidir çocukluk...

İlk kitabım Edebiyatçılarımızın Çocukluk Hatıraları’dır. Niçin merak ettim bu konuyu? Talebelik çağımın son yılında neden böyle bir kitap hazırlama ihtiyacı hissettim? Çünkü yazar ve şairlerin yaşadığı ve yetiştiği ortamı merak ettim. Onların ilk heves edişlerini düşündüm. Kimler onları teşvik etmişti?

Edebiyatımızın çocukluk haritasını araştırmaya devam ettim. Bu ilk kitabın ardından: Yazar Olacak Çocuklar, Şair Olacak Çocuklar ve Romancı Olacak Çocuklar geldi. Bu üçü de hem öğretmenlerden hem öğrencilerden ilgi gördü. Bu dört kitabı okuyup “Ben de yazmaya heves ettim” diyenleri gördüm.

Ve Yıldızlarla Uyumak... İlk çocuk romanım... Gökyüzünü seyrederek uykuya daldığımız masumiyet yılları... Bayram koşuşturmaları, mahalle serüvenleri, sokak oyunları, Ramazan heyecanı... Kendimi anlamaya başladığım günden 18 yaşıma kadar memleketimde geçirdiğim maceralı ve sevinçli hayat...

Bu duygularla çocukluğu düşünürken bir müjde, bir muştu gibi aniden geliveren yedi güzel kitap... Çocuklara ömrünü adayan Mustafa Ruhi Şirin’in yönetiminde kurulan Uçan At Kitap Kitapları... Mustafa Ruhi Şirin, Çocuk Vakfı’nı kurmuştu ve çocukları çok önemsiyordu. Hayırla geçen bir hayat...

Deve ile Uçuş Böceği (A. Cahit Zarifoğlu), Okula Giden Kedi (Mustafa Ruhi Şirin), Her Çocuğun Bir Yıldızı Var (Mustafa Ruhi Şirin), Anne Sevgisi Nedir? (Necati Zekeriaya), İlk Yaz Tatili (Tacettin Şimşek), Küçük İyilikler Sokağı (Gökhan Akçiçek), Küçükken Dinlemediğim Masallar (Mevlâna İdris).

Kapakları çok iyi hazırlanmış. Muhtevaları çekici, duygulu ve zengin. Baskıları ise tertemiz. Her biri zevkle okunuyor. Aydınlatıcı, çocuğu önemseyen satırlar. Şirin’in satırlarından Zarifoğlu: “Çocuk edebiyatımızın iyi örnekleri arasında şairlerin yazdığı kitapların önemli bir yeri vardır. Cahit Zarifoğlu’nun çocuk kitapları her yaştan okurun okuyabileceği edebiyat örnekleridir.”

Mustafa Ruhi Şirin, çocuklar için düşünen, onlar için hislenen, o çocuksu rüyaları her dem gören ve bizi de o muhteşem iklimlere alıp götürmek isteyen bir iyi niyet elçisi, sağlam bir kılavuz. Bu kitapları çocuklara okutmaya çalışmak bir ödev, bir görev. Ama zoraki değil.Önce anne babalar okumalı bu eserleri. Çocuklar zaten fark eder, okur. Anne babalarının yürüdüğü iyi yoldan yürürler.

23 Nisan Bayramımızı andık, çocuğu hatırladık... Çocuklar hakkında yaptıklarımızı değil bundan sonra neler yapabileceklerimizi düşünme zamanıdır. Çocuk kütüphaneleri, çocuk müzeleri vd. Çocukları çok seviyorum. Zira onlar aslında bize doğru yolu gösteren iyilik melekleridir. Övünmek gibi olmasın ama ben de 23 Nisan doğumluyum. Ve her 23 Nisan’da yeniden neşe doluyorum.