Çocuğunu seven CHP'den uzak dursun!
CHP, ilkokul çocuklarına; "Geleceğim için, karanlıkta kalmamak için, özgürlüğümüz için, yurtta barış dünyada barış için, güneşli yarınlar için" gibi sloganlarla "hayır" dedirtiyor.
Bu ülkenin çocuklarını geçmişle olan bağlarından, tarihi kültürel birikiminden, örf, adet ve geleneklerinden kopartarak sıfır kilometre bir ulus yaratmaya kalkan CHP, bugün gelecekten bahsediyor!
Ülkenin yeni maarif politikası belirlenirken ilk şart; Eski devrin(Selçuklu-Osmanlı) hurufatından(saçma sapan şeyler) uzak olması planlanıyordu. Buna ilk tepki Karesi Mebusu Hasan Basri Beyden geldi. "Bu kongre halkın en samimi hissiyatını incitmiş evliya-yı etfali( öğrenci ana babaları) derin derin düşürmüştür."(doğru! Sesleri)
Çünkü diyordu mebus; maarif müessesesi her şeyden evvel halkın ruhuna ve terbiye-i içtimasına uygun olmalıdır. Maarif Vekaleti buna aykırı hareket edemez." Ama edecekti!
Eğitim, Aliance İsraelite mezunu İttihat Terakki' mensuplarına emanet edildi. 1 Mart 1924 yılında "Dini terbiye değil milli (milliden kasıt, ulusçuluk) terbiye istiyoruz" denilerek "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" çıkarıldı.
İnönü ise; " bu kanuna yapılan her cahilane itiraz ve teşebbüs bertaraf edilecektir" diyerek bir de tehdit etti!
İşe önce çocuk dergileri aracılığıyla Osmanlı eğitim sistemini, kültürümüzü ve değerlerimizi aşağılamakla başladılar. Başı fesli, ağzından köpükler saçan, sakallı, eli sopalı muallimlerin çağdaş kıyafetli öğrencileri dayaktan geçiren karikatürleri yayınlandı. Ders kitapları ise medeniyetimizi aşağılayan bilgilerden geçilmiyordu.
Anlayacağınız İstiklal Harbi'nde vatanı uğruna şehit düşen insanlardan sağ kalanlarına ölümden beter bir gelecek bekliyordu.
1927 yılında eğitim programına; Eğitimin laik ve tek okul esasına dayanması ilkemizdir. Eğitimde amacımız ulusal toplumu uygarlaştırmaktır" maddesi eklendi. Yine o yıllarda Ruşen Barkur'a "Din yok milliyet var" başlıklı bir de başucu kitabı yazdırıldı. "Bizim dinimiz milliyetçiliktir kutsal kitabımız ulusalcılığımızdır" yazıyordu kitapta!
CHP, yeni bir ulus yaratma idealine dayanan zorba faliyetlerine start vermişti. İstiklal mücadelesinden yeni çıkmış olan millet artık giyimiyle, alfabesiyle, üstten kumanda edilen laik yaşam biçimiyle çağdaşlaşma yolunda durmadan ilerleyecekti!
Harf inkılabı tam da bu gerekçeyle çıkarıldı.
Türk vatandaşları evlerinin dışında umuma açık yerlerde, her zaman Türkçe konuşacaklardı. Aksi takdirde 1 ila 7 gün arasında hapis ve 10 ila 100 kuruş arasında para cezası yiyeceklerdi. Dahası diplomalarına el konulacak ve doktorluk, öğretmenlik ya da gazetecilik yapamayacaklardı.
Şark İstiklal Mahkemesi Savcısı Ahmet Süreyya Özgeevren'in bir hatırasında da yer verdiği gibi; "u2026Bir gün mahkemeye karayağız bir Kürt genci getirdiler. Hakimler sorguya çekti. Türkçe bilmediği anlaşılınca, hakimler danıştılar ve delikanlının idamına karar verdiler.
Gerekçeleri; Türkçe bilmeyen bir kimseden bu memlekete hayır gelmeyeceğinden idamına karar verildi. Hemen o gece götürüp astılar! Bugün ise Kürtçe yasaklı bil dil olmaktan çıktı.
İlkokullarda 1933 yılından beri askeri esas duruşta okutturulan andımız adlı ultra ırkçı yemin metni ise yine Hitler'den ödünç alınan CHP imalatı bir metindi. CHP'nin tüm muhalefetine rağmen o da kaldırıldı.
CHP, çocukları üzerinde yatırım yapılan birer nesnelere dönüştürdü. Çocuğa doğrudan çocuk olduğu için değil kendi ideolojisine sadık birer vatandaş olacakları için değer verdi. Bugün de aynısını yapıyor!
CHP zihniyeti eğitim alanında yürürlüğe soktuğu kanunlarla, tam bir Hitler anlayışıyla 80 yıldır bu ülkenin çocuklarına zulmetti. Dünyadan kopuk, tekçi, ülke düşmanı bir nesil yetiştirmeye kalktı. Onlara göre halk, her zaman yontma taş devrinden kalma bir mağara insanı oldu. Güneşli yarınlar için de çağdaş, Kemalist eğitim sistemiyle eğitilmeleri gerekiyordu!
Ey Büyük Ata! Ey Tanrının oğlu! Ey Yüceler yücesi! On yedi milyon yetiştirdiğin, yokken var ettiğin ürk gençliği hizmetindeu2026 Sen bizi yukarıdan izleyensin. Sen kaderimizi çizensin. Sen bizi yaşatansın!' diyen bir gençliğin peşindedir CHP.
Dünden bugüne fıtrata aykırı bir eğitim sistemiyle milyonlarca çocuğun geleceğini karartan, laiklik kisvesi altında başörtülü öğrencilerin hayatını zindan eden, fakir Anadolu çocuklarını katsayı zulmü ile mağdur eden CHP'nin evvela bu ülkenin çocuklarına bir özür borcu bulunmaktadır.
Anadolu'nun zeki öğrencilerini tekçi ideolojiye kurban eden bu zihniyet bugün utanmadan çocuklar üzerinden kampanya yürütüyor. Gelecek diyor, özgürlük diyor!
Eğer Erdoğan'ın demokratik hamleleri olmasaydı bu ülkenin çocukları hala yasakçı, baskıcı, zorba, tekçi bir sistemin kurbanları olmaya devam edeceklerdi. Bugün bile sizi İzmir'den denize dökeriz diyebilecek kadar millet düşmanı bir zihniyettir bu!
Çocuklarımız Erdoğan hükümetleri döneminde bir nefes aldı. Tarihiyle, kültürüyle bağ kurdu. CHP yasaklarından ve zorbalığından kurtuldu. Çocuklarımızı bir daha CHP zihniyetinin eline bırakmamak için evet demeliyiz. Ülkesini seven, ahlak vicdan sahibi, kaliteli bir nesil istiyorsak evet demeliyiz.
Yıllardır eğitime kafa yoran biri olarak diyorum ki; çocuğunu seven CHP'den uzak dursunu2026
Çünkü en büyük çocuk istismarcısı CHP'dir.