Çocuğun gelişim sürecinde edebiyatın önemi
‘’Eğitim ailede başlar’’ cümlesini burada da kullanmak yerinde olur. Öncedir öncüdür aile bu hususta da. Bu zeminde, gereken okumalar, sözlü anlatımlar yapılmalıdır ki, psikolojik ve zihinsel gelişimde aracı olan edebiyatın ehemmiyeti bilinsin. Çocukluğumda büyüklerimden çokça masal, anı, hikâye dinledim. Özellikle masalların ruhumdaki yeri bambaşka olmuştur. Hayat tecrübesinde, bunun ekmeğini çok yedim. İç dünyanın gelişiminde, dil ve konuşma becerisinde edebiyatın yerini konuşmak lazım. Akşamları çay eşliğinde babamın atasözlerini açıklaması, deyimlerin günlük hayattaki kullanımlarından bahsetmesi, tekerleme ezberletmesi, zamanın işleyişinde ruhumda nice edebi güzelliğe temel olmuştur.
Edebiyat;
okuma alışkanlığı kazanılmasında da en önemli vesiledir. Bahsetmek gerek
çocuklara. İlgi uyandırmak, sevdirmek. İşte bu emek, nice güzel algının, izin
oluşmasına katkı sağlayacaktır.
Okuma
alışkanlığı, öğrenme isteğinin, merak duygusunun gelişmesinde çok önemli bir
yere sahiptir. Bu nedenle doğdukları andan itibaren tüm çocuklar kitapların
dünyasından hisselerine düşeni almalıdır.
Bir
bebeğe, bir ebeveynin sıcacık sesiyle hikâye okuması, çocuk büyüdükçe ise;
dinleme unsuruna, kitaplara dokunma, tanıtım, kütüphane farkındalığı, drama,
tiyatro örneklemelerinin çoğalması edebi gelişimi artıracaktır. Değerlerin oluşması, idrakin
artması da çocukluktaki bu beslenme ile alakalıdır. Kitaplarla bir olma
alanlarının çoğaltılması, çocuğun hayal dünyasına katkı sağlayacaktır.
Bir çocuğun
ahlak, sosyal yaşam ve tüm insani ilişkilerinde kitaplar en nitelikli
araçlardır. Okuma becerisinin geliştirilmesinde de edebiyatının tartışılmaz
yeri ve önemi vardır. Kitaplarla tanışan bir çocuk analiz etme, çözüm bulma
yeteneklerine sahip olmayı başarabileceği gibi, eleştirel ve yaratıcı düşünme
noktasında da beceri kazanır. Edebiyat dinleme, okuma temelli bir araç olması
hasebiyle, sözün insan ruhuna etkisini hissettirendir.
Ninem
Korkut’tan bir söz ile cevabı tamamlayalım:
Sözler büyü gibidir. İnsanların yüreklerine
dokunursa baharlar da gelir kışlar da…
Yapılan
nasihatler kuş tüyü hafifliğinde harflerle, şerbet tadında sunuldukça ılgıt
ılgıt işleyecektir ta derinlere… Ve hazmı, özümsenmesi güzel olacaktır.
Çiçek çiçek
açmış, erdemli sorumluluk sahibi nesillerle dünya imar olacaktır ve dünyaya
geliş döngüsünde elden ele anlamlı bir akış olacaktır
Rabbim sözü güzel ve yumuşak söyleyen,
yüreğiyle ve en tatlı haliyle sunan, kalem ve kelam nimetini külfet unsuru
eylemeden, yol açan, sevgi veren kudretiyle muamele edenlerden eylesin. İşte o
zaman “Vakit bizim lehimize işleyecek.” der
Çocuklara
edebiyat iklimini soluturken, kültürümüzün zenginlikleriyle beslenmek gerek.
Sözlü edebiyatın içinde yer alan nice eseri yazıya döküp, eserlerin gün yüzüne
çıkmasına, çoğaltılmasına imkanlar ve ortamlar hazırlanmalıdır.
Derlemeye
önem vermeliyiz. Masal, hikâye, bilmece, destan, tekerleme içerikli yüzlerce
eser, üretildiği topraklarda kalmayıp gerek yeni eserlere ilham olma adına
gerekse edebiyatımıza katkısı adına çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Ses
kaydedicileri, kâğıtları kalemleri alıp her yörenin büyüklerinin, bilgelerinin
yanına varmak lazım...
Sanatın tüm
dallarının çocukların gelişimine katkı sunması elbette çok önemli. Küçük yaş
grubu kitapların renkli resimli olması da onların kitapları sevme, kitap okuma
alışkanlığına bir basamaktır.
Edebiyat,
çocuklukta da büyük ehemmiyet teşkil eder. Gönül sanatların rengiyle çocuklukta
tanışır öylece devam eder. Bu incelik olur, letafetolur, topluma sunulacak zarafetler
olsun vesselam.