Cinsiyet değiştirme masası!
Okuyucum
nasıl infiale kapılmasın?
Habere
bakın siz:
‘18 yaş altı 28 çocuğa cinsiyet değişimi
için ergenlik baskılayıcı ilaç ve çapraz hormon uygulandı!’
“Çocuklardan 7’si 17
yaşına geldiğinde ameliyat masasına yatırıldı, çocukların ses telleriyle
oynandı, yüzlerine kadınlaşmaları için operasyon yapıldı, bazılarının memeleri
alındı!”
Aydınlık
Gazetesi, bu ifadelerin yer aldığı manşet haberinde, “LGBT dayatmasının
Türkiye’yi getirdiği nokta!” demiş ve eklemiş:
“Türkiye
cinsiyet değiştirme masasında!”
Haberdeki
ifadeler böyleyken…
İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’ten , Üniversite’nin
akademik kadrosunda yer alan doktorların, 18 yaş altındaki 22 çocuğun
cinsiyetlerini değiştirdiği iddiasına dair “maalesef”li
bir açıklama gelmiş.
Şöyle
diyor:
“Çalışmada ifade edilen mastektomi olguları da
maalesef dışarıda ameliyatı yapılıp bizim kurulumuza başvuran hastalardır.
Kurulumuz da bu hastalar için bilim, tıp ve yasalar çerçevesinde hareket ederek
aileler ile birlikte en doğru kararı vermeye çalışmıştır.”
“Hastaların” ameliyatları
dışarıda yapılmış ve kendilerine daha sonra başvurulmuş Sayın Dekan’ın
açıklamasına göre.
Çocukların ameliyatları “maalesef” dışarıda yapılmış!..
Kimler yapıyor bunları?
Çok mu yaygın?
Neler oluyor?
Konu iyice aydınlatılmaya muhtaç.
İyice bilmediğimiz hususlarda ahkâm kesmektense…
Yargının kararını beklemeden “suçlu, suçsuz”
demektense…
Süreci bekleyelim.
Ve kamuoyundaki tepkilere bakalım:
Bu
“çarpıcı” haberden etkilenen
okuyucularımızdan bazıları şöyle yazmış:
-Eyyy, uzun yıllar evvel
18 yaşının altında evlilik yaptıkları için koca koca insanların sürüm
süründürülmelerine…
Yaşlarını başlarını
almış insanların çocuklarından kopartılarak hapislere atılmalarına
aldırmayanlar!
İyi okuyun!
Eyyy, milyarlarca
dolarlık küresel “itsektörü”nün uzantılarını yüksek yüksek tepelerde
ağırlayanlar…
Torunları, evlatları,
dedeleri, nineleri, anneleri, babaları sokak köpekleri tarafından parçalananların
feryatlarına kulak tıkayanlar!..
Bu vahşetin
durdurulmasını “kanunla” zorlaştıranlar!..
İyi okuyun!”
Vatandaş, tepkisini dile
getirecek yer arıyor.
O yerlerden bizi de
biziz malûm.
Mühim insanlara nasıl
ulaşsın!
CİNSİYET DEĞİŞTİRME
İŞLERİ!
Uzun
süredir “kamu destekli” cinsiyet değiştirme ameliyatlarına dair ikazlar gündeme
geliyordu.
Bizim
de bazılarına katıldığımız hassas sivil toplum örgütleri toplantılarında bu
konu ele alınıyor, “Beka meselesi mi, işte beka meselesi! Aile karşıtı akımlar her tarafta yayılıyor… RTÜK denetimindeki
televizyonlarda bile sürekli olarak sapkınlık propagandası yapılıyor! Memleketin
zeminini kaydırmaya matuf operasyonlar büyük destek görüyor!” muhtevalı
uyarılar dile getiriliyordu.
Getiriliyordu
ama, bunlara kulak veren yok gibiydi.
Mesele,
“çocuklar” olunca, umarız ki, “
yetkililerimiz” bu işlerin üzerinde hassasiyetle durur.
Meclis
Anayasa Komisyonu’nda “sapkın akımlar” konusunda sunum yapan Ürolog Profesör
Zeki Bayraktar’ın sosyal medya adresinde, dikkat çekici bir “suç duyurusu” metni
var.
Diyor
ki Bayraktar:
“Bu
Savcılıklara suç duyurusu, TBMM’ye çağrıdır!
Ülkemizde
cinsiyet değiştirme ameliyatlarını yasalara aykırı biçimde yapan, başlatan (18
yaşından önce, 15-16 yaşındaki çocuklarda) merkezler ve doktorlar var!”
Suç
duyurusu tamam…
Konu
artık yargının konusu.
*
Prof.Dr.
Bayraktar’ın altını çizdiği hususlar:
Medeni
Kanun’a göre, cinsiyet değişikliği talebinde bulunabilmek için aranan ilk şart
19 yaşından gün almış olmak.
19
yaşından gün alınmış olsa bile, ilgili uzmanlardan oluşan bir heyet vak’ayı değerlendirecek…
Şahıs
uzun süre takip altında tutulacak…
Bu,
dört beş yıllık bir süreç demek.
Yani,
19 yaşında bu işe karar veren kişi, ancak 24, 25 yaşında cinsiyet
değiştirebiliyor.”
xxx
Sosyal
medya hesabından suç duyurusunda bulunan Profesör Bayraktar, TCK’nın ilgili
maddelerine atıfla, taksirle yaralama, çocuklar üzerinde deney yapma, görevi
kötüye kullanma, kamu zararına sebep olma suçlarının işlendiğini iddia ediyor.
Ayrıca,
“reşit olmayan bireylerin kısırlığına
neden olan kombinasyonun bilim dışı bir ideolojiye dayandığı”nı, bilimsel
kanıtlara dayanmadığını, “Önce zarar verme!” etik ilkesinin ihlal edildiğini
savunuyor.
*
Prof.Dr.
Bayraktar’ın üzerinde durduğu hususlardan biri de..
Çocuk
endokronoloji kliniğinde “transseksüel ergen” takibini ele alan ilk çalışma,
hakemli dergi Journal of Clinical Research'ün Pediatric Endocrinology’de
çevrimiçi yayınlanmış.
Prof.Dr.
Bayraktar’ın iddiasına göre,
Hakemlerin
incelemesi tamamlanmadan, talepleri yerine getirilmeden!
Bu
tür uygulamalara çok acil durumlarda rastlanabilirmiş yalnızca.
Mesela,
kovid19 pandemisi, yani aslında “plandemisi/tezgâhı” oldu ya…
O
sıralarda, (aşılar hayata geçirilsin
diye) “acil durum” denilerek bu işler halledilmiş.
Zeki
Bayraktar’ın Aydınlık’ta yer verilen sorusu:
“Cinsiyet değiştirme ile
ilgili nasıl bir aciliyet olabilir ki, çalışmanın incelemesi tamamlanmadan
yayınlanıyor!
Ürolog
Profesör Zeki Bayraktar, bunları sorguluyor ve yetkililerden bu işlere derhal
el atmalarını talep ediyor…
Prof.Dr.
Bayraktar’ın Meclis’ten beklentisi,“tatilden sonra” yasal düzenleme…
Sağlık Bakanlığı’ndan beklentisi ise gerekli
tedbirleri acilen alması.
Kulak
verelim:
“Yasalara aykırı bir
şekilde yapılan bu işlemler, muhtelif TCK maddelerine göre suç ise de bu
fiilin/suçun TCK’da müstakil olarak tanımlanması da gerekir, ki uygulamada daha
net sonuçlar alınabilsin. Ergenliği durduran ilaçlar maalesef reçetesiz olarak
da alınabiliyor, cinsiyet hoşnutsuzluğu yaşayan bazı çocuklar/ergenler
Günümüzde ergenlik yaşının özellikle ruhsal açıdan birkaç yıl ötelendiğini
bildiren bilimsel verilere dayanarak mevcut yasal yaş sınırı aynı oranda
yükseltilebilir, takip ve onay süreçleri daha somut ilkelere bunu internetten öğreniyor
ve bunları alıp kullanabiliyorlar, bu çok vahim bir durumdur, Sağlık
Bakanlığı’nın bu konuda acil bir düzenleme/uygulama yapması gerekir.”
Evet,
yasal düzenlemeler, acil tedbirler talebi…
Profesör
Bayraktar’ın iddiaları ortada.
İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’ten , Üniversite’nin
akademik kadrosunda yer alan doktorların, 18 yaş altındaki 22 çocuğun
cinsiyetlerini değiştirdiği iddiasına dair “maalesef”li
bir açıklama geldiğini yukarıda belirtmiştik.
Tekrar
edelim:
“Çalışmada ifade edilen mastektomi olguları da
maalesef dışarıda ameliyatı yapılıp bizim kurulumuza başvuran hastalardır.
Kurulumuz da bu hastalar için bilim, tıp ve yasalar çerçevesinde hareket ederek
aileler ile birlikte en doğru kararı vermeye çalışmıştır.”
Sayın Tükek, “Konu hakkında detaylı inceleme
yapılacağını” ve sonucun kamuoyu ile paylaşılacağını” da açıklamış.
Konu çok mühim bir konu.
Umarım, akıllarda hiçbir soru işareti bırakmayacak
bir izah getirilir duruma!
Konunun
bilimsel yönünü tartışmak, bizi çok aşar…
Konu
madem yargıya intikal sürecindedir…
Bize
düşen süreci yakından takip etmektir.
Buradan
“kamuoyu”nun hassasiyetine ve “cinsiyet değiştirme” işlerinin ne büyük infiale
yol açtığına vurgu yapmakla yetinelim.
Bu
infial görmezden gelinirse, netice hiç de iyi olmaz!
Vatandaşın
hassasiyeti ve sesinin duyulmamasına tepkisi iyice artıyor.
İyi
biline!