Dolar (USD)
35.37
Euro (EUR)
36.41
Gram Altın
3039.69
BIST 100
9916.07
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Aralık 2016

Cin Hastanesi

Olacağı buydu, Cin hastanesi açıldı.

Sülük, bal, şifalı bitkiler, kilo verdiriciler, cinsel ilaçlar, biyoenerji, manyetik tedavi, ozon tedavisi, akupunktur derken çığırından çıktı, sonunda cin çıkarma hastanesi açtılar.

Gerekçeleri de pek masum(!).

Merdiven altı, illegal uygulamalara meydan vermemek, cinleri legal(!) ortamda çıkarmak.

Defalarca yazdım, tekrar söylüyorum. Alternatif Tıp "İslami Tıp" demek değildir.

Özellikle "hacamat" ın cılkının çıkarıldığı, çok kötü istismar edildiği kanaatindeyim.

Modern tıbbın çaresiz kaldığı durumlarda alternatif tıp ve bitkisel ilaç simsarları umut tacirliği yapıyorlar.

Bu tacirlerden biri, engellenince, geçtiğimiz günlerde canlı yayında, devlete, hükümete ağır hakaretlerde bulundu.

"İslami Medya" nın sorumluluğu bu konuda çok büyüktür.

"İslami Medya", yayınladıkları reklamlarda, okuyucusunun, reklam verenlere değil, kendilerine güvendiklerini bilmelidirler. Reklamı verenler de İslami medya ile okuyucusu arasındaki bu güveni istismar etmektedirler.

İslami medya bu konuda çok titiz olmak, kılı kırk yarmak zorundadır.

Alternatif tıbbi yöntemler, hileli abartılar, ezoterik köpürtmelerle insanlar mucizevi beklentilere sokulmaktadır.

Bunların hiç bir dini temeli yoktur.

"Bitkisel ilaçlar "ın iddia edildiği gibi, gaybi, batıni etkileri yoktur. Böyle iddialar tamamen ticaridir.

Dini kaynaklarımızda bazı bitkiler anılır, bunların şifa verici ve hastalıklardan koruyucu oldukları doğrudur. Ancak, bu, bitkiler her derde deva değillerdir.

Batı tıbbı da sütten çıkmış ak kaşık değildir. Bir çok hileli ve sakıncalı, yönleri, zaman zaman gün yüzüne çıkmaktadır. Gereksiz ameliyatlar ve gereksiz ilaçlardan kaçınılmalıdır.

Müslüman, Allah'ın, Kur'an'da, çok sık tekrar ettiği üzere "aklını" kullanmalıdır.

Soytarı sağlık simsarlarının, umut tacirlerinin oyuncağı olmamalı kendini ve parasını korumalıdır.

Dolar'a ne yapmalı?

Türkiye' yi "Ekonomi" ile Özal tanıştırdı. Özal'ın üç umdesi vardı.

-Serbest Piyasa Ekonomisi, İfade Hürriyeti, İnanç Hürriyeti

Özal' ın yeni iktidar olduğu yıllarda komünist blok çöküyordu.

Piyasa ekonomisi ve özelleşme konusunda doğu bloku ülkelerine Türkiye ve Özal "rol model" oldu. Türkiye onlardan bir adım öndeydi.

Özal, özelleştirmelere hızlı bir başlangıç yaptı. Ne var ki "malum çevreler" Özal'ı ve özelleşmeyi çelmelediler.

Özal'ı çelmeleyenler, Türkiye'yi tökezlettiler, on yılımızı çaldılar.

AK Parti kurulduğu günden beri ekonominin kurallarına ciddiyetle riayet etti. Seçim ekonomisi yapmadı, tribünlere oynamadı Ekonomi tabii mecrasında seyretti. İrrasyonel yöntemlerden kaçınıldı.

Son dolar hadisesindeyse, "ekonomi yönetimi" önce umursamazlıkla, sonra da panikle davrandı.

Ekonomi yönetimindeki boşluğu fark eden "iyi saatte olsunlar" hemen topa girdiler, fırsatı değerlendirdiler. "Kriz" e zorladılar. Zorlama halen sürdürülüyor.

Ekonomi kendi kurallarıyla yönetilmelidir.

Otuz yıl önce Özal bunu öğretmişti.

Bir de şu var!

Darbeler, devalüasyonları takip eder!