Çileye tebessüm etmek
Kalabalık bir ağacın altında, yalnızlığın dalına tutunduğundau2026 Akşam kalbini, kalbin akşamı kapladığındau2026 Dışardaki yangının, içindeki yağmuru yaktığını anladığında. Yüzün bahara, özün hara baktığında ve hüzün, tüm ihtişamıyla gözlerinde durduğundau2026 Ömrün bir elemin orta yerindedir ve derdin derman yolculuğuna çıkmış demektir.
Çilenin insan ruhundaki serüveni, insan ruhunun dünyadaki serüvenine benzer; Dünyaya ölmek için geldiğini bildiği halde hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya alışan kişi, derdin, dermana kavuşacağını bilmesine rağmen hiç geçmeyecekmişçesine taşır o derdi. Görür de anlamaz, duyar da hissedemez gel-geçliğini. Oysa inşirah sırrındaki ayet gereği "niyet ettim dermana" diye başlar, her ferdin çilesi.
Adem Aleyhisselam'ı sürgün yurdunda yalnız bırakan imtihan, Nuh Peygamber'i oğlu ile karşı karşıya getirirken, Yakup Peygamber'in gözlerine bedel olan bir azaba dönmüştü. Eyüp'te isim değiştirmiş, hastalık ve yokluklarla mukavemet etmişti sabra. Aşkına rağmen Yusuf'a, duvarları edep ve iffetten müteşekkil bir zindan örmüştü. Ağaç içinde süku00fbta ram eylemişti Zekeriya'yı. Gül kokulu efendimizin ayaklarına atılan taşların utancı olmuştu Taif'te o kırmızı ızdırap. Bir numune-i imtisal için insanlığa, Rabbimizin elçilerinde tezahür etti hüzün en fazla. Kor yağmurların cennet bahçelerine nasıl dönüştüğünü anlattı sonra, kitaplar boyuncau2026
Üzüntüler, hastalıklar, yokluklar, kişilerle imtihanlar, hülasa uğradığımız cümle felaketler hep gelecek lütufları karşılama provalarıdır aslında. Merhametten bizar bir çehresi vardır elemin; sesini ister, süku00fbtunu diler kapısına geldiğinin. Misafirliğini, çığlık çığlığa karşılamasını bekler ev sahibinin. Hiç değilse ufacık bir ah koparabilmek için sabırdan, bekler durur bitmek bilmez geceler boyunca. Bir bıçak kılığında saplanır kalbine insanlığın, mahirdir kalıcı olduğuna ikna hususunda. Yorucu ve buğulu bir sesi vardır onun, hiç dinmeyecek bir kanamanın öyküsünü heceler. İsyanın eteğinden tutmak ister.
Ey kardeşim
Neyin feryadı neye, pervanenin pervası kimedir bilinmez ama benim sözüm, beni sabra duçar kılan beşerden çok, O kulun Rabbineu2026 Dert benden arzuladığı figanı kısacık duysa da, derman borcunu ödeyip gitti uzun vadede. Öfkeli kalabalıklardan, çok sesli/çok yüzlü insanlardan, yalan yanlış fısıltılardan arındırdı ruhumu. Manevi terakkime vesile oldu her bela sonrası yalnızlık. Daha güçlü, daha özlü, daha içli yürüttü Rahman'ın yollarında. Gidenler ve yitenler için üzülmekten çok, gidenlerin bende bıraktıklarına sevinmeyi öğretti. Gidenler, günahları ve zanlarıyla gittiler, göğüme rikkat ve dikkat titrekliği bırakarak. Kıranlar, daha az kırılmama vesile olanlar oldu ve bir kova duayla uğurlandılar. Sahte sevgiler gerçek sevgi ve sevgilileri aramama imkan tanıdılar. Çilenin, insanı yalnızlaştırdıkça incelten bir gücü vardır; bu yüzden yaratılanlardan uzaklaştırıp yaratılanın kitabıyla beraber kainatı okumaya yöneltir bir kalbi; harflere tebessümleu2026 Gelişindeki hikmet burada gizlidir belki deu2026