Çığlık çığlığa Mescid-i Aksa
Çığlıkları var Mescid-i Aksanın, Kudüs’ün Doğu Türkistan’ın… Çığlıkları duyanlara selam olsun…
Fazlasıyla
kana bulanmış Peygamber katili İsrail, geçmişinde olduğu gibi halen alçak ve hadsiz…
O Siyonist uru Filistin’in içine düşürmek için koca Osmanlının dibi oyuldu. Abdülhamid “diktatör – istibdat” gibi yalan ve
iftiralarla tuşa getirildi ve Kudüs düştü; omuzlarımıza da büyük bir vebal
düştü… Sonrasında maneviyatımız da öldürüldü. Beslendiğimiz
kaynaklarımız ellerimizden alınınca bir gecede zafiyet geçirdik. Kur’an ve
Sünnet davası, ümmet bilinci sekteye uğradı. Ruhumuza ulvi akışlar durdu, ne
idiği belirsiz şeylerle doldurulduk ve herkes cayır cayır yanan kendi imanının
derdine düştü... Bizi kendimizle uğraştırırlarken Filistin içinde önce küçücük
olan o dur daha sonra büyüdü büyüdü, yayıldı ve Filistin'i kapladı. Yetmedi;
İsrail sadece Filistin’in değil; bütün dünyanın başına bela oldu. Şimdi biz uyanacağız ve manevî olarak
kendimize geleceğiz ki bir yiğit çıkıp ya o uru kesip atsın yada kemoterapi
yapsın...
Demokrasi ve insan hakları havarisi geçinen Amerika
ve Batı Kudüs için sessiz. Zaten onlar sadece Müslümanların uğradığı haksızlığa
– zulme sessiz ve Müslümanların kutsalına uzanan eller için kör. Medeniyetten
uzak 21. Yüzyılda ortaçağ karanlığı yaşıyorlar. Hatta ilimleri bile medeni
değil; medeniyet hakikatten yanadır. Onların medeniyeti tevhit inancını bile
kavrayamamış. İşte bu insanlardan, Doğu Türkistan ve Kudüs’ün esaretine, Mescid-i
Aksanın taşı ve toprağının çektiği sancıya dur demeleri beklenilemez. İnşallah
dur diyecek çıkacak ve o da bizler olacağız.
Müslüman’ın
kalbine sebepsiz yere üflenen hüzünler vardır. O hüzünler, sahipsiz kalan ulvi
davanın acısını çıkarmak için vicdani tokatlardır…
Ehli küfrü ve zalimi her türlü afatlar döver; Müslüman’ı ise hüzünler… Kur’an
davasına sahip çıkmamak, yada yeterince alaka göstermemek, manevi sıkıntı
yaşatır, uyanış için vicdana musallat olur… Şükürler olsun ki böyle oluyor, yoksa
iyice duyarsız ve alakasız kalacaktık. İşte Mescid-i Aksa; işte vicdanlara
atılan tokatlar…
Esir
Mescid-i Aksa, özgür Ayasofya’nın muradını yaşayamadı. Çıldırtan tutsaklığıyla
bize kırgın ve taşlarını sızlatan bir hüzün yaşıyor...
Sadece iman kahramanları ve hakikat dili kullananlar,
ümmetin dertleriyle dertlenir ve çığlık sahibiler... Henüz toplu ve gür bir ses
olamadık ki işe yarayan aksisedası olsun, Kudüs susadığı özgürlüğüne kavuşsun.
Ayasofya’yı gerçek manada dert edinmiştik. Dermansız
dert vermeyen Allah Ayasofya derdimiz için dertli bir insanı gönderdi.
Ayasofya’nın kara bahtı namazın, Kur’an’ın nuruyla aydınlandı. Ne zaman Kudüs ve Mescid-i Aksa da gerçek
derdimiz olur, işte o zaman dertte – tutsaklıkta şifa bulur. Ne zaman Ehl-i
Sünnet inancı ve gerçek İslam birliği dert edilir ve namaz kılanların sayısı
Siyonist tahribatı ortadan kaldıracak çokluğa ulaşır işte o zaman Mescid-i Aksa
esaretten kurtulur.144 dönümlük O mübarek
arazinin tamamı namaz saflarıyla dolar ve alınlardan secde sağanağı yere nüfus
eder, hatta bütün Kudüs’e taşar ise o zaman Mescid-i Aksa çirkin ve haydut
İsrail’in elinden kurtulur.
Dünya Müslümanları, bir gün ve mutlaka Mescid-i Aksanın;
İslam birliğine hasret dolu haykırışlarını işitecektir...
Ey mabet dokunulmazlığı ihlal edilmiş Mescid-i Aksa ve
insanlık onuru defalarca ayaklar altına alınmış Filistinli Müslüman kardeşim!
Mescid-i Aksa alanına Hz. Peygamberimizin ve124 bin peygamberin ayaklarıyla
yazdıkları nurdan satırları, Miracın mebdei başlangıcı olan o göklerin kapısını
ve rampasını öyle bir okuyacağız ki; yeniden yükselişimizin başlangıcı olacak. Uhuvvet kana kana içilecek; Siyonist gürültüler susacak…Ümit
varız: Filistin’i kaderiyle baş başa bırakmış aceze Arap liderleri, Müslümanların
derdiyle dertlenmeyen Vehhabîlik ve sinsice tetikte bekleyen ve bulduğu her
fırsatta İslam’dan intikam alan İran ne düşünürse düşünsün; hakikat düşünen ve İslam’ın
kılıcı olan Müslüman Türk milleti tüm zulümlere son verecektir. Mescid-i Aksa ve içinde yazılı hakikatler,
noktası virgülüne kadar, Müslüman Türk milleti tarafından hatmedilecek, gereken
ne ise yerine getirilecektir… Gözlerine mil çekilmiş Müslümanlara ve barbar
Batı’ya rağmen, tarla faresi, korsan devlet İsrail, kuyruğundan tutulup, Kudüs’ten atılacaktır…
Hayırlı bayramlar…