Çiftçilerin geliri teminat altında olacak
Tarım sektörünü diğer iş kollarından ayıran en temel unsur iklimdir.
İklim şartları üreticilerin kontrolü altında değil.
Böyle bir risk olmasına rağmen ne yazık ki ülkemizde tarım sigortası kavramı pek yaygınlaşmamış.
Ürünlerini sigortalayanların oranı yüzde 10 ila 20 arasında.
Konuyla ilgili olarak geçtiğimiz hafta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, TARSİM(Tarım Sigortaları Havuzu) ile ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Tarım sigortası ile ilgili bazı rakamları açıklayan Çelik; "Biz ülke olarak ilk kez Devlet Destekli Tarım Sigortasıyla 2005 yılında tanıştık. TARSİM'le ilgili yasal düzenleme gerçekleşti ve 2006 yılının Haziran ayında TARSİM'le ilgili yasa yürürlüğe girdi. Aradan geçen 10 yıl içerisinde toplam 5 Milyar TL prim üretimi gerçekleştirildi ve bu tutarın 2.3 milyar TL'si üreticiler tarafından ödendi. 2.7 Milyar TL'si ise devletimiz tarafından karşılandı. Buna karşılık üreticilerimize ödenen toplam hasar miktarı ise 3.1 milyar TL civarındadır. Devletimiz, bu tarımsal sigortayı gerçekleştiren üreticilerimize, meyvelerde don teminatında %67, kuraklıkta %60 ve diğer tüm teminatlarda ise %50 oranında prim desteği sağlıyor" dedi.
Tarım ürünleri en fazla bir yıl süreyle sigortalanabiliyor. Buna göre; 2016 yılında 2,1 milyon hektar alan, 1 milyon 124 bin küçük ve büyük baş hayvan, 19 bin 500 sera ve 1,5 milyon arı kovanı sigortalanmış. 336 bin hasar dosyası işlemi yapılarak üreticilere toplamda 900 milyon TL ödeme yapılmış.
Yeni düzenleme ile 2017'den itibaren doğal afet kaynaklı tarımsal riskler sigorta kapsamına alınacak.
Tüm Türkiye genelinde, buğdayda kuraklık güvencesi, ürünleriyle birlikte meyve ağaçları, kirazda yağmur kaynaklı miktar kaybı, küçük ve büyük baş hayvanlarda hırsızlık temelli zararlar ve asma yaprakları teminat altına alınacak.
Güvence altına alınan ürünler rehin verilerek kredi kullanma imkanı da sağlanacak.
60 dekar için sigorta primi 330 TL iken bir doğal afet yaşanması durumda çiftçinin alacağı hasar bedeli 10 bin TL.
Bakanlığın nihai hedefi ise gelir sigortası. Çiftçinin beklediği gelir ile elde ettiği gelir arasındaki fark yine sigorta kapsamına alınacak.
Tüm tarım üreticilerinin bu sigorta kapsamına girmesi şart çünkü devletten bunun dışında bir destek gelmeyecek.