Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.99
Gram Altın
2458.71
BIST 100
9787.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Mart 2023

Çiçek gibi ülkemizin kalbini kırdınız

"İçimde söylemek istediğim çok şey var. Çok büyük şeyler. Bunları ifade etmenin yolunu bulamıyorum. Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum... Ama anlatamıyorum..."

John Griffith London’ın hissettiklerinin aynısını bende hissediyorum… Anlatamıyorum.

İyi bir söz, bir tebessüm ve içten bir sarılma zor zamanlarda ilaçtan daha iyi geliyor, iyileştiriyor. Ancak bu bile bizden esirgeniyor. Kim esirgiyor?

Doymayan siyasi ihtiras, aşırı ego, kin ve öfke, vicdan eksikliği, akıl ve izan tutulması yaşayanlar. Dahası yaramız açılıyor, içten içe kanatılıyoruz! Acaba şu cümle bunlar için yeterli midir bilmiyorum! Mayası bozuk hamurdan ekmek olmayacağı gibi, insanlıktan nasibini almamışlarda da iyilik bir türlü maya tutmuyor.

Depremde dünyanın her yerinden, Yunanistan, Fransa, İsrail’den arama kurtarma ekipleri geldi, sağ olsunlar, var olsunlar. Nerdeyse Müslüman ülkelerin tamamına yakını daha ilk günden yanımızda oldu, acımızı paylaştılar. Ben bu tabloyu, Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye koşan karıncalara benzetiyorum. Yaptıklarıyla yaramıza tuz basanları da Nemrut’la eşdeğerde görüyorum.

Evet, bu mükemmel tabloya birileri leke düşürmeye çalıştı. İsrail, İngiliz, Fransız arama kurtarma ekiplerine övgüler dizilirken Müslüman ülke ekiplerinin adı bile geçmedi. Eğer, Hatay’da İsrail arama kurtarma ekibinin yaptığı tarihi eser hırsızlığını bir Müslüman ülke ekibi yapmış olsaydı devşirmeler kıyameti koparırdı. Yaptıklarını yadırgamıyoruz çünkü kötülerin görevi kötülük, iyilerin de görevi iyilik yapmak.

Siz bakmayın, “Türkiye’de iktidar baskısı, medya baskısı var” yaygarasına. Medyanın % 90’ı CHP medyası. Tek parti ve darbeci kafalı…

Milletimiz can derdindeyken şimdi tam zamanı deyip yıkıntılar arasından bir iktidar çıkarabilir miyiz çabasına girildi. Muhalefet yarın kuracağı saltanatın hayalini kurdu, Aralarında bakanlıklar paylaşıldı. Her bir muhalefet lideri kendini Cumhurbaşkanı yardımcı ilan etti. Yahu şimdi bunun sırası mı, gelin birlikte ülkemize can suyu olalım sonra kimin ne olacağına milletimiz karar versin. Oyun kurucu, mührü veren odur. Ülkemiz kaderi üzerine atılan zar oyunlarını bozan da o.

Türkiye siyasi tarihi hiç bu kadar sorumlu, yerli ve milli muhalefet ihtiyacını hissetmemişti. Bir soru, bugün bazı siyasetçi ve partilerin görevi ne?

Bu soruya soru ile cevap verelim. Osmanlı’nın yakılmasında kimler görev aldı ve kimler manivela görevini gördü?

Şimdi de tribünler alet edilerek ülkemiz bir kaos ortamına sürüklenmek isteniyor. Bir iki ipsiz sapsız ile isyan provaları deneniyor.

İyiliğe nankörlük kötülüğe hizmettir ve günahtır. Bu günahı işleyenler için söylüyorum tövbe kapısı açıktır ve tövbe günahın affına sebeptir. Her kiri temizler. Ancak vatana, dine hainlik hariç. Öyle her tövbe ile temizlenecek gibi değil.

Tövbesi kabul olmayacakların tek derdi Erdoğan’dır. Yeter ki, Erdoğan gitsin de, Türkiye batmış çıkmış umurunda bile değil. Bir atasözüdür, “Ata kızarak eşeği yol arkadaşı seçenin gideceği yer ahırdır.” Bunların sırtına kimin bindiğini milletimiz biliyor. Siz, “Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, bahçeleriniz bahar görmesin.”

Bu yerli müstemleke kafalıları cennete koysanız yine şikâyet ederler. Öyle ki, kendi değerlerine, geçmişine bu kadar ters bu kadar düşman bir kesim tarihte görülmemiştir.

Deprem fiziksel yanımızı yıktı ve kısa zamanda daha güçlü şekilde ayağa kalkacağımızdan emin olabilirsiniz.

Ancak…

Değerlerimiz, cami ve ezan, inancımız, yaşatıldığımız kurumlar yani ruhumuz düşerse kısa zamanda ayağa kalkmamız zor olur. Şimdi de Kızılay’ımız hedefte. Yerli devşirmelerin saldırısına uğruyor.

Düşmemek için sen ne yapıyorsun?