CHP'ye muhalefet partisi olmak pek yakışıyor...
Değerli okurlarım, yazıya şu meşhur sözü hatırlatarak başlayacağım: "Vermek istedi mi, el verir, sel verir, yel verir... Almak istedi mi de, el alır, sel alır, yel alır"...
Efendim bu sözü, birazdan yazacaklarımı okurken aklınızın bir köşesinde bulunsun diye hatırlattım.
Çünkü... Bu söz, hayatta kazanacaklarımızın ve kaybedeceklerimizin takdirinin, nihayette İlahi Kudretin Elinde olduğunu öğütlüyor. Tabi bu kural siyaset içinde geçerli...
İşte bakın... Adamlar CHP'ye seçim kazandırabilmek için, partiyi baştan aşağı yenilediler. Yenilediler de... Lakin işler hiç planlandığı gibi gitmiyor.
Eskiler,"Gelen gideni aratır" demişler. Evet CHP'de de şu anda yaşananlar, bu sözde denildiği gibi...
Acemi genel başkanın, gerek belediye başkan adaylarını tespit ederken yaptığı tercihler... Gerekse, son zamanlardaki gafları, Kemal Kılıçdaroğlu'nu aratmaya başladı.
Kimse kusura bakmasın... Hiçbir genel başkan "Biz bedellilerin oyunu istemiyoruz" diyemez...
Eğer derse, bu acemilikle filan izah edilemez... Bu başka birşey... İnsan bunları görünce, acaba Kader planında CHP'ye uzun yıllar muhalefet görevi mi verildi demeden edemiyor.
Ha bunu bilmemiz mümkün değil... Biz sadece yaşadıklarımızın verdiği işaretlerden çıkardığımız sonuçlara göre kalem oynatırız.
Ama öyleyse de, CHP'ye muhalefet partisi olmak pek yakışıyor.
Not: Özgür Özel'in memleketi Manisa'da bedelli askerlik yapanların oylarıyla ilgili sözlerini, sosyal medya hesaplarından düzeltmeye çalıştığını hatırlatıyorum.