CHP’ye ALTUN vuruş
Pythasagorcular’dı ilk defa, her türlü niceliksel değerin uzayda yer kapladığı, fikrini öne sürenler. Yine aynı Pythagorasçılar, uzayda yer kaplayan niceliksel değerlerin sabit ve değişmez, olduklarını da söylemişlerdi.
Oysa insanın en iyiye ulaşması için gelişmesi, değişmesi gerekiyordu. Biz bu iddiasından dolayı Pisagorcular’a tam da “Hadi canım!” diyecektik ki aklımıza CHP’nin 80 yıldır bütün yanlışlarıyla, bütün hatalarıyla, ayıp ve utançlarıyla “sabit ve değişmez” bir şekilde karşımızda durduğunu gördük, vazgeçtik.
Bugüne kadar bu devlet ve bu millet için, yarınlarımızın daha müreffeh olması için kılını kıpırdatmayan “sabit ve değişmez” CHP’li siyasetçilerin, 80 yıldır yaptıkları tek şey olan “çamur at izi kalsın” anlayışından vazgeçmediğini gördüğümde, Pythagorasçıların o meşhur “uzayda yer kaplayan nicel değerlerin sabit ve değişmez” savları aklıma geldi. Ama keşke benim aklıma bu gelirken, CHP’li siyasetçilerin de aklına “Güneş balçıkla sıvanmaz” gerçeği gelseydi. O zaman belki bu kadar iğrençleşmelerine gerek da kalmazdı.
Neyse,
Dedik ki CHP’nin bildiği tek şey karalamak.
Yalan söyleyerek,
İftira atarak,
Küçük düşürerek...
İnsan erdem sahibi olmayınca başkasının sahip olduğu erdeme çamur atmanın ne çirkin şey olduğunu bilemez. Bundan olmalı ki insanların onur ve şerefiyle oynamak CHP’li siyasetçiler için sıradan bir hadiseden öteye geçmiyor.
CHP neden kumpasçı, neden sistematik müfteri?
Üç semavi din için kutsal olan mekanların tek geçit alanı olan Anadolu toprakları üzerinde bulunan bu muazzam devleti yönetiyorsanız, Batı’nın kulu ve kölesi gibi davranan CHP’li siyasetçilerin sizi rahat bırakmayacağını unutmamalısınız. Çünkü Anadolu, zalimin ebediyen kovulduğu yurdun adıdır. Bu yurdu Müslüman Türklerin elinden almak için Haçlılar ve yerli işbirlikçileri her türlü saldırıda bulunacaklar. Yaşanan saldırıları bu minvalde okumalıyız ki ön alabilmemiz mümkün olsun.
CHP, aldığı talimatın kendi tabiatı ile örtüştüğünü görünce sistematik saldırılara erkenden başladı. CHP için belirlenen taktik, “çevreyi” boşaltma taktiğidir. Keza bu tür saldırılarla ülkeyi yöneten makamı “çevresi” ile yıpratmak da mümkündü, bir taşla iki kuş misali.
Mesela,
“Kendisi iyi çevresi kötü” sözünü çok duymuşsunuzdur. Ben de çok duydum. Bilhassa Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek bir şey elde edemeyenler, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a lafımız yok, ama çevresi kötü!” dediklerinde kendilerine,
Mesela kim? Ne yaparak iyi değil çevresi, sorularını yöneltiyorum.
Bütün samimiyetimle söylüyorum ki bugüne kadar bu soruma ciddi bir cevap alamadım.
Tabi ki insanların hataları, yanlışları vardır ve elbette insanlar bazen yanlış insanlarla yol yürüme durumunda kalabiliyor, lakin bu iddiaları doğrulamak için Makyavel’i mezarında amuda kaldıran yöntemlere başvurmak mı gerekiyor?
CHP ne mi yapıyor?
CHP, kendi sitesi olan CHPNet üzerinden karalama kampanyası başlatarak, son 2 yılda CHP ve paydaşlarının yalan ve iftiralarına karşı başarılı bir şekilde mücadele veren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nı hedefe koydu.
CHP’nin eline tutuşturulan taktik gereği CHPNet, Kaftancıoğlu, Özgür Özel, Cumhuriyet Gazetesi birlikte önce, “çevresi ile mücadele” kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımızın yakın çalışma arkadaşlarından İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’a sistematik operasyonlar çekmeye başladı. Çünkü Fahrettin Altun kısa sürede İletişim Başkanlığı’nı öyle bir seviyeye çıkardı ki dünyanın pek çok ülkesi bu çalışmayı örnek alıyor.
Bilhassa yazılı, görsel ve sosyal medya üzerinden düzenlenen kumpasları İletişim Başkanlığı hiç vakit kaybetmeden bütün delilleri ile çürütüyor ve yıllardır ALGI oluşturmak suretiyle hakkı batıl, batılı hak diye satanların bütün umutlarını yerle bir ederek medya ve bilhassa sosyal medyada üstünlüğü ele geçiriyor. Böyle olunca da CHP’lilerin bin bir çabayla hazırladıkları kumpas kendi aleyhlerine dönüyor.
İşte bu başarıları CHP ve ağababalarını çılgına çeviriyor.
Hatırlıyorum, daha 6 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımızın DEAŞ ile ilgili endişesini, uyarısını dile getirmek için söylediği “Kobani düştü düşecek” sözünü, PKK ve FETÖ sosyal medyada, “Erdoğan Kobani üzerinden tehdit etti, Kobani’nin İŞİD’in eline geçmesi için temennide bulundu!” şeklinde paylaşarak öyle kirli bir ALGI oluşturdular ki o kirli algının izleri hala duruyor. O süreçte defalarca bu kirli algıyı duyurmaya çalıştıysam da muvaffak olamadım. Çünkü kimi siyasi aktör, def’i külfet gerektiren bu ALGInın varacağı yeri görmek istemedi.
Şimdi diyorum ki,
Eğer Fahrettin Altun o süreçte bugünkü görevinde olmuş olsa idi o kirli algı bir günde yerle bir edilirdi. Maalesef o kirli algının nelere yol açtığını hepimiz yaşadık, biliyoruz.
Bakınız;
CHP’nin danışmanlarından, Canan Kaftancıoğlu'nun sol kolu Mücahit Avcı'nın Fahrettin Altun'a karşı yürüttüğü sistematik saldırı planı sadece grup liderlerine gönderiliyor. CHP danışmanlarından Mücahit Avcı:
Sosyal medya en büyük destekçimiz olacak, diyor ve ekliyor, CHP örgütleri, vekiller gerekli çalışmaları yaptılar. Anlayacağınız bu saldırıda hep beraber Fahrettin Altun'u iftiralarla karalayacaklarını ilan ediyorlar. CHP’li danışman Mücahit Avcı’nın, Fahrettin Altun’a karşı tertiplediği saldırı duyurusunun ardından, CHP’li Özgür Özel, Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu DALLAS Dizisi’nin bile gözyaşları içinde kaldığı kirli oyunu sahneye koyuyorlar.
Fahrettin Altun’un İletişim Başkanlığı CHP, CHPNet ve Cumhuriyet Gazetesinin ortaklaşa sergiledikleri saldırıyı anında bertaraf ederek CHP’li kumpasçıların moralini bozuyor. CHP’liler, çok güvendikleri sosyal medyadaki güçlerinin inandırıcılığını yitirdiğini görünce bu sefer darbe tehditlerine başvurdular.
Darbe ve idam tehditlerine en iyi cevabı yine İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun verdi. Fahrettin Altun bu hadsizlere, "Aba altından sopa gösteren hadsizler bilmelidir ki Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşları hiçbir tehdide boyun eğmez" diye cevap verdi.
Aslında Fahrettin Hoca, bu ALTUN VURUŞ ile onlara sadece cevap vermekle kalmadı, aynı zamanda onların çok çok umut besledikleri bu kumpaslarını ebter kıldı. Öyle ki Fahrettin Altun’un bu açıklamasından sonra alelacele Kaftancıoğlu da Özgür Özel de çark ederek, darbe imasında bulunmadık, demeye başladılar.
Bu hadise CHP’de büyük moral çöküntüsüne yol açtı. Çünkü CHP’nin kirli ortağı Cumhuriyet Gazetesi, Fahrettin Altun ile ilgili yaptığı 5 haberin beşini de tekzip etmek zorunda kaldı.
Bu deşifreden sonra Fahrettin Altun sosyal medya hesabında anlamlı bir paylaşımda bulundu.
Altun, “Durmayacağız. Çalışacağız, hep çalışacağız! Fitnecilere, itibar suikasti yapmaya çalışanlara asla prim vermeyeceğiz! Hak davamızdan ayrılmayacağız. Halkımızın hizmetkarı olmaya devam edeceğiz.” diyerek CHP’lileri bir kere daha yerin dibine soktu.
CHPNet, Cumhuriyet gazetesi ve CHP’lilerin kumpaslarına, diğer paydaşları olan PKK, FETÖ, DHKP-C ve TKML gibi terör örgütleri adına faaliyet gösteren medya ve sosyal medya hesapları da destek veriyordu. İletişim Başkanlığı bu saldırıların ortaklarını en kısa sürede deşifre ederek büyük üstünlük sağlayınca CHP ve ortakları moral olarak çöktüler.
CHP’nin Fahrettin Altun’a olan garezinin altında bu başarı yatmaktadır.
Pisagorcular öyle demeseydi keşke…