CHP'nin kronikleşmiş Kürt düşmanlığı
Kadim toprakların öz evlatları Kürtler ve Türkler… Tarihte ilk defa Kürtler ve Osmanlı arasında imzalanan Amasya Antlaşması; 1514'te Amasya'da Osmanlı Sultanı Selim Han ile sayıları 20'yi geçen Kürt emirleri arasında akdedilen , iki ayrı ulusun, arasında yapılmış zaruri ve gönüllü bir ittifak sözleşmesidir. Kendi iradeleri ile XVI. yüzyılda Osmanlı devletine bağlanan Kürt Beylikleri, Ortak düşmanları olan İran Safevi devletine karşı Çaldıran seferine katılım göstererek galibiyette rol oynamışlardır. O günden bugüne bu topraklarda kardeşlik yemini eden Kürtler ve Türkler ,düşmanlarınca kışkırtıcı hamlelere maruz kalmış ve birçok etken çatışmalara sebep olmuşlardır. Ancak ne bugün ne de yarın hiçbir düşman amacına ulaşamayacaktır. Kürtler gerçek dostlarını unutmayacak Türkler kardeşlerine asla sırt çevirmeyecektir.
Bin yılı aşkındır Türk ve Kürt tarihsel birlikteliğinde çatışma ve sorunlar yaşansada asla et ve tırnak birbirinden kopmamıştır . Ancak bu çatışmaların durdurulmasında ‘İslam’ olgusu ana zemin olarak çimento görevini görmüştür. Ne zaman ki bu ülkeyi CHP zihniyeti yönetmeye başladı. Kardeşlik hukuku bitti. Cumhuriyetin kuruluşuna kadar Osmanlı devleti ile bir bütün olarak yaşayan öteki kavramından bir haber olan Kürt Milleti ilk darbeyi tek partili dönemde yani CHP döneminde almıştır. Dönemin Meclis Başkanı Abdülhalik Renda tarafından hazırlanan Cumhuriyet döneminin ilk Kürt raporu, Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgede ‘Türkleştirme politikası’ izlemenin gerekliğini savunur. Türkçe konuşmaya teşvik için de, ‘Kürtçe konuşanlara işlerinde zorluk çıkartılmasını’ önerir. Skandal raporda, “Türklerle Kürtler aynı okulda okumalıdır. Bu Kürtleri Türkleştirmek için etkili olacaktır”, “Van ve Erzincan’da acele olarak, Muş Ovası’nda tedricen ve Elazığ Ovası’nda kuvvetli Türk kitleleri vücuda getirmek zorundayız” gibi ifadeler yer alıyor. CHP’nin Kürt politikası, inkâr aşamasından hızlıca şiddet aşamasına yönelmiştir. CHP ile Kürtler’in tarihi meselesi, bu belgelerin dilinden dahi anlaşılabilir.
Kendi gibi düşünmeyen herkesi yok etmeyi gaye edinen CHP, şeyh Said isyanını bahane ederek Kürtlere zulmetmiştir . Olaylara katılan aşiretler adeta tarihten silinmek istenmiş, Şeyh Said ve 46 arkadaşı idam edilmiştir. Baş aktör, dönemin başbakanı İsmet İnönü, İsyanı bastırmak adına Anadolunun kardeşliğini, inançlarını ve geleneklerini yok etmek üzere harekete geçmiş ve ;
-Sıkı yönetim ilan edilmiş
-Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmış,
-Takrir-i Sükun Kanunu ve bu kanuna dayanarak oluşturulan İstiklâl Mahkemeleri kurulmuştur.
Ve Şark ıslahat planı... Kürtlerin Kürtçe konuşması yasaklandı, bölge haklı topraklarından sürüldü, Kürt çocukları zorla ailelerinden koparıldı yatılı okullara gönderildi, bitmek bilmeyen işkenceler yapıldı ve asimilasyon politikaları uygulandı…
O tarihlerde 17 isyan çıktı ve hepsi kanlı bir şekilde bastırıldı… Bugün oy için Kürtlere şirinlik yapan CHP kirli tarihini çabuk unutmuş!!
Dersim... CHP’nin unutulmayan bir insanlık suçu
Birinci Mecliste Kürtler 70'den fazla milletvekiliyle varlıklarını korurken alelacele meclis kapatılmış ve ikinci meclis açılmıştır. CHP Kürtlerin sadece birinci meclisteki varlığından rahatsızlık duymamıştır komple Kürt ırkının bu topraklar üzerindeki varlığından rahatsızlık duymuştur. CHP öncelikle Kürtlerin sesini kısmaya ve yavaş yavaş susturmayı amaç edinmiştir.
İsmet İnönü’nün “Ne pahasına olursa olsun, ülkemizde yaşayanları Türkleştirecek, Türklere ve Türklüğe karşı çıkanları yok edeceğiz” sözleri her Kürt’ün hafızasında kazılı.
Tarihte hiçbir zülüm unutulmayacaktır. CHP’nin Kürtlere yaptıkları bugün oy alma sevdası ile unutturulmaya çalışılıyor. Peki bu mümkün mü? Özellikle de daimi baş muhalefetimizin kronik hastalığı Kürt düşmanlığı varken… Kürtler acılarını ve bu acılara sebep olanları unutmamalıdır.
CHP bu toprakların özüne kalbine mızrak sokmayı hiç bırakmadı. her dönemde o mızrağı cebinde gezdirdi ve bulduğu her fırsatta en can alıcı noktalara sapladı.
İnönü vefat etti ancak CHP’nin kronikleşmiş Kürt düşmanlığı bitmedi. İnkar politikası tek parti dönemleriyle sınırlı kalmadı. Kürt diline, kimliğine ve benliklerine olan düşmanlıklarını her fırsatta dile getiren CHP’liler, ırkçı yüzlerini ifşa etmekten çekinmedi. CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ‘Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz’ sözleriyle dedelerinin zihniyetini benimsediğini ve o yoldan gittiğini gözler önüne serdi.
Meselenin çözümü yönünde her adıma sert muhalefet yine ve daima CHP’den geldi. Kürt meselesinin bizzat mimari CHP’dir ve çözümde daima duvar olmuştur. Dün ve bugün en büyük engel CHP, düğümlere bir ilmek daha atmaktan geri durmadı.
Birçok veri gösteriyor ki CHP Kürtlerden oy alamadığı zaman Türkiye’de iktidar olamayacak. Zamanında silmeye yok etmeye çalıştıkları hatta varlıklarını bile kabul etmedikleri Kürt Milleti olmadan bugün ideallerine ulaşamıyorlar.
Ey kürt milleti sakın ola bu kirli ittifaka destek olma …
