CHP'nin iktidar şansı
Aslında bu yazının başlığı CHP'nin iflası olmalıydı.
Düşünebiliyor musunuz?
Ana muhalefet partisi Genel Başkanı, yani gireceği seçimi kazanmak ve iktidar olmak isteyen partinin genel başkanı kendilerinin iktidar olamayacağını kabul ediyor. Dahası bunu televizyonlarda dile getirme basiretsizliğini gösteriyor. Öte yandan "halk artık AKP'yi tanıdı, önümüzdeki 2015 seçimlerinde iktidar devrilecek" diyor.
CHP iktidar olmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. Milletin kendisini iktidara getireceğine zerre kadar ihtimal vermiyor. Parti yetkilileri de konuşmalarında bunu dile getirirken nasıl siyasi potlar kırdıklarının farkına varmıyorlar. Siyasi körlük, basiret bağlanması tam da budur.
Nasıl mı?
Geçenlerde bir televizyon programına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na soruyorlar:
İktidar olacağınıza inanıyor musunuz?
Kılıçdaroğlu bu soruya ömrünün en samimi cevabını veriyor:
Hayır.
Sonradan çark etme yoluna gitse de bir kere söz ağızdan çıkmıştı.
Hem bu seçimlerde iktidara geleceğiz, hem de "iktidara geleceğimize inanmıyorum" diyeceksin. Bu ancak "Kılıçdaroğlu bu, ne derse yeridir" ile açıklanabilir. Partinin yetkili organları da açıklamalarında sık sık "önümüzdeki seçimlerde halk AKP'ye anayasayı tek başına değiştirecek 367 sandalye vermeyecek" diyor. İktidara biz geleceğiz diyemiyorlar, Ak Parti iktidar olamayacak diyemiyorlar. Varsa yoksa Ak Parti 367 milletvekiline ulaşmasın.
En son Hakan Fidan'ın aday adaylığı için MİT Müsteşarlığından istifa etmesi üzerine Kılıçdaroğlu bir açıklama yaparak:
"CumhurbaşkanıTayyip Erdoğan'ın yeni başbakanı Hakan Fidan" dedi. Sayın Fidan Milletvekili olmadan başbakan olamayacağına göre 2015 Haziran seçimlerinden sonra Ak Parti yine iktidar olacak ki Hakan Fidan'ın başbakan olma ihtimali olabilsin.
Konumuz Hakan Fidan başbakan olacak olmayacak mevzusu değil. Ak Partinin Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu'dur ve seçimlerden sonra da Sayın Davutoğlu başbakan olmaya devam edecek. Konu, Sayın Kılıçdaroğlu'nun önümüzdeki seçimleri yine Ak Partinin kazanacağına dair itirafıdır.
Türkiye ciddi bir ana/muhalefetten yoksun olduğu için ülke siyasetine müdahale etmek isteyen güçler muhalefet yoksunluğundan da olsa gerek anarşi ve terör üzerinden iktidarı sıkıştırıyorlar. Tek parti diktasından sonra iki ve çok partili hayatta CHP tek başına iktidar olamadı. Dünkü grup toplantısında başbakan Davutoğlu'nun da ifade ettiği gibi "CHP sandıktan hiç çıkmadı ki", bu yüzden CHP Genel Başkanı milleti sandığa davet edeceğine sokaklara davet ediyor.
Yapıcı, olumlu muhalefet yapma geleneği olmayan CHP, iktidarlara karşı takoz olma görevini üstlendi. Özgürlükler konusunda, dindarlık konusunda, oy deposu Aleviler konusunda, kardeş halk Kürtler konusunda hiçbir projesi olmayan CHP bırakın ana muhalefeti, nasıl muhalefet olabilsin?
Hatırlar mısınız?
"Çözüm süreci için 17 maddeden oluşan önerimiz var"dediği CHP Genel Başkanına sorulmuştu bir programda;
Nedir bu maddeler?
Cevap klasik Kılıçdaroğlu cevabı:
"Hatırlamıyorum."
60 bin cana mal olan böyle bir soruna olan duyarlılığı ülke siyasetine, ülkenin geleceğine olan duyarlılığını gösteriyor.
Aslında bir parti iktidar olmayacağından emin olsa da siyaseten bunu hissettirmemeli. Seçmeni kaybetmenin bir yolu da iktidar olamayacağınızı hissettirmenizdir.
CHP Genel Başkanı yanlış yolda. CHP sandıkla alakasız, CHP Pensilvanya'nın kontrolünde, CHP millete güvenmediği için milletten intikam alıyor.
Yoksa "Gandi Kemal"den eline Molotof alanların önde gideni Kemal olmasının izahı ne ola ki?
@ahmetay_
