Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 May 2024

CHP'nin ganimeti paylaşalım belediyeciliği

CHP’nin genlerinde nepotizm (kayırmacılık) ve kayyım geleneği var.

CHP zihniyeti 100 yıldır nepotizm yapıyor.

CHP’nin en büyük hastalığıdır nepotizm

Kemalist bir üst sınıf oluşturdular.

Hem devlet kadrolarında hem medyada hem sermaye çevrelerinde hem sanatta hem sporda, hem üniversitelerde, …

Kısacası: her alanı kendisine bağlayan bir Kemalist Kast Sistemi (KKS) kurdular.

*

Devleti bir avuç Kemalist arasında paylaştılar.

Adeta bir aşiret gibi hareket ettiler. Kemaloğlulları aşireti

Bir üst sınıf oluşturdular.

Devleti akrabaların yönettiği bir şirket haline getirdiler.

Türkiye adeta Kemalist Anonim Şirketi oldu.

Atatürk’ün arkasına saklanarak, Kemalist bir kast sistemi kurdular.

Akraba akrabayı devletin tepesine taşıdı.

Devleti Atatürk’e rağmen, bir Kemaloğulları beyliğine çevirdiler.

Atatürk adını kullanarak, devleti bir aşiret devletine, bir beyliğe çevirdiler.

Bu zihniyet hala devam ediyor. Hem nepotizm hem kayyım geleneği… CHP genlerine yerleşti. Biz asılız dediler. Kendi zihniyetlerine olmayanı köle gibi gördüler.

Son örneğini 31 Mart yerel seçimlerinden sonra bir kez daha gördük.

*

CHP belediye başkanları, sanki belediyeleri düşmandan almış gibi hareket etti.

Belediyeleri alır almaz da yaptıkları ilk iş; akraba, eş, dost, … atamaları oldu.

CHP belediye başkanları işi o kadar abarttı ki, CHP Genel Merkezi genelge çıkarmak zorunda kaldı.

CHP belediyelerini bu genelge engelleyebilecek mi?

Elbette hayır

Yeni yollar bulacaklar.

Bu sefer akrabalarını, dostlarını, … ihale verdikleri şirketlerde çalıştıracaklar.

Akraba, eş dost, … çalıştırma şartıyla ihale dağıtacaklar.

Bunun dışında yollar da bulacaklar.

Çünkü CHP’nin genlerinde var NEPOTİZM

Hatta ihale verdikleri firmalara kayyım bile atayacaklar.

*

31 Mart seçimlerinden sonra, çok kısa bir süre içinde eş, dost, akraba, … diktatörlüğü kurdular.

CHP adeta bir ganimet imparatorluğunun temellerini atıyor.

Daha önce yönettiği belediyelerin halini görüyoruz.

Karadelik belediyeciliği yaptılar.

Neredeyse her CHP belediyesi bir kara deliğe dönüştü.

Özellikle Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İBB, borç alma limitlerini bile aştı.

İBB’nin borcu bazı devletlerin bile borcunu geçiyor.

İstanbul ve Ankara belediyelerinin toplam borcu, kalan diğer 79 belediyenin borcuyla yarışıyor.

*

Özgür Özel Ekrem İmamoğlu’nun kayyımı olmaktan kurtulabilir mi?

CHP’nin kayyım geleneği devam ediyor

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’deki kayyım geleneğini devam ettirdi.

İstanbul’a kayyım olarak Ekrem İmamoğlu’nu atadı.

Ankara’ya da kayyım olarak Mansur Yavaş’ı atadı.

İkisi de Kemal Kılıçdaroğlu’na yanlış yaptı.

Kılıçdaroğlu sayesinde belediye başkanı oldular ama, Kılıçdaroğlu’na yanlış yaptılar.

Ekrem İmamoğlu İstanbul’un ilçelerine kayyımlarını seçtirdi.

Mansur Yavaş da Ankara’nın ilçelerine kayyımlarını seçtirdi.

Ekrem ve Mansur beyler, Özel’i bir kayyım gibi görüyor.

Zamanı geldiğinde görevden alacaklarmış gibi hareket ediyorlar.

Bakalım Özgür Özel Ekrem İmamoğlu’nun kayyımı olmaktan kurtulup, CHP lideri olabilecek mi?

Erdoğan ve Bahçeli Özgür Özel’in önünü açıp, Özel’e bu fırsatı verdiler.

Özgür Özel bu fırsatı değerlendirebilirse, kayyım olmaktan kurtulup, gerçek bir lider olabilir.

*

Sonuç olarak CHP yıllardır AK Parti’yi nepotizm ile suçluyordu.

Haklı olduğu bazı konular da vardı.

Bazı AK Parti belediye başkanları kendi; akraba, eş, dostlarını, … belediyelere alıyordu.

CHP işi çok abarttı. Onun için de şu anda çok zor durumda.

Liyakatli akraba elbette belediyelerde çalıştırılabilir.

Akraba olduğu için işsiz mi kalacak insanlar?

Ama CHP’nin kötü muhalefeti şimdi ayağına dolandı.

Liyakat sahibi CHP’liler de belediyelerde çalışmakta zorlanacak.

CHP ektiğini biçiyor.

Halbuki ilkeler üzerinden hareket etseydi, bu kadar zor durumda kalmazdı.

*

Belediyeler, ihaleleri partilerine yakın olan firmalara da verebilirler, akraba da çalıştırabilirler.

Yeter ki hakkıyla olsun.

İhaleler, devleti ve milleti zarara sokmamalı.

İşe alınan akraba da liyakat sahibi olmalı.

Asıl mesele budur.

İhaleler uzaylı firmalara verilecek değil. Elbette ihaleleri bazı firmalar alıp işi yapacak. Partiye yakın ya da uzak olması önemli değil. Önemli olan işini hakkıyla yapmasıdır.

***

CHP, FETÖ, PKK, … kayyımları ve sivil anayasa

Türkiye yıllarca kayyımlarla yönetildi.

Bütün kurumlar kayyımlarla yönetildi.

Siyaset, spor, sanat, medya, sermaye, bankalar, YÖK, Üniversiteler, … yasama, yürütme, yargı CHP zihniyetinin kayyımlarının yönetimindeydi.

TRT, Anadolu Ajansı, …

Merkez Bankası, özel ve devlet bankaları, …

Aynı zamanda bir kayyım ekonomisi ile yönetildik.

Ekonomik krizler eksik olmadı.

Anadolu insanı devletten uzak kaldı.

Anadolu hep CHP’nin atadığı kayyımlarla yönlendirildi, yönetildi.

*

Kemalizm, Gülenizm, Apoizm Tarikatlarının kayyımları

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mücadelesi aslında kayyumlarla (Kayyım) mücadele

*

Türkiye 100 yıl CHP kayyımlarıyla yönetildi.

Erdoğan'ın gelmesiyle birlikte Kemalist Kayyımlar saltanatı sarsıldı.

*

Erdoğan gelene kadar, devletin kurumlarını yönetenler birer CHP kayyımıydı.

*

Genel Kurmay Başkanları, YÖK Başkanları, Yargıtay, Sayıştay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi, ... gibi kurumları yönetenler, CHP'nin kayyımları olarak görev yapıyordu.

*

Erdoğan Kemalist kayyımlarla büyük mücadeleler verdi.

*

Kısmen de olsa Kemalist kayyımlar tasfiye edildi.

Hala kalıntıları devam ediyor.

*

FETÖ Kayyımları

Bir dönemde FETÖ kayyımları kurumları yönetmeye başladı.

*

Erdoğan FETÖ kayyımlarını da önemli ölçüde tasfiye etti.

*

PKK (DEM) Kayyımları

Şimdide PKK kayyımları dönemi başladı.

*

Erdoğan, PKK'nın belediyelere kayyım olarak atadığı belediye başkanlarıyla mücadele ediyor.

*

Kayyım Cumhurbaşkanları

Atatürk, Özal ve Erdoğan dışındaki Cumhurbaşkanları birer Kemalist kayyım olarak görev yaptılar.

Son örneği Ahmet Necdet Sezer

CHP'nin Kemalist kayyımlarından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, CHP'nin bir kayyımı olarak görev yaptı. İSLAM Dinine adeta savaş açtı. Başörtüsü düşmanı kesildi. Görevinin bitimine kadar İslami değerlerle uğraştı.

*

28 Şubat sürecini yaşatan generaller birer CHP kayyımıydı.

*

27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, ... darbeler, muhtıralar, ... hep CHP kayyımlarının eseri olarak tarihe geçti.

*

CHP şimdi 28 Şubat kayyımlarının hapisten çıkması için çırpınıyor. Osman Kavala da bir CHP kayyımıdır. Hatta CHP ve PKK'nın ortak kayyımıdır.

*

17-25 Aralık, MİT kumpası, 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi FETÖ kayyımlarının rol oynadığı olaylardı.

*

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2028'e kadar PKK (DEM) kayyımlarıyla mücadele edecek.

*

PKK'lı Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk, Abdullah Zeydan, Leyla Zana, Sırrı Sakık, Tuncer Bakırhan, ... birer PKK kayyımı rolünde.

*

Erdoğan CHP (Kemalizm) ve FETÖ (Gülenizm-FETÖ) kayyımlarını önemli ölçüde tasfiye etti.

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK kayyımlarını da tasfiye edecek.

*

Türkiye'yi CHP ve FETÖ kayyımlarından kurtaran Erdoğan, ... hem Kürtleri hem bölgeyi hem Türkiye'yi PKK kayyımlarından da kurtaracak.

*

Erdoğan'ın mücadelesi aslında kayyımlarla yapılan bir mücadeledir.

*

Askeri vesayeti CHP kayyımları sürdürüyordu.

Askeri ve bürokratik vesayet düzeni CHP ve FETÖ kayyımlarının tasfiyesi ile azaldı.

*

Kürtler PKK kayyımlarının vesayetinden kurtulduğunda rahatlayacaktır.

*

Erdoğan; Özgür Özel'i bir kayyım gibi gören Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibilerden kurtarmaya çalışıyor.

*

CHP'nin de, DEM Parti'nin de kayyım zihniyetinden kurtarılması gerekiyor.

*

Türkiye yeni sivil anayasa ile bütün kayyımlardan, ... CHP, FETÖ, PKK, ... vesayetinden tamamen kurtulacaktır.

*

Sivil anayasa, kayyım zihniyetinden kurtulmak için bir fırsattır.

***

İslam dünyasında kayyımlar

ABD özellikle Anadolu Coğrafyasında (Orta Doğu), bazı İslam ülkelerini atadığı kayyımlarla yönetiyor.

ABD, İngiltere, … ve İran’ın kayyımları şu anda İslam dünyasını karıştırıyor.

Irak kabinesinin neredeyse tamamı İngiliz vatandaşı.

Türkiye ve Erdoğan hem İslam dünyasını hem Türkiye’yi kayyımlardan kurtarmaya çalışıyor.

Erdoğan liderliği Türkiye’yi önemli ölçüde kayyımlardan temizledi.

Sıra İslam dünyasına geldi.

ABD, İngiliz, İsrail şeytan üçgeninin kayyımları maalesef İslam ülkelerinin çoğunu yönetiyor.

***

CHP’nin kayyımı Özgür Özel ABD’nin kayyımı Joe Biden

Özgür Özel’i CHP’nin başına getiren kişi Ekrem İmamoğlu

İmamoğlu adeta Özel’i bir kayyım gibi CHP’nin başına atadı

Bakalım Özgür Özel kayyım olmaktan çıkıp lider olabilecek mi?

Bunu zamanla göreceğiz.

***

İsrail’in kayyımı Joe Biden

Joe Biden adeta İsrail’in bir kayyımı gibi hareket ediyor.

Benyamin Netanyahu’nun ABD’nin başına atadığı bir kayyım gibi İsrail’in emrinde

ABD tarihi de kayyımlarla dolu

ABD başkanlarının çoğu mason localarının atadığı birer kayyım

***

Atatürk yüzyılı bitti Erdoğan yüzyılı başladı

Atatürk dönemi kapandı, Erdoğan dönemi başladı.

Aslında Atatürk dönemi Abdülhamit Han’ın devamı, Erdoğan dönemi de Atatürk’ün devamı niteliğinde.

Atatürk de 2. Abdülhamid Han gibi devleti ve milleti toparlamaya çalışmıştır.

Erdoğan da Atatürk’ün bıraktığı yerden Cumhuriyeti zirveye taşıdı.

Atatürk yüz yıl boyunca etkili oldu.

Erdoğan da 2. yüz yılı başlattı.

Erdoğan’ın etkisi de yüzyıllarca devam edecek.

Erdoğan da Abdülhamid ve Atatürk gibi çok çetin mücadeleler vererek tarihe geçti.

Türkiye’nin Erdoğan etkisindeki 2. Yüzyılı başladı.

Erdoğan Abdülhamid ve Atatürk’ten aldığı mirası geleceğe taşıdı.

***

Türkiye’nin beka sorunu nedir?

Türkiye’nin beka sorunu: CHP mi DEM (PKK) mi FETÖ mü Suriyeliler mi?

CHP: CHP kendisini PKK, FETÖ, … etkisinden kurtaramazsa, Türkiye için bir beka sorununa dönüşebilir.

CHP’nin DEM üzerinden PKK’nın meşruiyet alanını genişletmesi, CHP’yi de zamanla ciddi bir beka sorunu haline getirebilir.

*

DEM (PKK): Türkiye’nin en önemli beka sorunu elbette dış destekli ABD askeri olan PKK

*

FETÖ: FETÖ, içeride ve dışarıda hala etkili. FETÖ de dış destekli ve beka sorunlarımızdan biri olarak devam ediyor.

*

Suriyeliler: Suriyeliler de önlem alınamazsa, Türkiye için bir beka sorununa yol açma potansiyeli olan bir olgu.

*

CHP’yi millileştirerek, PKK (DEM)’dan uzaklaştırarak, Türkiye’nin beka sorunu olmaktan çıkarabiliriz.

*

DEM (PKK)’i yalnızlaştırarak, PKK’lıları rehabilitasyondan geçirip millileştirerek, Kürtleri PKK etkisinden kurtararak, PKK’yı marjinal hale getirip, Türkiye’nin beka sorunu olmaktan çıkarabiliriz.

*

FETÖ tabanını rehabilitasyondan geçirerek, FETÖ etkisinden kurtararak, Türkiye’nin beka sorunu olmaktan çıkarabiliriz.

*

Suriyelileri topluma entegre ederek, Suriyelileri Türkiye’nin beka sorunu olmaktan çıkarabiliriz.

Suriyeliler, Suriye şartları müsait olduğunda; gönüllü, onurlu, … ve Türkiye’ye düşman olmadan gidebilir.

*

Sonuç olarak; bütün sorunlar ADALET ile çözülür. ADİL bir yönetimle çözülür.

İnsanları kazanarak sorunlarımızı çözebiliriz.

İnsanları cezalandırarak, öldürerek, … sorunlarımızı çözemeyiz.

Hiç kimse için suç işleme özgürlüğü olamaz.

Suçlu cezasını çekecek, suçsuz cezalandırılmayacak, … yaş kuru birlikte yanmayacak.

Adalet tam manasıyla uygulanacak.

Adaletin olduğu yerde, beka sorunu yaşanmaz.

Önce ADALET herkes için ADALET

***

HAFTANIN ÖNERİSİ

*

Uzman Psikolog Ege Ebrar Önür, Filistin (Gazze) için; 19 MAYIS Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda uygulanacak bir öneride bulundu.

Gönderdiği mesajı aynen paylaşıyorum.

***

Ege Ebrar Önür : “Çocukların ve masum insanların öldüğü hiç bir dava haklı değildir! Bugün Filistin’de var olan bu durum için tam da bu sebeple “savaş” tabirini kullanmak pek de uygun değildir. İstatistiksel olarak elde edilen verilere bakıldığında Filistin’de aktif bir şekilde devam etmekte olan bu insanlık dramında en çok etkilenenlerin çocuklar ve kadınlar olduğu bilinmektedir.

Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, savaşların zaruri ve hayati olması gerektiğini, milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaşların ancak bir cinayetten ibaret olabileceğini vurgulamıştır. Tam da bu sebeptendir ki zamanında katliama uğramış bir ırkın böylesi bir katliamı başka bir ırka yapması akıl alır cinsten değildir. Herkesin kabul ettiği büyük bir askeri dehanın dahi savaş hakkındaki bu sözleri bizlere nasıl davranılması gerektiği noktasında büyük bir örnek teşkil etmelidir. Bugün Filistin’de savaş adı altında devam etmekte olan çok ciddi bir soykırım ve katliam varlığını sürdürmektedir. 21.yy’da dahi böylesi bir zulmün gerçekleştiği dünyada insan haklarının ihlal edildiği ve bunun çok ciddi bir insanlık suçu olduğunu söylemek mümkündür. Bu hususta bizlerin yapabileceği şeyler sınırlı olmakla birlikte toplumsal farkındalık bilinci oluşturmak ve yapılmakta olan yanlış girişimlere “dur” demek yine bizlerin elinde olan bir olgudur. Bu doğrultuda 2.si gerçekleştirilecek olan, SAVAŞ DURMAZSA DÜNYA DURSUN eylemi bir nebze de olsa toplumda savaş bilincini oluşturabilmek, savaşın yıkıcı etkilerini algılayabilmek adına ortaya atılmış bir sosyal farkındalık projesini bizlere verir. Bu proje doğrultusunda gerçekleştirilecek olan eylem, 19 MAYIS Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda saat tam 19:19’da 3 dakika boyunca tüm teknolojik aletlerin kapatılması, olduğumuz yerde sabit bir şekilde hiç bir şeyle ilgilenmeden durmamız ile gerçekleştirilecektir. Herhangi bir lokasyonun belirlenmemesi savaş söz konusu olduğunda nerede, ne konumda olduğumuza bakmaksızın bizleri gelip bulmasıyla ilişkilidir. Söz konusu durumda iletişim ile ilgili çok ciddi sıkıntılar meydana geldiğinden eyleme katılacak olan herkesten etrafında var olan tüm teknolojik aygıtların kapatılması, kimseyle temas kurmama, herhangi bir şey yiyip içmeme gibi temel ihtiyaçlara bir süreliğine ara verilmesi istenmektedir. Bizler için erişimi çok daha basit olan barınma, besin ihtiyaçlarını giderme, sağlık, eğitim, iletişim ve hatta suya erişim dahi Filistin halkı için ne yazık ki çok kısıtlı olan ve süreklilik arz etmeyen şeylerdir. Bu sebeple söz konusu eylemin Filistin’de var olan mevcut durumu 3 dakikalığına da olsa yaşantılayarak duyarlılık noktasında daha hassas davranılması gerektiği ve bu olguya yönelik ilerleyen süreçlerde daha efektif çalışmalara yer verilmesi gerektiğine dair bir bilincin herkesçe oluşması hedeflenmektedir.”