CHP’nin de manifestosu var
Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanı, insanların gönül teline dokunmasını bilen Recep Tayyip Erdoğan, 11 maddeden oluşan yerel yönetimler manifestosunu millete hizmet etmenin verdiği keyifle sunarken, gayri ihtiyari gülümsedim. Neden mi? CHP aklıma geldi; aslında ağlamam gerekirken...
AK Parti’nin manifestosu olurda, dünyalar tatlısı ve kıymetlisi (!) CHP’nin ve aslan yürekli, masaya yumruğunu vurdu mu seçmeninin ödünü koparan, O’na bir nam vermek gerekirse; adil olmadığı halde “Adalet” için yürüyen atletli, edeleli bir Anadolu yiğidi liderinin akılları uçurtacak manifestosu hiç olmaz mı? Kılıçdaroğlu’nun kendisi CHP’in başına geliş şeklinden beri manifesto... CHP tarih boyunca, böyle uzun mesafe yürüyüş yapıp, kısa zamanda değişen aslan yürekli bir lider görmemiştir. Aslan yürekli dedikse de; Venezuela'ya çökmeye çalışan Amerika’ya höykürmemesine, emperyalistlere nara atmamasına, sandığa ve çoğunluğun tercihine saygı göstermemesine, 15 Temmuz’a “tiyatro” demesine, HDPKK ile anlı şanlı ittifakına, PKK’ya hayranlık duyanları yanına – yöresine almasına sakın ama sakın bakmayın, hele Seferihisar halkına hizmet edememiş ve üzmüş, pişman etmiş, babasının yaptıklarına kabullenemez diyememiş Tunç Soyer’i İzmir’in başına musallat etmesine hiç bakmayın çok üzülür… Siz O’nun “Benim adım Kemal” demesine ve Erdoğan’a efelenmesine, kötü hiçbir şeye ses çıkaramamasına, ne şekilde SSK’yı uçurduğuna bakın; adamın her yanı manifesto, CHP böyle bir manifestoya kurban olsun. Kılıçdaroğlu her seçim kendini aşarak CHP’ye tarih yazdırıyor, gerçekten Erdoğan’ın manifestosunu yaya bırakacak bir manifesto...
Kılıçdaroğlu Manifestosunun 1. Maddesi: “İzmir'i nasıl yönetiyorsak Türkiye'yi de öyle yöneteceğiz” Şu maddenin ürküten, irkilten haline bir bakar mısınız? İzmir’in anasını nasıl ağlatmışlar ise tüm Türkiye’nin ocağını öyle batıracaklarmış… Hakkını teslim etmek gerekiyorsa; bağıra bağıra doğru konuşuyor. Buna rağmen, halen CHP’ye oy vermek isteyenlere de ne denir ki? Yine de: Oy anam oyyy!.. Demek lazım. Çünkü İzmir’in her tarafı manifesto; bitmiş – batmış halini Kılıçdaroğlu’na anlatıyor da O bunu görmek istemiyor. Bostanlı gibi kendilerine göre özel yerlerin haricinde yıllardır asfaltı yenilenmemiş geneli ve özellikle perişan hali ile Çiğli ağlayan bir manifesto... Çok bekleten, böyle şehir mi olur dedirten, işkence yaşatan ulaşımı süründüren bir manifesto... Hele bir manifestosu var ki aslında CHP seçmeni tey tey diyerek, halay çekmeli; vahşi depolama ile patlamaya hazır kötü koku manifestosu Harmandalı. Vahşi depolama ile çöp dağı haline gelen Harmandalı öyle bütün manifestoları peşine takıp, kokusuyla adamı anasından doğduğuna pişman edecek bir manifesto. Ya komple İzmir’i ele alacak olursak: Caddeleri, sokakları ciddi manada temizlenmeyen, kaldırım taşları ise altına gizlediği çamurlu suyu insanların yüzüne tüküren, İzmir sıcağında otobüs durakları mikrodalga fırını haline gelen, suratı asık ve azarlayan belediye çalışanları ile şehre gerçek manada hizmet vermesi gereken ama ortalıkta görünmeyen zabıta ve çöpçüsü ile manifesto manifesto diye saçını başını yolan devasa boynu bükük köy manifestosu. Eğer Türkiye berbat hale gelen İzmir gibi yönetilse 70 yıl geriye gideriz. Bahtı kara, aslı güzel İzmir’in gerçek manifestolara ihtiyacı var. Gel gör ki…
CHP’nin birde açığa vurmadığı manifestoları vardır: İhtiyaç sahibi dindar vatandaş belediyeye yardım için gittiğinde, en azından bakışlarla muazzam bir falaka yer ve gereken desteği görmez. Büyük Şehir Belediyesi muhafazakârlar için burası neresi be kardeşim dedirttirecek, ayrıca ramazanda oruç tutanı hatırlamayan, gönlünü almayan ramazanın şanına uygun bir etkinlik düzenlemeyen, ulvi şeylere hiç rağbet göstermeyen tuhaf bir manifesto.
CHP, 95 yıldır her hali ve durumu ile insanları her açıdan mutsuz eden tüm gerçek manifestolarını bildiriyor da bazıları ne hikmetse bu manifestoları anlamamış… Gözün çıksın ey ideoloji!