Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Haziran 2024

​CHP'nin belediyelerle imtihanı

İktidar olmak uzaktan göründüğü kadar kolay değil. Güç ve yetkiyle birlikte bir yığın sorumluluk, görev birlikte gelir.

Seçilen kişi vekil ise belki hizmet verdiği alan daha sınırlı kabul edilebilir. Kendisini seçildiği partinin seçmenine karşı sorumlu hissedip tüm kurgusunu bunlara yönelik yapabilir. Sonuçta mecliste seçildikleri parti adına temsil makamında yer alırlar. Bununla birlikte konu kendi şehrinin sorunlarına geldiği vakit yine parti kimliği rafa kalkar ve hep birlikte buna yönelik çalışmalar yaparlar.

Yerel yönetimlere gelince durum değişir. Seçim sonuçları açıklandıktan sonra parti kimliklerini rafa bırakma zamanı gelmiştir. Belediye başkanı herkese eşit mesafede duran, şehrine ve tüm seçmene karşı aynı yaklaşan kişi pozisyonuna geçmiştir. Her seçmen şehrine ilişkin aynı değer ve öneme sahiptir. Belediyenin imkanları vatandaşlara eşit oranda yakındır. Ortada artık siyasi gömlek kalmamıştır.

Uzun yıllardır hem yerel hem genel siyasetin kazananı AK Parti olduğu için hizmet anlayışında köklü bir hafıza ve kurumsallaşmadan bahsedebiliriz. Özellikle yerel yönetimlerdeki başarılı icraatları zaten AK Parti iktidarının anahtarı olmuştu. Sosyal belediyeciliğin en başarılı örneklerini ortaya koydular. Ayrıca kültürel alanlarda da önemli katkıda bulundular.

Belediyelerdeki siyasi rotanın değişmesi önce herkeste kısa süreli bir şaşkınlık oluşturmuş olsa da vatandaş her şeyden önce değişen belediyeleri büyüteç altına aldı. Yerel yönetim tercihinin -İzmir gibi şehirler hariç- sadece parti üzerinden ilerlediğini söylemek aşırı iyi niyet ya da toplumsal körlük ile olur. Zaten eğer öyle olsaydı yerel yönetimlerde bugünkü sonuç yaşanmazdı.

Şimdi seçmen için asıl mesele yerel yönetimlerdeki değişikliğin kendilerine nasıl yansıyacağıdır. Daha önce aldıkları hizmette ve kalitede ne yönde, nasıl bir değişiklik olacağıdır. Yerel yönetim mekanizmalarına erişimin bir değişiklik gösterip göstermeyeceğidir.

Yönetim mekanizmaları birer hizmet merkezleri mi olacaktır yoksa kibir kulelerinin dikildiği, acımasız rant kapılarına mı dönüşecektir? Vatandaş işini halletmek için bin takla atmak zorunda kalacak mıdır yoksa kolaylaştırıcı bir el kendilerini destekleyecek midir?

Sosyal imkanlardan eskisi gibi ya da artan oranda hizmet almaya devam edecek midir yoksa peyderpey bir hizmet yoksunluğuyla mı karşılaşacaktır? Yerel yönetimler şehirde ayrımcılık yapacak mıdır, seçmenleri kategorize edecek midir? Siyasi görüşü farklı olanlar gizli ya da örtük bir mobbinge maruz kalacak mıdır ya da hizmetlerden eşit oranda yararlanacak mıdır?

Şimdilik ortada derin bir sessizlik olabilir ama bu aynı zamanda vatandaşın büyük bir dikkatle kayıt yaptığı anlamına gelmektedir. Seçmen, her olay ve durumda eski ve yeni yönetim mukayesesi yapıp buna göre yeni zihinsel yönelim ve tercihler geliştirecektir.

CHP başta olmak üzere yerel yönetimleri emanet alan diğer partileri büyük bir sınav bekliyor. Buna kısaca “CHP’nin belediyelerle imtihanı” diyebiliriz.

x.sabihadogann