Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Kasım 2023

CHP'de değişen hiçbir şey yok

CHP, yüklendiği rol ve misyon itibariyle objektif bir şekilde araştırılması gereken bir vakadır.

Şu gerçek ki, bu topraklarda CHP zulmünden pay almayan neredeyse yok gibidir desek hiç abartmış olmayız. Çünkü CHP’nin genetiğinde komitacılık, dini ve milli değerlere karşı olmak var.

Ben ninemdem, CHP’nin rol aldığı İskilipli Atıf Hoca’nın idamını hayretler içinde kalarak dinledim. Rahmetli babamdan, CHP’nin 27 Mayıs darbesindeki rolünü, Türkçe ezan zulmünde yaşananları ve Menderes’in dramatik idamında ne dolaplar çevirdiğini öğrendim. Anlatırken bile acı ve korku duyduklarına bizzat şahit oldum.

CHP, bu topraklarda tarihin en büyük acı ve krizlerine sebep olmuş, pek çok üzücü ve dramatik olayın bizzat ya içinde bulunmuş ya da dolaylı rol almıştır.

Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP’de birazcık demokrasi rüzgarı esecek gibi oldu ancak boş laftan öteye gidilemedi. Esasında, kim gelirse gelsin CHP bir türlü değişmiyor.

Bütün kötü siciline rağmen CHP kendi geçmişi ile yüzleşebilme cüreti gösterebilmelidir diye düşünüyorum. Eğer millet nezdinde aklanmak istiyorsa bunu mutlaka yapmalı ve bugüne kadar yaptıklarından pişmanlık duyduğunu itiraf etmelidir. Aksi halde siyasette bir arpa boyu yol alamayacağı gibi ‘CHP, Batı’nın içimizdeki Truva atıdır’ suçlamasından da kurtulaması mümkün olmayacaktır.

Tekrar ifade edelim, CHP darbelerdeki, yasaklar, idamlar ve kanlı sağ sol olaylarının yaşandığı dönemlerde aldığı rollerle yüzleşmeli ve pişmanlık duyduğunu açıkça ifade etmelidir.

CHP’nin günah sicilindeki din, dil, mezhep ve meşrep farklılıkların çatışmaya dönüştüğü yıllardaki payı ve 12 Eylül darbesinde oynadığı rol için milletimizden özür dilemelidir. Aksi halde tarihin en büyük seçim yenilgilerini almaya devam edecektir. İsterlerse her kongrede bir lider değiştirmiş olsunlar sonuç yine değişmeyecektir.

CHP’nin her dönem tekrarladığı kötü sicilini özetleme devam edelim..

Kılıçdaroğlu CHP’si, FETÖ dahil bölücüleri meşrulaştırmaya çalıştı ve birbirlerini sahiplendiler. PKK elebaşlarının seçim konuşmalarını hatırlayın. Adeta CHP’nin seçim ekibi ve örgütü gibi çalıştılar.

Türkiye’nin milli savunma sanayii ve yatırımlarına, köprü ve barajlarına, hastahanelerine, İHA ve SİHA’larına karşı çıkmak Türkiye düşmanlarının işidir. CHP’nin onlarla aynı yolda yürümesi sizce akıl karı mıdır?

Gelelim, CHP’li belediyelerin icraatlarına..

Medyadan, rüşvet, yolsuzluk, iltimas ve adam kayırmadan başka bir şey yapmadıklarını bol bol okuduk ve izledik.

CHP’li birçok ismin cinsel saldırı suçlarına karıştığı, dahası bu suçu işledikleri mahkeme kararlarıyla tescillenmiş oldu.

Seçim yenilgilerine rağmen CHP’nin ötekileştiren ve ayrıştıran dili hiç durmadı. Üstenci tavrında hiçbir değişme olmadı, dini ve milli değerlere saldırıları hiç hız kesmedi. Bu huylarından bir türlü vazgeçemiyorlar. Açıkçası, CHP’nin kendini esir ettiği bir zihinsel ve değerler çıkmazı var. Oradan çıkmadıkları sürece iktidar olmaları asla mümkün değildir.

Son kongrede de görüldü ki, başkan değişse de, CHP’de değişen hiçbir şey yoktur. İlle de CHP’ye başkan olmak için teröristlere, Demirtaş ve Kavala’ya selam durmak mı gerekiyor?

Aslında her iki başkan da, teröristlere selam çakmakla PKK ve FETÖ’ye mesaj gönderdiler. ABD, İsrail ve Batı’ya biz sizin emrinizdeyiz dediler. Yeni başkan Özgür Özel’in, Hamas’ı ‘teröristlikle’ suçlaması sizce bir tesadüf olabilir mi, değil. Özel’in çocuk katili İsrail’e yönelik sempatik ifadeleri, sen öldürmeye devam et anlamına gelmiyor mu, öyledir.

CHP’nin hala tek parti zihniyetini sürdürüyor olması ve hala diktatörlük refleksi göstermesi şaşırtıcı değil mi diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bence hiç şaşırtıcı değil, çünkü..

Zihniyet genetiktir, kolay kolay değişmez. Elbise değişiyor ancak elbisenin içindeki adam aynı kalıyor.