CHP ve içindeki bitmeyen muhalefet
Yerel seçime doğru partilerin adayları netleşiyor. Dikkatlerin çevrildiği parti Ak Parti olsa da, CHP’nin aday isimleri de ayrı merak konusu çünkü geçtiğimiz aylarda bir genel başkan değişimi yaşandı ve yeni genel başkan Özgür Özel’in seçime doğru göstereceği performans merak edilmekteydi. Özellikle geçen hafta İstanbul ilçeleri ve İzmir gündemdeydi. İstanbul’da bazı kritik ilçelerin adayları açıklandı, bazılarınınkiler açıklanmamakla bu hafta başı büyük bir kısmı tamamlanıp ilan edilecek.
CHP, kendi içindeki klik örgütlerden ne muhalefet
görevini yapabiliyor ne de bağımsız davranarak belediye başkan adaylarını
seçebiliyor. Muhalefet cadı kazanı! Seçimi bıraktılar, birbirlerine düştüler. Yerel
seçimler öncesi muhalefet bir kez daha yangın yerine döndü.
CHP'de neler olup bittiğini CHP'liler bile anlamakta
zorlanıyor. Gücü eline alan diğerine operasyon yapıyor. CHP, içeriden dışarıdan
tokat yiyip duruyor. CHP 2019 yerel seçimlerdeki kadar asla güçlü değil. CHP
yönetiminin ittifak ya da iş birliği konusundaki yetersizliği, önceki dönemden
devraldığı iş birliklerini devam ettirememesi de seçim sonuçlarına etki edecek.
Oluşturdukları ittifak gemisini ilk terk eden, İYİ parti oldu. Diğer küçük
bileşenler de kendi başlarına hareket etme kararı aldılar. En önemlisi DEM’in
kent uzlaşısında uzlaşamadılar. İYİ
Parti’de de durumlar çok iyi sayılmaz. Yaprak dökümü gibi; kurmayları,
vekilleri partiyi terk ettiler. İYİ Parti, 2017’de siyasi yolculuğuna
başladığında Merkez Sağ siyasetinde güçlü bir adres olmuştu lakin Akşener’in
inişli çıkışlı tutum ve davranışları partisinin sonunu getirdi. Bu seçimde yeni
bir yol seçtiler ve CHP ile tüm bağlarını kopardılar. Oysaki çok değil 7/8 ay
önce methiyeler dizdiği İmamoğlu’nu bile yarı yolda bıraktı. Akşener, İmamoğlu
ve Yavaş için tekrar masaya oturmuştu. İmamoğlu için öyle sözler söylemişti ki
siyaset lügatında hiç duyulmamıştı. İmamoğlu için “yüzünde Rabbi Yessir” gördüğünü
söylemişti. Yetmemiş onu ikinci Fatih Sultan ilan etmişti. Saraçhanede abla
kardeş pozları veren Akşener, partisinin haftalık grup toplantısında
İmamoğlu’nun kulaklarını çınlattı ve bize üstadı Demirel’in meşhur sözünü
hatırlattı “Dün dündür bugün bugündür.”
İYİ Parti; CHP'nin, Ankara, İzmir ve İstanbul'daki
billboardlarda afişlerine yer vermediğini açıkladı. Bunun üzerine Akşener de
grup toplantısında “Ana muhalefet partisi de meğer bizden çok rahatsızmış”
ifadesini kullandı. “Milletimiz için çok doğru şeyler yapıyoruz demektir.
Birileri istiyor ki billboardsız seçim çalışması yapalım. Bizi sansürlemek
isteyen Beştepe değil Saraçhane...” Akşener bu açıklamasıyla, tüm köprüleri
yıktı. Bu ittifak artık dikiş tutmaz.
CHP ‘nin kendine armağan ettiği muhalefeti, Memleket
partisi Genel Başkanı Muharrem İnce CHP'yi topa tuttu. CHP'ye yazdığı şiiri
okuyup, “Kaybedersin DEM'lenme” dedi. CHP’de genel tabloya baktığımızda, güç
savaşları, taktikler, ittifaklar, stratejiler... Aday gösterilmeyen başkanların
tepki ve muhalif duruşları, velhasıl CHP’nin durumu hiç iyi değil. CHP Yönetimi
bu seçimde herkesi kendine mecbur sandı. Güvendiği ittifaklara kar yağdı. Bu
süreçte hala netleşmeyen DEM ile kent uzlaşısı görüşmeleri devam ediyor. DEM
Parti’nin özellikle İstanbul’da ne yapacağı merak konusu. Başak Demirtaş’ın
adaylığı yeni bir durum yarattı. DEM Parti bu konuda henüz bir karar verebilmiş
değil. Partiden gelen son açıklamalar, nihai kararın 5 Şubat’a sarkacağı
yönünde. Eğer Başak Demirtaş’ı ya da güçlü bir ismi aday gösterirlerse Ekrem
İmamoğlu zorlu bir süreçle karşı karşıya kalacak. CHP ‘nin kalesi İzmir’de de
işler öyle kolay görünmüyor. Aday değişikliği CHP seçmeninin de adaydan dolayı
kızgın olduğu düşünülürse, İzmir’i zora soktukları görülüyor. İzmir’de Dem ve
sosyalist oylar nerdeyse yüzde 15, CHP bu oyları kendine mahkum etmek istiyor
fakat görülen o ki, her parti kendi oyununu konsolide etmek istiyor. CHP’nin
ilk ikna sınavı kendi parti yönetimi ve seçmeninde başlıyor. DEM, kent
uzlaşısında CHP ‘nin yörüngesinde olmak istemiyor. DEM seçmeni, CHP ‘yi kürt
meselesinde samimi görmüyor. Çünkü CHP’nin kürt siyasetinde müstakil bir görüş
ve gayreti yok. Dostlar hep seçimde görsün stratejisiyle bu işler yürümez.