CHP VE DİKTATÖRLÜK
Genel Başkanı olduktan sonra 6 seçimde ağır yenilgi alan CHP'nin en başarısız Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son kongrede bozuk ağzını aynaya bakarak daha da bozdu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a namuslu birisinin ağzından çıkmayan hakaretlerle birlikte "diktatör bozuntusu" saygısızlığındabulundu.
Kılıçdaroğlu ile namus sohbeti yaparsanız söze namus ne renktir diye başlayacağına inandığım için bu konuyu geçiyorum. Onun "Anasını" diye başlayan edepsizliğini unutmadık.
Gelelim diktatörlük meselesine. Kılıçdaroğlu diktatör görmek isterse kolay, gösteririz. Üstelik biz afaku00ee konuşmuyor, iftira, çamur atmıyoruz. Milli Şef dedikleri gayrı milli İnönü, CHP'nin yayın organı olan Ulus gazetesinde 17 Mayıs 1968'de kendi ağzıyla aynen şunları söylüyor:
"... Subayları bir kenara topladım. İçinde bulunduğumuz vaziyeti bilesiniz. Padişah düşmanınızdır. Yedi düvel düşmanınızdır. Bana bakın, dedim. Kimse işitmesin, bu millet düşmanınızdıru2026"
Kim diyor? İsmet İnönü, 1938'den sonra kesintisiz olarak 33 yıl CHP'nin Genel başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü söylüyor.
İsmet İnönü milleti düşman gördükten sonra başkaca bir şey söylemeye gerek yok, biliyorum. Lakin bu milletin diktatör ve izinde giden diktatör soytarılarını iyi tanıması için anlatmamız lazım.
27 Mayıs darbesi İnönü'nün onayı ile olmuş, yine İnönü'nün onayıyla bir gecede 6 bin subay emekli olmuş, tutuklanmıştır. 286 Generali olan TSK'da 250 General ordudan atılmış o bir gecede. Var mı buna tek laf edebilen?
Kılıçdaroğlu'nun İnönü'sü en kanlı diktatöre rahmet okutan katliamlara imza attı. Şapka kullanmayanı, şalvar giyeni, sarık bağlayanı, Kürtçe konuşanı, mevlid okuyanı-dinleyeni, cem yapanı velhasıl İnönü gibi yaşamayan herkesi katletti.
"İnönü gibi" olmayan Alevileri, Sünnileri, Kürtleri, Arapları fare zehiri ile yok etti. İsmet İnönü'nün 1935'te hazırladığı rapor üzerine Kılıçdaroğlu'nun memleketi olan Tunceli'ye fare zehiri atılmak suretiyle 3 günde 65 bin insan hayatını kaybetti. Kaynak: İhsan Sabri Çağlayangil, bunu da belirtelim.
İnönü yalnızca Alevilere karşı diktatör değildi. Müslümanlara/Müslümanlığa da tebrikler gönderdiği diktatör Hitler yöntemleriyle davrandı.
1923 senesinde İsmet Paşa, Kazım Karabekir'e, "Türk milleti Müslüman olarak kalmaya devam ettiği müddetçe güvende olamayacaktır. İngiltere ve Batının dostluğunu kazanamayacaktır. Bulgarları kendimize örnek alalım"[1] diyor.
Yani, Türkler Müslümanlıktan vazgeçip başka bir dine geçmeli ve o din de İngilizlerin, Batı'nın dini Hıristiyanlık olmalı. Demek ki İnönü'nün camilerimizi kapatma ve satmadaki amacı İslamsızlığa hazırlıktı.
Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Tevfik Kamil 1933'te aile dostu olan Başbakan İsmet Paşa'yı ziyaret ediyor. Büyükelçi sohbet esnasında İnönü'ye; "Biraz da manevi gelişmeye hizmet etseniz" diyor. İnönü'nün büyükelçiye cevabı tam bir İslam düşmanlığı ile dolu: "Hala böyle şeyler düşünüyorsunuz. Biz 30 sene sonra gençliğin kafasını Allah ve peygamber gibi boş laflardan ve kavramlardan kurtarmış olacağız."
Allah ve Peygamberi boş laflar diye anlatan İnönü Bulgarların dininde Allah ve Peygamber olduğunu pekala biliyordu. İşte Milli! diktatör bu aziz milletin dinini endi diktatoryal yöntemleriyle değiştirmek isterken 1950'de milli şamarla devrildi.
Ayrıca bu diktatörün döneminde:
Parti Genel Sekreteri aynı zamanda İçişleri Bakanı oluyordu, illerdeki valiler parti il başkanı oluyordu, genel müfettişler hem parti işlerini, hem de devlet işlerini denetliyordu.
Bakın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Adayı E. İhsanoğlu İnönü için ne diyor:
"Adnan Menderes ve arkadaşları olmasaydı, Türkiye hiçbir zaman diktatöryadan, mutlakıyetten ve totaliter rejimlerden kurtulamazdı" NOKTA